Prof. Dr. Şükrü Ersoy: İstanbul’da deprem milli güvenlik sorunudur

Deprem ile ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Şükrü Ersoy, “Ben 20 yıldan beri buranın bir milli güvenlik sorunu olduğunu söylüyorum. İstanbul’un birinci önceliği depremdir” dedi.

Prof. Dr. Şükrü Ersoy: İstanbul da deprem milli güvenlik sorunudur
Prof. Dr. Şükrü Ersoy: İstanbul’da deprem milli güvenlik sorunudur

Prof. Dr. Şükrü Ersoy: İstanbul’da deprem milli güvenlik sorunudur.

İstanbul Silivri’de meydana gelen 4.8 büyüklüğündeki depremi Habertürk’te değerlendiren Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy şöyle konuştu:


• Görüyorsunuz bölge çok canlı. Ve bu depremler de gelecek depremlere daha büyük hazırlanmamız konusunda bizi uyarıyor. Bu bizim gerçeğimiz artık.

• Biri çıkıp “İstanbul ve Marmara’da büyük deprem olmayacaktır” demesini beklemek hayal olur. Dolayısıyla yapı stoğumuzu ve insanlarımızı, daha büyük depremlere hazırlamamız gerekiyor.

• Bu depremlerde bölgenin ne kadar canlı, ne kadar aktif olduğunun göstergesi. Mesajın böyle alınması gerekiyor.

“Depremler çok fazla sürpriz gibi gelmiyor”

• Buralar zaten kırılmaya aday yerler. Dolayısıyla buradaki depremler çok fazla sürpriz gibi gelmiyor, doğal karşılıyoruz. Zaten kırılmaya aday uçlar buralar.

• 1912’de Şarköy depreminde, Saroz Körfezi’nden Tekirdağ çukuruna kadar olan bir kısım zaten kırılmıştı. Bu kırılan yer rahatladı ama gördüğünüz gibi bir aktarım var. Yani bundan sonra Tekirdağ çukurunun içinde, yani Silivri civarlarında olabilecek deprem, potansiyel deprem olarak karşımıza çıkıyor. Bunlar da yavaş yavaş ayak sesleri gibi düşünülebilir.


Beklenen büyük depremi önünde sonunda yaşayacağız!

• Burada şu mesaj çıkmasın, ardından hemen 7 büyüklüğünde deprem meydana gelecek. Elbette teorik olarak meydana gelebilir ama 7 büyüklüğünde depremin hemen meydana geleceğini söylemek teknik olarak mümkün değil. Teorik olarak mümkün ama teknik olarak mümkün değil.

• Dolayısıyla 4.7 büyüklüğündeki deprem, bu yapılara insanlara zarar vermeyen deprem, bir sonraki depremlerde çözümlenecek olabilir. Ama önünde sonunda beklenen büyük depremi yaşayacağız. Bu 3 gün, 3 hafta, 3 yıl, olabilir ama önünde sonunda büyük depremler olacak.

• İstanbul çevresi ve Marmara depremler açısından sabıkalı bir yer. Ve medeniyetlerin bölgesi olduğu için, bütün kayıtlar, medeniyetlerin yıkımları, hasarları hepsi kayıtlı. Bunlar tekrarlanacak, gelecek tarihler içerisinde mutlaka yaşayacağız.

7’den büyük deprem gerçekleşecek!

• Birinin çıkıp ‘Marmara’da deprem olmayacaktır’ demesini beklemek, hayalden öte bir şey değil. Mutlaka, bu bir kehanet değil, teknik bilgiler bunu söylüyor, mutlaka büyük bir depremi Marmara içerisinde yaşayacağız.

• 7’den büyük bir deprem yaşanacak. 40 kilometre bile kırılsa yer kabuğu, oluşturacağı deprem 7.2. Marmara içerisinde 7.7’ye varan depremler var. Hatta bir yıl içerisinde iki tane 7’den büyük depremin oluştuğunu biliyoruz. Dolayısıyla, bu gerçekler bize Marmara’da yapı stoğunda insanların depreme çok hazır olması gerektiğini söylüyor.

Deprem, milli güvenlik sorunudur


• Biliyorsunuz, ben 20 yıldan beri buranın bir milli güvenlik sorunu olduğunu söylüyorum. İstanbul’un birinci önceliği depremdir. Eğer size deprem zarar verirse, çok büyük zarar verir. Hem yapısal olarak hem de insanlarınız ölebilir, yaralanabilir. Bu gerçekle iyi hazırlanmamız gerekiyor.

Uzmanlardan deprem yorumu: Normal değil, endişe verici!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.