Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, yeni düzenleme ile bankaların kaynaklarını daha verimli kullanacağını belirterek, “Reel sektör ihtiyacı olan finansmana daha rahat erişebilecek.” dedi.
BDDK’dan bankaların kredi işlemlerine ilişkin yeni düzenleme…
BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben: 26 Mart’ta bankaların müşterilerin kredi taleplerinin karşılanması, kredi limitlerinin kullandırılmasında kısıtlamaya gidilmemesi; kredi geri çağırma, mevcut kredi limitini kullandırmama, fiyat artırma, teminat şartlarını zorlaştırma, makul faiz oranlarıyla yeniden yapılandırma yapmama gibi uygulamalardan özenle kaçınılmasını tavsiye ettik. Aradan geçen yaklaşık üç haftalık dönemde, bu tavsiyeye uymayan bankalar olduğunu tespit ettik. Geldiğimiz noktada, bankaların ülke kaynaklarını daha etkin kullanmalarına ve reel sektörün finansman ihtiyacını karşılamalarına yönelik bir düzenleme yapılması ihtiyacı hasıl olmuştur.
BDDK Başkanı Akben, AA muhabirinin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kapsamında atılan adımlara, krediler için yapılan yeni düzenlemenin detaylarına ilişkin sorularını yanıtladı.
Kamuoyunda özel bankalara dair şikayetler uzun zamandır gündemin ilk sırasında yer alıyor. Kamu bankaları bu zor dönemde elini taşın altına koyup müşterilerine kredi desteği sağlarken özel bankaların kredi kullandırma konusundaki isteksizliği hem iş dünyasından hem de vatandaştan yoğun tepki alıyor. Bu sabah açıkladığınız karar zannediyorum bu sorunu gidermeye yönelik?
Bankaların asli görevi vatandaşlarımızdan ve şirketlerimizden topladıkları mevduatı kredi vererek reel ekonomiye aktarmaktır. Ancak, bazı bankaların bu temel fonksiyonu gerçekleştirmek yerine kaynaklarını para piyasaları ve yurt dışı türev piyasalarına yönlendirmeyi tercih ettiğini, bunun neticesinde reel sektörün kredi finansmanına erişimde zorlandığını bir süredir izliyoruz. Koronavirüsün dünya ekonomilerini sarstığı, ülke ekonomimizde yoğun bir finansman ihtiyacının ortaya çıktığı bu dönemde ülke tasarruflarımızı en etkin şekilde kullanmak elzemdir. Bu noktada bankalara önemli görevler düşmektedir.
26 Mart 2020 tarihinde bankalara bir yazı yazdık. İçinden geçtiğimiz dönemde müşterilerin kredi taleplerinin karşılanması, kredi limitlerinin kullandırılmasında kısıtlamaya gidilmemesi; kredi geri çağırma, mevcut kredi limitini kullandırmama, fiyat artırma, teminat şartlarını zorlaştırma, makul faiz oranlarıyla yeniden yapılandırma yapmama gibi uygulamalardan özenle kaçınılmasını tavsiye ettik.
Aradan geçen yaklaşık üç haftalık dönemde, bu tavsiyeye uymayan bankalar olduğunu vatandaşlardan ve firmalardan gelen şikayetlerin yanı sıra hem murakıplarımızın yerinde denetimleri hem de veri analizleri neticesinde tespit ettik. Geldiğimiz noktada, bankaların ülke kaynaklarını daha etkin kullanmalarına ve reel sektörün finansman ihtiyacını karşılamalarına yönelik bir düzenleme yapılması ihtiyacı hasıl olmuştur. Bu çerçevede bu sabah sözünü ettiğiniz düzenlemeyi ilan ettik.
“Gerçek anlamda bankacılık yapanlar orta-uzun vadeli karlılıklarını yükseltecek”
O zaman şunu anlıyoruz. Önce tavsiyede bulundunuz ama artık düzenleme ihtiyacı doğdu. Peki uygulama nasıl olacak?
Mayıs ayından itibaren bankalar haftalık bazda aktif rasyolarını hesaplayacak. Aktif rasyosu hesaplamasında banka bazında belirli oranlarda mevduat büyüklüğü, toplam kredi hacmi, menkul kıymet portföyü ve Merkez Bankası ile yapılan kur takası ile kıyaslanacak. Aktif rasyosunun herhangi bir ay sonu itibarıyla o aya ilişkin ortalamasının mevduat bankalarında yüzde 100’ün, katılım bankalarında ise aktife alabilecekleri finansal ürün sayısının sınırlı olması ve müşterilerinin faiz hassasiyeti göz önünde bulundurularak yüzde 80’in altına düşmemesi beklenmektedir. Ay sonunda aktif rasyosu bu oranların altında kalan bankalar için aykırılık oluşturan aşım tutarı ortaya çıkacak.
O halde BDDK, kanun kapsamındaki görevini kullanarak özel bankaları da gerçek bankacılık yapmaya itecek diyebilir miyiz? Kararın ekonomiye etkisinin ne kadar olmasını bekliyorsunuz?
Vatandaştan toplanan mevduatın kaynak ihtiyacı duyan reel sektöre ulaştırılması için kredi aktarım mekanizmasının etkin bir şekilde çalışmasını sağlamak en öncelikli konularımız arasındadır. Bu karar da kredi sisteminin etkin şekilde çalışmasını, tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunmasını sağlayıp bu sayede finansal piyasaların gelişmesine ve finansal istikrara katkıda bulunmasını amaçlamaktadır.
Kararın etkisi açısından bankalar arasında farklar bulunmaktadır, bazıları belirlenen eşiklerin üzerinde bazılar ise altındadır. Daha önce de belirttiğimiz gibi proaktif düzenleme yaklaşımının sağladığı esneklik ve hızlı hareket edebilme kabiliyeti ile bankacılık sisteminde oluşan ihtiyaçlara zamanında yanıt vermekteyiz. Bundan sonra da gelişmelere bağlı olarak gerekli her türlü tedbir ve önlemlerin alınacağından kimsenin şüphesi olmasın.
Özel bankaların bir kısmı yabancı ortaklı. Bu karar yabancıların Türkiye’ye bakışlarını olumsuz etkileyebilir mi?
Kurumumuz düzenleme çerçevesinde kamu-özel, yerli-yabancı sermayeli banka ayrımı yapmamaktadır. Kurul kararı bankaların daha etkin çalışabilmesi için alınmıştır. Salgın sürecinde düzenlemeler ne kadar iyi işler ise herkes bundan o ölçüde fayda sağlayacaktır. Bu dönemde sahada gerçek anlamda bankacılık yapan bankalar müşteri sadakatini de artırıp orta-uzun vadeli karlılıklarını yükselteceklerdir.
BBDK toplantısında alınan kararlar
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan (BDDK) yapılan açıklamada, Kurulun 18 Nisan 2020 tarihli toplantısında, 18 Nisan 2020 tarihli ve 24049440- 010.99-E.6681 sayılı yazının incelenmesi neticesinde, krediler için bazı kararlar alındığı belirtildi.
Corona salgını nedeniyle yaşanılan sürecin ekonomiye, piyasaya, üretime ve istihdama olumsuz etkisinin mümkün olan en az seviyeye indirmek ve bankaların ellerinde bulundurduğu kaynakların en etkin şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla bazı düzenlemelere gidildiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
• 5411 sayılı Bankacılık Kanununun (Kanun) 93’üncü ile 43’üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca bankaların, 1 Mayıs 2020’den başlamak üzere haftalık bazda Aktif Rasyosu (AR) hesaplamalarında kullanılan Aktif Rasyosu (AR) = Krediler + (Menkul Kıymetler x 0,75 ) + (TCMB Swap x 0,5) / TL Mevduat + (YP Mevduat x 1,25) formülünde; AR’ın pay kısmında yer verilen ‘Krediler’ kaleminin, takipteki krediler hariç bankaların bireysel ve ticari müşterilere kullandırdıkları krediler tutarının toplamını, ‘Menkul Kıymetler’ kaleminin, bankalarca satın alınan yurt dışı yerleşiklerce ihraç edilmiş menkul kıymetler ve hisse senetleri hariç özel sektör tahvil ve bonoları ile Türkiye Cumhuriyeti hazinesinin ihraç ettiği her türlü borçlanma araçları, kira sertifikaları ve Eurobondların toplam değerini, ‘TCMB Swap’ kaleminin, bankaların Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına (TCMB) Swap yoluyla verdikleri yabancı paranın TCMB alış kurundan hesap edilen Türk lirası(TL) cinsinden toplam değerini ifade etmesine, AR’ın payda kısmında yer verilen ‘TL Mevduat’ kaleminin, bankalar mevduatı hariç tüm TL cinsi mevduat/katılım fonu tutarı toplamını, ‘YP Mevduat’ kaleminin, altın ve kıymetli maden hesapları da dahil olmak üzere, bankalarda tutulan yabancı para (YP) cinsinden mevduat/katılım fonu tutarı toplamını ifade etmesine karar verilmiştir.
Açıklamada, AR’ın her ay sonu itibarıyla, o aya ilişkin aylık ortalamasının mevduat bankaları için yüzde 100’ün, katılım bankaları için yüzde 80’in altına düşmemesine, Kanunun 148’inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca baz alınacak aykırılık oluşturan aşım tutarının, ilgili ay sonu itibarıyla AR değeri yüzde 100’ün altında olan bankalar ve yüzde 80’in altında olan katılım bankaları için, rasyoyu sırasıyla yüzde 100 ve yüzde 80 düzeyine getirecek paydaki değişim tutarı olarak hesaplanmasına karar verildiği bildirildi. (AA)