Devlet Bahçeli: Her gün ortalama 20 kişi trafik kazalarında can vermiş, Covid-19 salgınındaki karamsarlık neyin nesi? Bu karamsarlığı devamlı körükleyenler neye ve kime hizmet etmektedir?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınının etkileriyle ilgili olarak “Her gün ortalama 20 kişi olay anıyla sonrası dikkate alındığında trafik kazalarında can vermiş. O zaman Covid-19 salgınındaki karamsarlık neyin nesidir? Bu karamsarlığı devamlı körükleyenler neye ve kime hizmet etmektedir?” dedi.
Bahçeli, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yazılı olarak cevapladı. Koronavirüs’ün kaygıları tırmandırdığı hatırlatılarak, bu konudaki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerinin sorulması üzerine Bahçeli, virüse karşı mücadelenin sadece Türkiye’de değil tüm dünyada her satıh ve sahada verildiğini, tehdidin yerel değil küresel, tehlikenin de bölgesel değil genel olduğunu söyledi.
“Covid-19’un da önüne geçilecektir”
Covid-19’un salgına dönüştüğüne ve hiçbir ayrım yapmadığına işaret eden Bahçeli, “Salgın küresel olduğuna göre mücadele yöntemi de küresel olmalı. Yani tüm insanlık ortak bir düşmana karşı kenetlenmeli, ön yargılar bir yana itilip ortak akıl çemberinde buluşulmalı. Her insan bir can taşıyor. Bizim anlayışımıza göre insan yaşamalı ki devlet yaşasın. Bundan mülhem de ‘Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.’ bugüne kadar her salgının önüne nasıl geçilmişse Covid-19’un da önüne geçilecektir” değerlendirmesinde bulundu.
“Virüsün yayılma hızının Çin, İran ve İtalya’dan fazla olduğunu söyleyen zeka özürlülere…”
Bahçeli, buna herkesin inanmasının büyük bir manevi sorumluluk olduğunu, insanlığın bu felaket karşısında aciz ve çaresiz olmadığını söyleyerek, şöyle devam etti:
“Türkiye olarak bu mücadeleyi kazanacağız. Bundan asla kuşkum yoktur. En az kayıp ve hasarla virüs dönemini atlatacağız ancak bilerek veya bilmeyerek mücadeleyi sekteye uğratmak isteyenlerin varlığı dikkatimizi çekiyor. Korku aşılamaya, endişe üretmeye özellikle çabalayanların bulunması başlıca sorun. Virüsten daha tehlikeli olan yalan ve uydurma haberlerle insanımızın uykularını kaçıranlar bilhassa televizyon ekranlarında boy gösterip sosyal medya mecralarında cirit atıyor.
“Covid-19 hastalığının ülkemizdeki yayılma hızının Çin, İran ve İtalya’dan fazla olduğunu söyleyen zeka özürlülere, korku tacirlerine, musibet tellallarına şu birkaç gün içinde epey tesadüf ediyoruz. Toplam hasta sayımız 9 bin 217. Hayatını kaybedenlerin sayısı da 131.
Tehlikeyi ağırdan almıyorum ama hayatın diğer alanlarında, farklı bahane ve nedenlerden dolayı, mesela cinayet, mesela doğal afetler ve trafik kazalarında hayatlarını kaybeden insanlarımızın sayısı ile Covid-19’dan vefat edenleri mukayese edersek bir kaşık suda estirilen fırtınayı da fazla zahmete girmeden teşhis edebiliriz.”
Bahçeli, 2018’de her gün ortalama 3 bin 368 trafik kazası meydana geldiğini, bu kazalarda da ortalama her gün 19 kişinin hayatını kaybettiğini, 2018’in tamamında meydana gelen 1 milyon 229 bin trafik kazasında, 6 bin 675 kişinin hayata veda ettiğini, 307 bin kişinin yaralandığını belirtti.
“Korkuya kapılmanın ne gereği vardır?”
2019’da gerçekleşen 418 bin trafik kazasında 286 bin kişinin yaralandığına ve 2 bin 524 vatandaşın hayatını kaybettiğine işaret eden Bahçeli, “Üstelik her gün ortalama 20 kişi olay anıyla sonrası dikkate alındığında trafik kazalarında can vermiş. O zaman Covid-19 salgınındaki karamsarlık neyin nesidir? Bu karamsarlığı devamlı körükleyenler neye ve kime hizmet etmektedir? Korkuya kapılmanın ne gereği vardır?” ifadesini kullandı.
“Bunların alayı virüs uzmanı kesilmiş”
Virüsün hafife alınmasını istemediğini, sadece korku ve kaygıya sur çekilmesini istediğini vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:
“Televizyonlardan adeta terör estiren, bilip bilmeden toplumun ruh sağlığına zarar veren, toplumsal psikolojiyi zedeleyen lekeli provokatörlere kulaklarımızı kapatalım hem evde kalalım hem de asılsız iddiaları ciddiye almayalım. Her konunun uzmanı olur mu? Ekranlarda sabitleşmiş sabit ve sözde yorumcular gafilce ortalığı dedikoduya boğuyorlar.
Bunlara tavsiyem evlerinden çıkmasınlar, ekranlardan da uzak dursunlar. Çünkü virüsten farksızlar ve hezeyan yayıyorlar. Cehalet diz boyu. Bu sorun aynı zamanda milli güvenlik ve toplumsal sağlık sorununa dönüşmek üzere. Bunların alayı virüs uzmanı kesilmiş. Ne var ki durumları aynen şudur; uzaktan baktım yeşil türbe yanına vardım estağfurullah tövbe. Ayıptır, günahtır, rezalettir.”