Ücretsiz izin için çalışanın rızası ve yazılı onayı gerekiyor!

Corona salgınından olumsuz etkilenen işletmeler çalışanlarını işten çıkarmaya veya ücretsiz izne ayırmaya başladı. Ancak hukukçular ücretsiz izin için çalışanın rızası ve yazılı onayı gerektiğine dikkat çekiyor.

Ücretsiz izin için çalışanın rızası ve yazılı onayı gerekiyor!

Ücretsiz izin için çalışanın rızası ve yazılı onayı gerekiyor!

Corona salgını ile birlikte birçok işletme müşteri kaybı nedeniyle veya iş yerini tamamen kapatmak zorunda kaldığı için çalışanlarını ücretsiz izne ayırmaya başladı. Bu süreçte işveren ve çalışanlar arasında hukuki ihtilaf doğabileceğine dikkat çeken Arabulucu Avukat Cevat Kazma, iş yerinde ücretsiz izin uygulanabilmesi için çalışanın rızasının ve yazılı onayının gerekli olduğuna dikkat çekti.


Cevat Kazma, bunu kabul etmek istemeyen çalışanların iş sözleşmesini tek taraflı fesih edebileceğini ve tüm haklarını alabileceğini açıkladı.

Tüm dünyayı etkisi altına alan corona (Covid-19) salgını, Türkiye’de de etkisini göstermeye başladı. Tedbir amaçlı olarak dışarı çıkılmaması tavsiye edilirken, bu durum birçok şirketin ekonomik faaliyetlerini de olumsuz etkiliyor. Piyasadaki dolaşımın azalması, mevcut müşteri potansiyelinin azalması gibi durumlardan etkilenen bazı şirketler çalışanlarını işten çıkarırken; bazıları ise işten çıkarmamak için bir süreliğine ücretsiz izin verme seçeneğine gitmeye başladı.

Bu süreçte işveren ve çalışanlar arasında hukuki ihtilaf doğabileceğine dikkat çeken Arabulucu Avukat Cevat Kazma, ücretsiz izin, fesih ve diğer iş hukuku konularıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Çalışanın rızası yoksa iş sözleşmesini fesih edip tazminatını alabilir

İş yerinde ücretsiz izin uygulanabilmesi için işçinin rızasının ve yazılı onayının gerekli olduğunu ifade eden Cevat Kazma, onay olmadan ücretsiz izin verilmesi durumunda çalışanın iş sözleşmesini tek taraflı fesih edip, tüm tazminatını alabileceğini söyledi.


Ücretsiz iznin belirli bir süresi olmalıdır.” diyen Cevat Kazma, izin süresinin ucu açık olamayacağına da dikkat çekti. Çalışanların yüksek riskli yerlere gitme konusunda imtina hakkı bulunduğunu açıklayan Cevat Kazma; “Çalışan, corona salgını tehlikesiyle işverene bilgi vererek işi reddedebilir. Böyle bir durumda işten çıkarılsa bile, tazminatlarını talep etme hakkına sahiptir.” sözlerini kullandı.

Şirketler Kısa Çalışma Ödeneği uygulamasından yararlanabilir

Şirketlerin bu tür süreçlerde yararlanabileceği en önemli kanuni hakkının 4447 Sayılı İşşizlik Sigortası Kanunu’ndaki kısa çalışma ödeneği olduğunu vurgulayan Cevat Kazma şöyle konuştu:

“İş yerinde kısa çalışma uygulanabilmesi için; işverenin genel ekonomik veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki çalışma süresinin önemli ölçüde azaldığı, durduğu yönünde İŞKUR’a veya varsa toplu iş sözleşmesi tarafı işçi sendikasına başvuruda bulunulması gerekiyor. Müfettişlerce yapılan uygunluk tespiti sonucu iş yerinin bu durumlardan etkilendiğinin tespit edilmesi gerekmektedir.”

Corona salgını mücbir sebeptir!

Corona salgınının işletmeler arasındaki anlaşmalar kapsamında mücbir sebep olarak değerlendirilebileceğini belirten Cevat Kazma; “Dünya Sağlık Örgütü’nün bu durumu “Pandemi” olarak ilan etmesi salgın halinin uluslararası ve mücbir sebep kapsamında değerlendirilmesine güçlü bir dayanak oluşturuyor.” ifadelerini kullandı.


Bu konuyla ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-90 E. 2018/1259 K. Sayılı ve 27.06.2018 tarihli kararını örnek gösteren Cevat Kazma, kararda salgın hastalıkların mücbir sebep hallerinden biri olarak kabul edildiğini sözlerine ekledi.

7 soruda Kısa Çalışma Ödeneği nedir? Yararlanma şartları neler?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.