3 Mart 2020’de son yolculuğuna uğurladık Türk çizgi roman sanatının usta isimlerinden Abdullah Turhan’ı. Kara Murat, Tolga, Kara Batur ve Alptekin gibi nice çizgi karakterlerin yaratıcısıydı. Biz ne onu ne de ölümsüz eserlerini unutacağız.
Abdullah Turhan: Usta çizgi roman sanatçısı…
“Bir gün matbaaya yaşlı bir adam geldi. Elinde bir düzine el çizimi vardı. Hemen sordum bunları siz mi çizdiniz diye. Kendisi çizmiş. Çizgi romanlarla ilgili hoş bir sohbet ettik. Birbirimize ısınınca ‘Şöyle geç bir portreni çizeyim’ dedi. Beş dakikada portremi çizdi. Altına imzasını atmasını ben istedim. İmzasını gördüğümde anladım, karşımdaki yaşlı adam Türkiye’de çizgi romanın öncülerinden Abdullah Turhan’dı.”
Böyle anlatıyor aslında resim öğretmeni olan ama atanamadığı için matbaalarda çalışan eşim. Tesadüf, eğitim fakültesindeyken de Türkiye’de çizgi roman tarihiyle ilgili ödev hazırlayıp Abdullah Turhan’ı anlatmış derste. Sonra bizi çağırıyor yanına. Bir süredir Silivri’deki yazlığında yaşıyormuş. Küçük bahçesine açılan penceresinin önündeki çalışma masası ve masa lambası göze çarpıyor. Masanın üstünde de çizgi roman taslakları. Hala çiziyor. Bir taraftan da şikayet ediyor artık çizgi romana eski ilgi kalmadığından. Bizim ilgimize çok seviniyor.
Bu seferki projesi çok farklı. Tarihi karakterleri maceradan maceraya koşmaya devam edecek. Ancak bir anda önüne bir futbol topu çıkacak ya da havadan bir uçak geçecek. Karakterlerini şaşırtarak, çizgi roman okurlarını biraz da güldürmek istiyor Abdullah Hoca’mız.
Aslında gençliği zor koşullarda geçmiş. Trabzon’da Pazarkapı Mahallesi’nde bir gecekonduda oturuyorlarmış. Aksi biri olan babası bir gün çekip gitmiş. Uzun süre annesi çamaşır yıkayarak geçindirmiş onları.
“Evde gezinen fareleri sapanla vururdum. Tavanda gezinenleri sopayla öldürürdük. Leş kokusuna zamanla alışmıştık.”
Tabii acı tatlı pek çok şey yaşamış gençken. Neşeyle anlatırdı onları. Çocukluğundan beri çizmiş hep. Kimi zaman yemek yedikleri sininin üstünde, kimi zaman pazardan aldığı meyve sandığının üstünde. Bir gün çizimlerini kolunun altına sıkıştırıp İstanbul’a gitmeye karar vermiş. Annesini ve kardeşlerini o hayattan kurtarmak istemiş.
1954 yılında başlayan serüven
1954’te yeni Sabah gazetesinde başlamış. Sonra Şen Çocuk dergisinde oradan da Pazar dergisi. Evlenmiş çocukları olmuş. Annesi ve kardeşlerini de yanına almış. Sonra Tolga karakterini yaratmış. Hem senaryosunu yazmış hem de çizmiş.
1972 yılında Rahmi Turan’la işbirliği yaparak Kara Murat‘ı çizmeye başlamış. Günaydın’da yayınlan çizgi roman büyük ilgi görüp kısa sürede filme uyarlanmış. Cüneyt Arkın’ın baş rol oynadığı film serileri 1978’e değin sürmüş.
Gençlik anılarını derlediği ve kendi yarattığı karakter Tolga’nın ilk macerasının yayınlandığı “Bir zamanlar Trabzonum” kitabını imzaladı bizim için.
Abdullah Hoca’mız hem anlatır hem de çizgi romanın inceliklerini gösterirdi bize. İnanılmaz da mütevazıydı. Çizmeyi hiç bırakmadı. Bir gün artık oğlunun yanına Datça’ya taşınacağını söyledi. Sonra bir süre telefonla görüştük.
Vefat haberi hepimizi üzdü. Son yıllarına kadar çizmeye devam etmesi bize ilham oldu. Biz onu ve eserlerini hiç unutmayacağız.