33 can… Sayı değil, adet değil can! Onlarca anne, baba, eş, dost, kardeş, sevgili, evlat… Hepimizin yüreği ağzında bekliyoruz. Bekliyoruz; bir yetkilinin ağzından çıkacak rakamı. Ya canı orada olanlar? Sevdiklerine ulaşamayanlar onların yerine koyabilir misiniz kendinizi? Siz koyabilir misiniz bilmiyorum ama koyamayan koyamıyor!
A Haber’de skandal ifadeler: Belki şehit veriyoruz ama…
Şehitlerimiz var ama…
Bunu da duyduk! Bunu da gördük! Herkes bir tek haber almayı beklerken, A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün; “Belki şehit veriyoruz ama karşılığında ciddi kayıp verdiriyoruz” diye başlayıp “17 günde 1709 rejim unsuru, 55 tank, 3 helikopter, 18 zırhlı araç, 29 obüs, 21 askeri araç, 4 doçka, 6 mühimmat deposu ve 7 havan topu mermisini etkisiz hale getirildi” ifadelerini kullandı.
Ahaber yorumcusu “Evet, belki şehit veriyoruz ama”: #şehitlerimizvar pic.twitter.com/hCU11RedsW
— Halkın Sesi (@HalktanSes) February 28, 2020
Peki biz ne zaman bu kadar vicdansız olduk! Çok mu zor yüreği dağlanmış bir annenin, bir babanın, bir eşin, kardeşin, evladın, sevgilinin kısaca o sırada tek isteği canının iyilik haberini bekleyenin yerine koymak kendini?
Çok mu zor biraz empati yapmak? Çok mu zor biraz vicdanını hatırlamak?
Merak ediyorum Murat Bey, aynı cümleyi bir şehit annesinin bir şehit babasının bir şehit eşinin gözlerinin içine baka baka da kurabilir mi? Onlara da öyle rahat rahat “sizin çocuk şehit oldu, toprağa toprak oldu ama bak karşılığında şu kadar kayıp oldu” diyebilir miydi?
Her şey bu kadar basit mi? Gazetecilik, habercilik bu mu? Bu kadar mu uzaklaştık insanlıktan?
33 can gitti. Bilmiyoruz daha fazlası var mı? Daha fazlası olur mu? Ama artık sizi de ürkütmüyor mu bu umursamazlık, bu vicdan yoksunluğu?
Sizi de ürkütmüyor mu artık hiçbir şeye inanmamak?
En ufak şeyin altından bile başka şeyler beklemek? Sürekli bir şeylerin saklandığını düşünmek? İnternet yavaşladığında bir şey oldu diye paniğe kapılmak? İzlediğiniz televizyonların sürekli sizi kandırdığını düşünmek hiç mi ürkütmüyor sizi?
Canımızdan can gitti bugün. Cenaze namazında imam dönüp soracak “Hakkınızı helal ediyor musunuz?” diye. Rahatça sesleneceğiz “Helal olsun” diye. Ya musalladaki şehit? Gencecik yaşında toprağa toprak olan aynı rahatlıkla helal edecek mi hakkını bize?
Başımız sağ olsun….
