SGK bütçe açığı yüzde 163 artışla 41,5 milyar TL’ye yükseldi. Hazine’nin SGK’ya bütçe transferi de yüzde 23 artışla 185,3 milyar TL’ye yükseldi. Uzmanlara göre işsizlikteki artış ve Suriyeliler başta olmak üzere ekonomiye giren yabancı iş gücünün, rekabet eşitsizliği yarattığına ve kayıt dışı istihdamı artırdığına dikkat çekiyor.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) bütçe açığı 2019’da bir önceki yıla göre yüzde 163 artışla 41,5 milyar TL’ye yükselirken, bu dönemde Hazine’nin SGK’ya bütçe transferi yüzde 23 artışla 185,3 milyar TL’ye yükseldi. Son iki yılda istihdam azalıp emekli sayısı ve sağlık harcamaları artarken, işsizliğin sıçraması, aktif/pasif oranının düşüklüğü, kayıt dışı istihdam oranın yüksekliği bütçe açığını giderek artırdı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın isteği üzerine Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından yeni bir tasarruf tedbirleri taslağı hazırlandığı ve dini bayramlarda emeklilere verilen bin TL ikramiyenin kaldırılması dahil birçok adım atılacağı iddiası bu hafta gündemin ilk sıralarına yerleşti.
SGK’dan iddiaya jet yalanlama gelirken, kurum, “herhangi bir tasarruf çalışmasının bulunmadığını” belirtti.
Öte yandan; Hazine ve Maliye Bakanlığının 2019-2021 dönemini kapsayan Yeni Ekonomi Programı sunumunda sosyal güvenlik alanında 10,1 milyar TL tasarruf yapılacağı açıklanmıştı.
SGK’nın bütçe açığı ve Hazine transferleri katlandı
SGK verileri, kurumun mali yapısının giderek sürdürülemez hale geldiğini gösteriyor.
2018’de 15,7 milyar TL olan SGK bütçe açığı, 2019’un ocak-kasım döneminde yüzde 163 artışla 41,5 milyar TL’ye yükseldi.
2019’un ocak-kasım döneminde kurumun giderleri yüzde 20,3 artışla 425,8 milyar TL’ye yükselirken, gelirlerdeki artış yüzde 13,9’da kaldı.
Son 10 yılda, SGK’nın toplam bütçe açığı 213,5 milyar TL’ye ulaştı.
2010’da 55,2, 2017’de 128,2 milyar TL olan Hazine’nin SGK’ya yaptığı bütçe transferleri, 2019’da 185,4 milyar TL’ye ulaştı. Son 10 yılda Hazine’nin SGK’ya yaptığı bütçe transferlerinin toplamı 966 milyar TL’ye ulaştı.
Hazine’nin SGK’ya bütçe transferine; ek ödemeler, açık ve faturalı ödemelerle devlet katkısı ile işverenlere verilen teşvik de dahil ediliyor.
İstihdam azalıyor, emekli sayısı artıyor
Türkiye’de zaten düşük olan istihdam oranı, ekonomik krizle birlikte daha da düştü. Bu da SGK’nın prim gelirlerindeki artışı sınırladı.
SGK verilerine göre, 2017 sonunda 22 milyon 280 bin 463 olan aktif sigortalı sayısı, Kasım 2019’da 22 milyon 45 bin 985’e geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2017-2019 döneminde Türkiye’nin nüfusu 2 milyon 244 bin artarken, aktif sigortalı sayısı 234 bin azaldı.
Aynı dönemde SGK’dan emekli maaşı alanların sayısı 8 milyon 402 binden 8 milyon 955 bine yükseldi. Emekli sayısında artış iki yılda 553 bin, son 10 yılda 2 milyon 482 bin oldu.
SGK’dan emekliler dahil maaş alanların sayısı (pasif sigortalılar) iki yılda 12 milyon 154 binden 12 milyon 949 bine yükseldi. Bu kalemde iki yıllık artış 795 bin, son 10 yıldaki artış 3 milyon 776 bin oldu.
Aktif/pasif oranı kötüleşti
SGK’nın mali sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyan aktif/pasif oranı da, 2017’de 1,95 iken Kasım 2019’da 1,81’e geriledi.
Aktif/pasif oranı, aktif olarak sosyal güvenlik sistemine katkı sağlayan sigortalıların sayısının, sistemden aylık alanların (emekliler, malullük veya ölüm aylığı alanlar) sayısına bölünmesi ile hesaplanıyor. Bu oran bir emekliyi kaç çalışanın finanse ettiğini ortaya koyuyor.
Aktif/pasif oranındaki bozulma, emekli maaşlarını ve sağlık harcamalarını karşılayan SGK’nın mali yapısının bozulduğunu ortaya koyuyor.
SGK verileri, Genel Sağlık Sigortası kapsamındaki nüfusun da giderek arttığını gösteriyor.
Herhangi bir sosyal güvencesi olmayan, çalışmayan, Sosyal Güvenlik Kurumundan gelir ve aylık almayan, 18 yaşını doldurmuş ve öğrenci olmayan, aylık geliri asgari ücretin 1/3’ünden fazla olan vatandaşların dahil olduğu sosyal güvenlik yoksun kişi sayısı (GSS kapsamındakiler), 2017’de 9 milyon 825 binken, Kasım 2019’da 11 milyon 424 bine yükseldi. İki yıllık artış 1 milyon 599 bin oldu.
GSS primleri
GSS kapsamındaki kişilerin sadece 2 milyon 344 bininin primleri kendileri tarafından ödenirken, 9 milyon 80 bin kişinin primleri devlet tarafından ödeniyor. Bu da, Hazine’nin SGK’ya yaptığı transfer ödemelerinin katlanmasına neden oluyor.
Sağlık ve emekli giderlerinde büyük artış!
2019’un Ocak-Kasım döneminde SGK giderlerinin yüzde 87’sini emekli maaşları ve sağlık harcamaları oluşturdu. 2017’de 77,6 milyar TL olan sağlık harcamaları, 2019’da 103,3 milyar TL’ye yükseldi.
Emekli maaşı giderleri de bu dönemde 209,5 milyar TL’den 305,5 milyar TL’ye sıçradı.
Prim verecek aktif sigortalı sayısı azalırken, sağlık ve emekli maaşı giderlerindeki artış, SGK bütçesinin büyük açık vermesinde etkili oldu.
“1 milyon işçi kaybı etkili oldu”
Sözcü Gazetesi yazarı Nedim Türkmen, “Bütçeden sosyal güvenliğe yapılan transfer harcamalarının gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde dördüne ulaştığı bir ülke sosyal güvenlik sistemini yürütemez. 2019 yılının ilk on bir ayında sosyal güvenlik sistemine ödenen sigorta pirim tutarı 262 milyar, ödenen maaş ise 273 milyar olarak gerçekleşmiştir.
Geçen yıl işsiz kalan 1 milyon işçi sosyal güvenlik sisteminin aktüeryal dengesinin daha da bozulmasına neden olmuştur. Suriyeliler başta olmak üzere ekonomiye giren yabancı iş gücü, rekabet eşitsizliği yaratmakta, kayıt dışı istihdamı patlatmaktadır” diyor.
“Temel sorun istihdamın artmaması”
İstanbul Ticaret Üniversitesi’nden Dr. Oğuz Demir, temel sıkıntının ekonominin ve istihdamın büyümemesi olduğuna dikkat çekti.
SGK’nın emekli maaşı ve sağlık harcamalarının arttığını ancak bu alanlarda tasarruf edilmesinin mümkün olmadığını söyleyen Demir, hükümetin kısa dönemli tedbirler yerine uzun dönemli olarak planlama yapması ve ekonomi ile istihdamı büyütmesi gerektiğine işaret etti.
“Sürdürülebilir değil”
“Kademeli emeklilik yaşı uygulamasının üzerinden 16 yıl geçtikten sonra aktif/pasif sigortalı oranının hala 1,81 olması sürdürülebilir bir durum değil” diyen Dr. Ergün Demir, “tasarruf kıdem tazminatı ile emekli maaşlarının ödenmesinde ve vatandaşların sağlık hizmetinden yararlanmasında kısıtlamalar getirilmesi şeklinde olacak” öngörüsünde bulundu.
Uzun yıllardır SGK’yı takip edip analiz eden Demir’e göre, SGK’nın gelir-gider dengesindeki bozulmanın temel nedenleri ise şöyle: Yüksek işşizlik (geniş tanımlı işsizlik oranı Kasım 2020 itibarıyla yüzde 20), aktif/pasif oranının düşüklüğü, kayıt dışı istihdamın yüksekliği (yüzde 33,8), istihdam oranının düşüklüğü (yüzde 45,4), siyasi müdahaleler, denetim yetersizliği, prim tahsilat oranlarının yetersizliği, prim afları. (Kaynak: Sözcü /Emre Deveci)