Corona virüsü salgınında en çok merak edilen sorulardan biri, havanın ısınması corona virüsü bulaşma hızını azaltır mı? Bilim insanları bu konuda farklı görüşler belirtiyor.
Havanın ısınması corona virüsü bulaşma hızını azaltır mı?
Çin’den bilim insanları, havaların ısınmasıyla corona virüsü yayılma hızının önemli derecede azalacağını öngörüyorlar. Ancak bu virüsün bulaşmayacağı anlamına gelmiyor.
Diğer yandan ABD’de Jackson Laboratuvarı Enstitüsü’nde baş araştırmacı olarak çalışmalarını yürüten Prof. Dr. Derya Unutmaz, “Havaların ısınmasına güvenmeyin. Hava sıcaklığının tek başına bulaşmaya fazla bir etkisi yok” diyor.
Çin’de yapılan araştırma
Gerçek Bilim’in haberine göre; Tsinghua Üniversitesi ve Beihang Üniversitesi‘nden veri bilimciler ve ekonomistler tarafından yapılan araştırmada, Çin Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nden 4711 onaylı SARS-CoV-2 vakasına ilişkin veriler incelendi.
Bilim insanları, diğer hasta vakalarıyla arasındaki ilişkiyi inceledi. COVID-19 hastalarına dair istatistiksel analizler, modellemeler, hava istasyonu verileri ve hastalar arasındaki temaslar incelenerek veriler arasında ilişki kuruldu.
“Yüksek sıcaklık ve nem COVID-19’un bulaşmasını azaltıyor”
Araştırmacıların ulaştığı sonuç ise umut verici:
“Yüksek sıcaklık ve yüksek bağıl nem COVID-19 bulaşmasını önemli derecede azaltıyor. Bu sonuç önümüzdeki yaz ve yağış sezonunun gelmesiyle COVID-19 etkili bir şekilde bulaşmasını azalacağını gösteriyor.”
Tabi yine de bu veri analizinin kesin bir sonuç teşkil etmediğini ve virüsün yayılımının tümüyle durmayacağını söylemek gerekiyor. Zira Kuzey yarım kürede hava giderek ısınsa da, güney yarım kürede havanın giderek soğuması vakaların sayısını artıracaktır.
Prof. Dr. Derya Unutmaz: Havaların ısınmasına güvenmeyin!
Özellikle immünoloji (bağışıklık sistemi) konusundaki çığır açan çalışmalarıyla dünyanın sayılı isimlerinden biri olarak gösterilen ABD’de Jackson Laboratuvarı Enstitüsü’nde baş araştırmacı olarak görev yapan Türk bilim insanı Prof. Dr. Derya Unutmaz; corona virüsü salgınının havanın ısınmasıyla etkisini azalacağı yönündeki görüşlerin doğruyu yansıtmadığını belirten şöyle konuştu:
• Bu oldukça spekülatif bir konu, çünkü bu virüsü henüz yeterince tanımıyoruz. Örneğin 17 yıl önceki SARS hava ısındığı için azalmadı, çok büyük önlemler alınarak kontrol edildiği için durduruldu. Belki havadaki nem oranı daha önemli olabilir fakat bu da pek bilinmiyor. Yani havaların sıcaklığına güvenmeyelim, ne olacağını kimse tam bilmiyor. Yapılan son yayınlara göre de hava sıcaklığının tek başına bulaşmaya fazla bir etkisi yok.
• Bu tüm insanlığın bir virüse karşı savaşı, hiçbirimiz bundan muaf değiliz (özel koruyucu genlerimiz de yok, bazı sorumsuz kişilerin iddia ettiği gibi!) ve hangi önlem alınırsa alınsın salgını durdurmak mümkün olamayabilir. Fakat kontrol etmek elimizde. Virüsün bulaştığı kim varsa tüm gücümüzle arayıp, test edip tecrit ederek bu mümkün olacak.
“Salgını kontrol etmenin yolu…”
Prof. Dr. Unutmaz, Demirören Haber Ajansı’na (DHA) verdiği röportajda; Türkiye’nin ABD ve pekçok Avrupa ülkesinin tam tersine koronavirüs salgınında zamanında ve çok doğru adımlar attığını söyleyerek şu bilgileri paylaştı:
• Bu noktadan sonra salgını kontrol etmenin yolu, mümkün mertebe çok test yapmak. Örneğin yurt dışından giriş yapan herkese, bunların temas ettiği kişilere, hastanelerde tüm sağlık personeline test yapılmalı.
• Bir Güney Kore, bir de İtalya örneği var. Güney Kore 200 binden fazla kişiye test yaptı ve daha semptomlar oluşmadan birçok kişiyi bu şekilde izole etti. Tüm kalabalık faaliyetleri, okulları tatil etmek, çok doğru ve yerinde bir karar.
• İtalya ve hatta Amerika, Avrupa’nın birçok ülkesi, bu konuda çok geç kaldı. İki-üç haftalık gecikme bile çok kritik. Bir de bu testi yaptırmak isteyenler için seyyar çadır veya ayrı bölümler oluşturulması, hastanelerde yayılmasını da önler.
“HIV’de 3-5 yılda alabildiğimiz sonuçları, COVID-19’da 3-4 ayda gerçekleştirebildik”
• Bizler de anlamaya çalışıyoruz bu virüsü. Amerika’da da çalışmalara başladık. İnanılmaz bilimsel ilerleme var, tedavi ve aşıda çok kısa sürede başarı gösterilecek. Örneğin HIV /AIDS çalışmalarında 3-5 yılda elde edebildiğimiz sonuçları koronavirüs konusunda 3-4 ayda gerçekleştirdik.
“Önlemler aşırı görünüyor olabilir, ama değil!”
• Önlemler çok aşırı görünebilir ama alternatifi gördüğümüz gibi İtalya, İran ve daha birçok ülkedeki gibi tüm ülkenin karantinaya girmesine kadar varabiliyor. Bunun bedeli aşırı büyük. Bu bakımdan Türkiye adımlarını zamanında atmış görünüyor.
• Örneğin çocuklarda belki ACE2 enzimi, belki virüsün hücreye girmesi için gerekli bir proteaz enzimi, veya virüsün hücre içinde çoğalabilmesi için gerekli proteinler, yaşlılara göre daha az olabilir. Veya bu, bağışıklık sistemi ile ilgili olabilir. Ya da başka bilmediğimiz direnç mekanizmaları vardır. Bunlar araştırılıp kesinleştikten sonra bir yorum yapılabilir.
Maske kullanımı: “Sağlık personeli N95 maskesi kullanmalıdır”
• Ben 30 yıldır bu işin içindeyim, net hiçbir şey söylemiyorum, ki şu anda bu konularda biz de araştırmalara başladık. Bu kadar ciddi bir durumda, konunun uzmanı olmayan kişilerin yorum yapması, demeç vermesi, halk sağlığını tehlikeye sokuyor. Maske kullanımı hasta olan kişiden olmayanlara bulaşmayı önleyici etkisi nedeniyle önerilir. Sağlık personelinin N95 maskesi (yüzlerine uyan, ölçümü yapılmış) kullanması gereklidir, diğerleri yeterli olmaz bulaşmayı önlemek için.
“Karantina ve izolasyon aynı şeyler değil!”
Toplumun karantina ve izolasyon kavramlarını da karıştırdığını anlatan Prof. Dr. Unutmaz, şu bilgileri verdi:
• Bulaşıcı bir hastalığın yayılmasını önlemek için belli bir bölgenin veya yerin kontrol altında tutulup gözlemlenmesi, karantinadır. Henüz hasta olmayan veya hastalığın belirtilerinin gözlenmediği kişilerin, virüsün kuluçka dönemi boyunca kontrol altında tutulmasıdır bu. İzolasyon ise hasta olduğu kanıtlanmış bireylerin, sağlam olanlardan ayrılması, hastanede veya özel kuruluşta özel koşullarda bakım verilmesidir.
Prof. Dr. Derya Unutmaz hakkında bilgi
Enfeksiyon hastalıkları, kronik hastalıklar ve yaşlanma sırasındaki hastalıklara karşı bağışıklık tepkileri üzerine çalışmalar yürüten ve özellikle immünoloji (bağışıklık sistemi) konusundaki çığır açan çalışmalarıyla dünyanın sayılı isimlerinden biri olarak gösterilen Türk bilim insanı Prof. Dr. Derya Unutmaz, ABD Connecticut’ta 1600 kişinin çalıştığı Jackson Laboratuvarı Enstitüsü‘nde baş araştırmacı olarak görev yapıyor.