Yaşlılarda corona virüsü belirtileri neler? Nelere dikkat edilmeli?

Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa’da Covid-19 ölümlerinin yüzde 95’inin 60 yaş üstü olduğunu belirtti. Yaşlılarda corona virüsü neden farklı seyrediyor? Belirtileri neler? Diğer hastalıkların farklı olmasının sebepleri nelerdir?

Yaşlılarda corona virüsü belirtileri neler? Nelere dikkat edilmeli?

Yaşlılarda corona virüsü belirtileri neler? Nelere dikkat edilmeli?

DSÖ Avrupa Ofisi Başkanı Dr. Hans Kluge Covid-19 ölümlerine ilişkin istatistiki verileri paylaşırken, “Yaşın, ağır semptomlar geliştirmede önemli bir risk faktörü olduğunu fakat gençlerin de yenilmez olmadığını söylüyor. Tüm dünyadaki günlük verilere baktığımızda bu söylenenler net olarak ortada.


Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu ile yaşlıların hangi sebeplerle Covid-19’dan çok etkilendiğini konuştuk. Verdiği bilgiler için teşekkür ederiz.

Yaşlılarda corona virüsü farklı mıdır?

Evet, ama yaşlılarda farklılık gösteren sadece COVID-19 değildir. Kalp krizinden beyin enfarktüsüne kadar hemen hemen tüm hastalıklar yaşlı bireylerde farklı seyreder.

Yaşlılarda corona virüsü ve diğer hastalıkların farklı olmasının sebepleri nelerdir?

Farklı olmasında dikkat çekilen temel noktalar şöyledir:

  • Öykü almadaki zorluklar,
  • Yakınma ve bulguların çoğu zaman daha silik oluşu,
  • İyileşmenin daha fazla zaman alması,
  • Organ sistemlerindeki yetersizlikler nedeniyle ilaçların etkilerindeki farklar.

Bunların ötesinde yandaş hastalıklar (komorbiditeler) ölüm oranını doğrudan etkilemektedir.

  • Yaşlılar bağışıklık zayıflığı nedeniyle enfeksiyona yakalanmaya daha yatkındır,
  • İyileşme konusunda da daha yavaştır.

Hem hastalığın komplikasyonları hem de ilaç yan etkileri ve diğer tedavi komplikasyonları daha sık ve şiddetli olabilir.  Sigara içimi, vitamin eksikliği, diyabetes mellitus (şeker hastalığı) varsa iyileşmedeki yavaşlık ve zorluk daha belirgin olacaktır.

COVID-19’lu yaşlı hastalarda yakınma ve bulgular konusunda gençlere göre fark var mıdır? Nelerdir?

Evet, fark vardır ve bunların arasında ateş temel yakınmalardandır. Diğer yakınma ve farklılıklar da şöyledir:

• Ateş: Yaşlıların bağışıklık sistemindeki zayıflama ve diğer sorunları nedeniyle ateş yanıtını gençler gibi oluşturamazlar. Bir çalışmada ilk başvuruda yaşlıların sadece 1/3’ünde ateş yüksekliği saptanmıştır.

• Öksürük: Yaşlılar uzun süreli sigara içiciliği, geçirilmiş akciğer hastalıkları gibi farklı nedenlerle kronik öksürük sorunu yaşayabilirler. Bu nedenle COVID-19’a bağlı öksürüğü ayırt etmeleri zor olabilir.

• Nefes darlığı: Öksürükteki duruma benzer nedenlerle yaşlıda önceden nefes darlığına yol açabilecek birçok sorun olasıdır, bunu COVID-19’a bağlı yeni gelişen nefes darlığından ayırt etmede zorluk söz konusudur. Bunun yanında yaşlıda nefes darlığı gelişimi diğer organ kapasitelerinin düşmesi nedeniyle çok hızla kötüleşmeye neden olabilir.

• Nabız yüksekliği: Şiddetli COVID-19 olgularında beklenen bir bulgudur. Normal koşullarda 100’ün üzerindeki nabız taşikardidir ve sıklıkla vücutta Bir şeylerin yanlış gittiğini gösterir. Yaşlılar kalp hastalıkları, tansiyon yüksekliği nedeniyle birçok ilaç kullandıklarından bu bulgu gizlenebilir. Beta-bloker ve kalsiyum kanal blokerleri tipik olarak taşikardi yanıtını engellerler. Olgunun nabzı değerlendirilirken bu konu sorulmalıdır.

• Bilinç durumu ve bilişsel işlevler: Yaşlıda değerlendirmeyi en çok zorlayan konudur. Dil engelleri ve konuşma güçlükleri bir kenara bırakıldığında dahi

• Anosmi: En özgül (spesifik) bulgulardan biri olduğu kabul edilmiştir. Yani ani gelişen koku alma kaybı diğer yakınma ve bulgulardan bir veya birkaçının eşlik etmesi durumunda aksi kanıtlanmadıkça COVID-19’u düşündürmelidir. Yaşlılarda sinir işlevlerinin bozulması nedeniyle bu gençlerdeki kadar keskin bir sınır olmayacaktır.

• Kas-eklem ağrıları: Kronik romatizmal hastalıklar gibi nedenlerle bunları da yaşlılarda yeni başlangıçlı olarak ayırt etmek zor olabilir.

• İştah kaybı: Yaşlılar çoğunlukla zaten iştahsızdır.

• Halsizlik: Beslenme bozukluğu, kronik diğer rahatsızlıklar nedeniyle önceden de halsizliği bulunan birçok yaşlı vardır.

Tüm bu zorlukların toplam yansımasıyla yaşlılarda hemen her hastalık olduğu gibi COVID-19’un da tanınması ve tedaviye başlanmasında gecikmeler olabilmekte, hatta bu ani kötüleşme ve ölüme kadar götürebilmektedir.

Yaşlılarda hangi tür belirtiler COVID-19 şüphesi uyandırmalıdır?

Temel olarak genç ve orta yaşlıların belirtilerinden farklı değildir. Yine de belirtilerin algılanma biçimi, anlatılma şekli ve diğer bazı farklar olacaktır. Sinirlerin yapı ve işlevindeki güçlük ve bozulmalar nedeniyle algılanma küntleşmektedir.


Örneğin gençlerde daha keskin ve şiddetli olan ağrı algısı yaşlıda daha hafif ve belirsiz hissedilebilmektedir. Buna ait uç bir örnek vermek gerekirse 80’li yaşlardaki kişiler kalp krizini bile göğüs ağrısı olmadan geçirebilmektedir. Benzer şekilde COVID-19’a ilişkin tüm belirtilerin daha hafif hissedilebileceğini, bu nedenle atlanma riskinin de fazla olacağını düşünebiliriz.

Özetle: Temel yakınmalar yine ateş, kuru öksürük, nefes darlığı olarak sıralanabilir.

Hafiften şiddetliye değişebilen boğaz ağrısı, koku alma duyusunun kaybı, halsizlik, kas ve eklem ağrıları, ishal, nadiren burun akıntısı ve balgamlı öksürük olabilir.

Burada önemli olan nokta, her hastanın diğerinden farklı bir yakınma ve bulgu kombinasyonuyla hastalığı hissedeceğidir. Örneğin bir hastada nefes darlığı ve boğaz ağrısı, diğer hastada ateş ve öksürük, diğerinde ishal ve kas ağrıları şeklinde başvuru alacaktır.

Şekil. Türkiye’de COVID-19 Salgınının ilk haftalarında mortalite hızının 65 yaş üzerinde toplumdan farklı seyrettiğini gösteren diagram.

Şekil. Türkiye'de COVID-19 Salgınının ilk haftalarında mortalite hızının 65 yaş üzerinde toplumdan farklı seyrettiğini gösteren diagram.

Yaşlıların tedavi ve izlem sürecindeki özel güçlükler nelerdir?

• İzolasyon süreci gençlere göre yaşlıları daha çok zorlayacaktır, çünkü orta-uzun vadede yaşamsal olabilecek bazı gereksinimleri vardır. Yürüme yardımından gıdaya, bakım gereksinimlerine kadar birçok konuda başkalarına bağımlıdırlar ve onların gidiş-gelişinin kısıtlanmasıyla zorluk yaşayabilirler.

• Bilişsel sorunlar nedeniyle tedavinin kuralına uygun yapılması, örneğin ilaçların zamanında alınmasında zorluklar olabilir.

• İzlem sürecinde yeni gelişecek sorunların fark edilip gereğinin yapılması daha güç olacaktır. Örn. ateşinin tekrar yükseldiğini, boğaz ağrısı vb. ortaya çıktığını fark etmeleri zor olacaktır.

• Yaşlıların zaten kırılgan olan psikolojisi sosyal desteğin azalmasıyla yıkılabilir ve depresyon daha sık ortaya çıkabilir veya şiddetlenebilir. Bu da dolayı olarak tedavinin sürdürülememesine, beslenme bozukluğuna yol açabilir. Bu tür durumlarda yaşlılarda intihar oranının arttığı da ortaya konmuştur.

Yaşlı hastalarda gençlere verilen ilaçlar mı kullanılmaktadır?

Tedavilerde gençlerde verilen ilaçlar organ yetmezlikleri nedeniyle yaşlılarda uygun olmayabilir. Örneğin böbrek yetmezliği varsa böbrekten idrar yoluyla atılan bir ilacın verilmesi uygun olmayabilir ya da doz azaltılması gerekebilir.

Benzer şekilde ilaç etkileşimleri yaşlılarda daha kötü sonuçlar doğurabilir. Önceden kullanılan ilaçlar dikkate alınmadan tedavi rejimi düzenlenmemelidir. Yaşlının metabolizmasındaki farklar göz önünde bulundurulmalıdır.

Yaşlılar susama gibi duyularını da yeterli anlatamadıklarından susuzluk durumuna (dehidratasyon) kolayca girerler. Bu durum bilişsel işlevlerinde bozulmaya, hatta bilinç bozukluğuna, komaya, deliryuma dahi yol açabilir.

Yaşlı COVID -19 hastaları için neler yapılabilir?

• COVID-19’un tanı süreçlerindeki zorluklar nedeniyle triaj ve acil çalışanlarının eğitiminde atipik başvurular konusu vurgulanmalıdır. Ateş, nabız sayısı, nefes darlığının yorumlanmasında deneyime gereksinim olacaktır.

• Evde tedavi alan, izolasyon veya karantinadaki yaşlılar merkezden düzenli olarak aranmalı, uygun durumlarda görüntülü konuma gibi teknolojik araçlar devreye sokulmalıdır.

• Tedavilerde ilaç dozlarının yaşlılardaki etkileşimleri, atılımdaki sorunlar, metabolizmalarındaki farklar göz önünde bulundurulmalıdır.

• Psikolojilerinin kırılgan olduğu bilinerek depresyon, öz kıyım düşüncesi gibi konularda uyanık olunmalı, gerekirse klinik psikolog veya psikiyatr desteği alınmalıdır.

Biyografi: Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu

Biyografi: Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu

1969 yılında Aydın’da doğdum. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1993 yılında mezun olup 1994’te Dokuz Eylül Üniv. Tıp Fak. (DEUTF) Acil Tıp AD Araştırma Görevliliğine başladı. 1998’de ‘Acil Serviste Kardiyopulmoner Resusitasyon Uygulanan Hastalarda End-Tidal CO2 Monitörizasyonunun Rolü’ konulu uzmanlık tezi ile Acil Tıp Uzmanı oldu. Ekim 2004’te DEÜTF Acil Tıp AD’da Doçent unvanı aldım. 2005 Nisan-2007 Eylül arasında aynı anabilim dalında başkanlık görevinde bulundu. 2007’den itibaren Sağlık Bakanlığı’na bağlı İstanbul Bakırköy Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Acil Tıp Kliniği eğitim direktörü olarak görev aldı. Ocak 2009’dan sonra Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı ve Bakırköy Acıbadem Hastanesi Acil Servis Sorumlusu olarak çalıştı. 2010 yılında Acıbadem Üniversitesi bünyesinde Profesör unvanı aldı.

Eylül 2007-2009 arasında Türkiye Acil Tıp Derneği Yönetim Kurulu üyesi olarak görev aldı. İstanbul Tabip Odası, Türkiye Acil Tıp Derneği, Ulusal Travma ve Acil Cerrahi Derneği, Acil Tıp Uzmanları Derneği, Tıp Eğitimini Geliştirme Derneği, American College of Emergency Physicians (ACEP), European Society of Emergency Medicine üyesi. 2014 yılında kurucusu olduğum Toplumsal Afet Derneği’nin Başkanlığını yürütüyor. TATD bünyesinde Sepsis çalışma grubunun başkanı, Travma ve Resüsitasyon çalışma gruplarında aktif üyesi. 2017 yılında “Fellow of Emergency Medicine Association of Turkey” (FEMAT) üyeliği ödülü aldı.


2012 ve 2016 yılında Amerikan Kalp Derneği (AHA) bünyesinde Temel ve İleri Kardiyak Yaşam Desteği (BLS ve ACLS) Eğitici Eğitimi Sertifikası aldı. Bu süreç içinde DEUTF Acil Tıp akademik yapısı içinde yürütülen ve tamamlanan 22, diğer bir üniversitede 1 uzmanlık tez çalışmasında tez danışmanı olarak görev yaptım. Acil tıp ile ilgili uluslararası hakemli dergilerde 111, ulusal hakemli dergilerde 65 bilimsel yazı ve makale, editörlük yaptığı 2 çeviri, 3 özgün kitap ve 33 kitap bölümü yayınlandı. Halen ‘Trauma Surgery’ başlıklı orijinal İngilizce kitap editörlüğü projesi devam ediyor.

Corona virüsü: En çok merak edilenler ve doğru bilinen yanlışlar


Serpil Çavuşoğlu
1973 İstanbul doğumluyum. Hayatın her alanında gönüllü olarak faaliyet göstermekteyim. Bağımlılık ile mücadele, kadın ve çocuk istismarına karşı destek, eğitime katkı amaçlı kütüphanaler kurulması, yardımlaşma derneklerinde faaliyetler, tüketicinin her tür hakkı (sağlık, hukuk...) üzerine destek çalışmaları, kültür sanat projelerine koçluk, danışmanlık, tutuklu çocukların topluma kazandırılması amaçlı eğitim organizasyonları, kan bağışı, organ bağışı, ilik bağışı üzerine organizasyonlarda koordinatörlük, özel eğitim öğretmeni olmam sebebiyle engelli çocuklarımızın ailelerine danışmanlık, okullarda çocuklarımızın yardımlaşma güdüsünü pekiştirme amaçlı seminerler ve sayamayacağım daha pek çok alanda, neredeyse hiç durmadan yıllardır gönüllü olarak faaliyet göstermekteyim.