Gazeteci Fatih Altaylı, “İnanç vergisi getirilsin, ‘Ben inançlı değilim’ diyenler ya da camileri kullanmayanlar bu vergiyi ödemesin” önerisinde bulundu.
Fatih Altaylı: İnanç vergisi getirilsin, camileri kullanmayanlar bu vergiyi ödemesin
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş‘ın “Lutiliği, eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti? Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir bunun hikmeti” sözlerine yönelik; “Kiliseler devletin bütçesinden para almazlar. Bizde ise Diyanet’in bütçesi de vergilerimizden oluşur. Yani içinde lanetlenen eşcinsellerin de vergisi olan bir paradan. Yanlış olan, iki yüzlü olan bu tarafıdır işin. Haklısınız ama vergisini de almayın o zaman” ifadelerini kullanmıştı.
Fatih Altaylı bugünkü köşesinde ise “Birkaç gün önceki yazımda ‘O zaman eşcinsellerden vergi almayın’ dememi bazıları hiç vergi alınmasın diye yorumlamış. Olur mu öyle şey. Ben sadece Diyanet payı alınmasın dedim. Hatta daha da açık bir teklifim var. “İnanç vergisi” diye bir vergi koyulsun. ‘Ben inançlı değilim’ diyenler ya da camileri kullanmayanlar bu vergiyi ödemesin.” ifadelerini kullandı.
Farih Altaylı’nın yazısının ilgili kısmı şöyle:
• Birkaç gün önce ‘Diyanete kızmayın. Tüm dini kurumlar eşcinselliğe karşı böyle açıklamalar yapar’ dedim diye hak verenler de oldu, çok kızanlar da. Hatta eşcinsel olduğumu iddia edenler bile çıktı. Geçmişte Salih Mirzabeyoğlu’na karşı yapılan hukuksuzlukları gündeme getirdiğim zaman İBDA’cı olduğumu iddia etmemişlerdi Allah’tan. Çünkü salaktır bunlar, bir haksızlığa karşı çıktığınız zaman ille de sizin o tarafta olduğunuzu düşünürler. Tıp her şeye çare buluyor ama ahmaklığa bulamayacak ne yazık ki!
• Bazıları da demiş ki, ‘Niye Alan Turing örneğini de vermedin’. Gerek yok çünkü topluma faydalı işler yapmanın da, zararlı işler yapmanın da cinsiyetle bir bağı yok. Alan Turing dedikleri bir İngiliz ‘alimi’ Alim diyorsam gerçekten alim. Matematikçi, biyolog, kriptolog, felsefeci, bilgisayar bilimci…
• 2. Dünya Savaşı sırasında Nazilerin imkansız şifrelerini çözecek bir algoritma geliştiren ve müttefiklerin Nazileri yenmesini sağlayan, milyonlarca canı kurtaran bir adam. Ve canlarını kurtardığı İngilizler tarafından cinsel kimliği nedeniyle aşağılanan, toplum dışına itilen, hakarete uğrayan ve sonunda intihar eden bir bilim insanı. Yani Batı’dan Doğu’ya, Hristiyanlıktan Müslümanlığa değişen bir şey yok.
• Üstelik Doğu cinsel kimlikler konusunda daha açıkken, Hristiyan kültürün etkisi ile homofobik hale gelmiş. Batı ise bugün biraz daha normalleştirmiş meseleyi. Ama orada da eskiye dönmesi an meselesidir, merak etmeyin.
• Tabii birkaç gün önceki yazımda ‘O zaman eşcinsellerden vergi almayın’ dememi bazıları hiç vergi alınmasın diye yorumlamış. Olur mu öyle şey. Ben sadece Diyanet payı alınmasın dedim.
• Hatta daha da açık bir teklifim var. “İnanç vergisi” diye bir vergi koyulsun.
“Ben inançlı değilim” diyenler ya da camileri kullanmayanlar bu vergiyi ödemesin. Çünkü bazıları diyor ki, “Almanya’da kilise vergisi var”. Doğru var. Hristiyanım diyenler, kiliseye gidenler veriyor. (Yazının tamamı için tıklayın)