Hayat ne zaman normale döner? İyi ve kötü senaryo tarihleri

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) hazırladığı rapora göre corona virüsüne karşı hayatın ne zaman normalleşeceğine ilişkin senaryolar hazırlandı. Vaka sayıları tahminlerine göre iyi senaryoda mayıs sonunda hayatın normale dönmesi, kötü senaryoda ise ağustos başında hayatın normalleşmesi bekleniyor.

Hayat ne zaman normale döner? İyi ve kötü senaryo tarihleri

Hayat ne zaman normale döner? İyi ve kötü senaryo tarihleri…

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) corona virüsünün zirve noktası ve normalleşme dönemine ilişkin tahminler içeren bir rapor hazırladı.


Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden Prof. Dr. Türkmen Göksel ve Doç. Dr. Yetkin Çınar’ın hazırladığı ‘Covid-19 salgınında Türkiye’de zirve noktası ve normalleşme döneminde kademeli geçiş zamanı tahminleri’ raporuna göre mevcut durumda corona virüsüne karşı alınan tedbirlerin haziran başı gevşetilmesi haziran ortasında ise hayatın normalleşmesi bekleniyor.

İyi senaryo: Mayıs ayının ikinci haftası tedbirler gevşeyecek

Katılaştırılmış senaryoya (iyimser) göre ise mayısın ikinci haftası tedbirler gevşetilecek, mayıs sonunda ise normalleşme başlayacak.

Gevşetilmiş senaryoya (kötümser) göre ise temmuz ortası tedbirlerin gevşetilmesi ağustos başında ise normalleşmenin başlaması bekleniyor.

Senaryolar salgının pik noktasında olası hasta sayısı ve yoğun bakım ihtiyacı rakamlarına göre değişiyor.

katı tedbir senaryosu tepav


gevşek tedbir senaryosu

Bu değerlendirme notunda, Covid-19 salgınının Türkiye’deki yayılımını analiz etmek için Markov Zincir modelleri temelinde geliştirdiğimiz bir model kullanılarak projeksiyonlar yapılmıştır. Bu öngörüler kamuoyunda merakla cevabı beklenen “zirve / pik noktası” tahmini, “tedbirlerin kademeli olarak kaldırılması” ve “normalleşme” süreçlerine ne zaman geçilebileceği konularını kapsamaktadır. Bu not ile bahsi geçen konular hakkında elde ettiğimiz öncül sonuçların zaman kaybetmeden paylaşılması amaçlanmıştır.

Analizler Türkiye’de toplam (birikimli) vaka sayısının 98 toplam vaka ile 100’e en çok yaklaştığı tarih olan 17.03.2020 ile 18.04.2020 tarihleri arasında T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan veriler kullanılarak yapılmıştır. Çalışmada öncelikli olarak “mevcut tedbirlerin varlığı” altında elde edilen sonuçları sunulacaktır. Daha sonrasında ise, varsayımsal olarak “eğer alınan tedbirler başlangıçtan itibaren daha katı ya da gevşek olsa idi sonuçlar nasıl değişirdi?” sorusuna cevap aranmaktadır. Yani bir başka ifadeyle, izolasyon politikalarının ve bu politikalara uyum derecesinin ne gibi sonuçlara yol açacağı da bu değerlendirme notunda analiz edilecektir.

Toplam ve günlük vaka sayılarına nazaran daha çok bilgi içeren değişken, belirli bir tarihteki “Aktif Vaka Sayısı (AVS)”dır. Bu değişken hâlihazırda mevcut hasta sayısını gösterdiğinden, analizlerimizde bu değişkeni kullanmaktayız. AVS’nın hesaplanması için toplam vaka sayısından o güne kadar toplam iyileşen ve toplam vefat eden hasta sayılarını çıkarıyoruz.


Aktif Vaka Sayısı (AVS) tepav

Ayrıca, sağlık sisteminin özellikle yoğun bakım ihtiyacını karşılayıp karşılamayacağını anlamak üzere, yoğun bakım ihtiyacının en çok olacağı aktif hasta sayısının pik yaptığı döneme bakılabilir. AVS pik sayıları ve bu tarihteki yoğun bakım ihtiyacı sayıları aşağıdaki tabloda sunulmuştur:

Tablo. Pik Döneminde Aktif Vaka ve Yoğun Bakım Hasta Tahmin Sayıları

tepav araştırma

*Bu analizde alternatif senaryoların 17 Mart’tan itibaren geçerli olduğu varsayılmıştır.

Bu tablodan öncelikle anlaşılması gereken, “Mevcut durumda” ve “Katılaştırılmış senaryoda” pik zamanında bile sağlık sistemi görece rahattır; çünkü mevcut yoğun bakım kapasitemizin oldukça altında yoğun bakım yatağı ihtiyacı vardır.

Gevşetilmiş senaryoda ise yoğun bakım yatağı ihtiyacı kapasiteyi aşmaktadır. Bu da izolasyon ve tedbirlere önümüzdeki dönemde de uymanın ne kadar kritik olduğunu ifade etmektedir.

Son olarak, buradaki analizler ve tahminler, belirli varsayımlar üzerine kurulan, teknik açıklaması ile ilgili özet bilgiyi çalışmamızda verdiğimiz bir model ve ayrıca, 18 Nisan koşullarının devam edeceği varsayımı ile TC Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı kısıtlı bir veri seti kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla, kesin tarihler yerine tarih aralıklarını dikkate alarak yorumlamanın daha sağlıklı olabileceğini vurgulamak isteriz.

Örneğin bu dönemde alınacak tedbirlerin ve uygulamaların, buradaki senaryolardaki varsayımlardan daha farklı olarak katılaştırılması / gevşetilmesi ile koşullarda meydana gelebilecek her türlü değişiklik sonuçları etkileyebilecektir. Modelin sonuçları belirli aralıklarla; ilave edilen veriler, tedbirlerle ilgili olası politika değişiklikleri ve insan davranışlarında olası değişiklikler dikkate alınarak zaman içinde yeniden güncellenecektir.


Kaynak: Prof. Dr. Türkmen Göksel & Doç. Dr. Yetkin Çınar. “COVID-19 Salgınında Türkiye’de Zirve Noktası ve Normalleşme Dönemine Kademeli Geçiş Zamanı Tahminleri” TEPAV.org – Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı. (20 Nisan 2020) https://www.tepav.org.tr/upload/mce/2020/notlar/covid19_salgininda_turkiyede_zirve_noktasi_ve_normallesme_donemine_kademeli_gecis_zamani_tahminleri.pdf

İBB Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan: Corona kaynaklı çok sayıda ölüm kayıtlara bulaşıcı hastalık olarak geçti


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.