Türkiye ile Rusya arasında İdlib protokolü imzalandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’nin İdlib kentinde 6 Mart saat 00:01 itibariyle ateşkesin yürürlüğe gireceğini açıkladı.
Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın başkentin Moskova’da İdlib konusunda düzenlenen zirvenin ardından ortak basın açıklaması yaptı.
İdlib protokolü anlaşma metninde özetle şunlar yer aldı:
• Ateşkes: İdlib’deki temas hattındaki askeri faaliyetler durdurulacak.
• M4 Karayolu’nun güneyi ve kuzeyinde 6’şar kilometrelik güvenli bölge olacak.
• Karayolunun bir bölümünde Türk-Rus ortak devriyesi yapılacak.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar:
• Sayın Putin’e nazik daveti için teşekkür ediyorum. Bugünkü görüşmelerimizde özellikle Suriye’deki durumu ve İdlib’deki son gelişmeleri ele aldık. 6 saat süren bir çalışma yaptık.
• Bu köklü ilişkilerimizi saygı ve ortak çıkarlar doğrutulsunda ilerletmek temennimizdir. Sayın Putin’i ülkemize bekliyoruz. 2018 Eylül ayında Sayın Putin ile Soçi’de vardığımız mutabakat ile İdlib’de istikrar sağlamıştık. Bölgeye yönelik saldırıların engellenmesi dahil olması üzere gerekli tedbirleri alacaktık.
• Farklı ve aynı görüşte olduğumuz konuları görüşerek müzakere ettik. İdlib’de yeni bir statünün oluşturulması kaçınılmaz hale gelmiştir. İdlib mutabakatının bozulmasına yol açan gelişmelerin birinci derecede sorumlusu, saldırganlığı ile bölge istikrarını hedef alan rejimdir.
• En kısa sürede ateşkesi gerçekleştirecek, ardından birlikte kararlaştıracağımız diğer adımları süratle atacağız. İdlib’de bu gece 00.01 itibariyle ateşkes yürürlüğe girecektir.
• Rejimin doğrudan sivilleri hedef alan saldırıları suküneti bozmuştur. Birinci dereceden sorumlusu rejimdir. Rejimden kaçan sayıları bir buçuk milyonu bulan bölge halkı bizim sınırlarımıza yığılmıştır. İdlib’i insansız hale getirmek ve Türkiye’yi zora sokmak olduğu açıktır. Türkiye böyle bir tehdit karşısında eli kolu bağlı kalacak değildir.
• Hem rejimin saldırganlığının önüne geçmek için sahada daha aktif bir şekilde yer aldık. Bölgede Rus güçleri ile koordinasyonu sıkı tutmaya özen gösterdik. İdlib’de yeni bir statünün oluşması kaçınılmaz.
• En kısa sürede ateşkesi gerçekleştireceğiz. Bu gece yarısı itibariyle ateşkes yürürlüğe girecek. Bugünkü toplantımızın Suriye’deki kalıcı barışa katkı sağlamasını temenni ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Putin’in açıklamalarından öne çıkanlar:
• Bu yıl içinde üçüncü görüşmemizi yaptık. İdlib’deki gergin ve hassas durumu ele aldık. Yılbaşından bu yana oradaki terör unsurları aktivitelerini artırdı. Suriye güçleri ve sivil yerleşimler ateş altında tutulmaktadır.
• Kritik durumlarda her zaman elde edilen mutabakatlara dayanarak her zaman uzlaşabilmeyi başarabiliyorduk. Çözümler üretebiliyorduk. Bugün de öyle oldu. Bugün ülkelerimizi Astana çerçevesinde devam ettiriyoruz. Astana süreci Suriye sürecine önemli çözüm sağladı.
• Bugün istişareler yapıldı. Ortak bir belge hazırladık. İki ülke dışişleri bakanları bu belgeyi beyan edecekler.
• Her zaman uzlaşabilmeyi başarıyorduk, çözümler de üretiyorduk. Bugün de öyle oldu. Bugün ülkelerimizin Astana formatı çerçevesinde çalışmaları devam ettireceğini bir kez daha teyit etmek istiyoruz. Astana sürecinin öneminde uzlaştık. Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumaktan yanayız. Ortak bir belge hazırladık. İki ülke dışişleri Bakanları belgeyi açıklayacak.
Rusya Devlet Başkanı Putin ile Ortak Basın Toplantısı https://t.co/5iiyZoa0dB
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) March 5, 2020
İdlib protokolü anlaşma metni tamamı:
İki liderin ortak açıklamasının ardından, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Rus mevkidaşı Sergey Lavrov, hazırlanan protokolü basınla paylaştı. Lavrov metnin Rusçasını, Çavuşoğlu ise Türkçesini okudu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ortak kararlaştırılan metni açıkladı.
İdlib protokolü metni:
“Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu, Suriye Arap Cumhuriyeti’ndeki ateşkes rejiminin uygulanmasının garantörleri olarak (bundan sonra taraflar olarak anılacaktır),
• Suriye Arap Cumhuriyeti’nde Gerginliği Azaltma Bölgeleri Oluşturulmasına İlişkin 4 Mayıs 2017 tarihli Muhtıra ve İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin 17 Eylül 2018 tarihli Muhtıra’yı hatırda tutarak,
• Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan kuvvetli taahhütlerini yineleyerek,
• Terörizmin tüm tezahürleriyle mücadele ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan tüm grupların ortadan kaldırılması yönündeki kararlılıklarını yinelerken, sivillerin ve sivil altyapının hedef alınmasının hiçbir şekilde mazur görülemeyeceğini kabul ederek,
• Suriye ihtilafının askeri çözümünün olamayacağının ve ihtilafın yalnızca Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde, Birleşmiş Milletler’in kolaylaştırıcılığında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğinin altını çizerek,
• İnsani krizin daha da kötüleşmesinin önlenmesinin, sivillerin korunmasının, ihtiyaç sahibi tüm Suriyelilere önkoşulsuz ve ayrım gözetmeksizin koruma ve insani yardım sağlanmasının, keza ülke içinden yerinden edilmelerin önlenmesi ile mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilen kişilerin güvenli ve gönüllü olarak Suriye’deki asıl ikamet yerlerine geri dönüşlerinin kolaylaştırılmasının önemini vurgulayarak,
Aşağıdaki hususlarda mutabık kalmışlardır:
1- İdlip gerginliği azaltma bölgesindeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2020 tarihinde saat 00:01’den itibaren durdurulacaktır.
2- M4 karayolunun kuzeyinde 6 km ve güneyinde 6 km derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecektir. Güvenli koridorun işleyişine dair ayrıntılı esas ve usuller, Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Savunma Bakanlıkları arasında 7 gün içinde kararlaştırılacaktır.
3- Türk-Rus ortak devriyeleri, 15 Mart 2020 tarihinde M4 karayolunun Trumba’dan (Serakib’in 2 km batısı) Ain-Al-Havr’a kadar olan kesimi boyunca başlatılacaktır.
İşbu Protokol, imzalandığı anda yürürlüğe girer.
Türkçe, Rusça ve İngilizce üç örnek olarak ve eşit yasal geçerliliği olacak şekilde 5 Mart 2020 tarihinde Moskova’da imzalanmıştır.”