#Erkekyerinibilsin: Cinsiyetçi söylemlere karşı sosyal medya kampanyası

Cinsiyetçi söylemlere karşı çıkan kadınlar, sosyal medyada #Erkekyerinibilsin etiketi ile kampanya başlattı.

#Erkekyerinibilsin: Cinsiyetçi söylemlere karşı sosyal medya kampanyası

Cinsiyet söylemlere karşı sosyal medyada #Erkekyerinibilsin kampanyası

Kadınlar için kullanılmasına alışık olunan ifadeler, sosyal medyadaki ‘Kocam isterse çalışabilir’ paylaşımının ardından, kadın kullanıcılar tarafından erkeklere uyarlanarak yeniden yazıldı.


3 Haziran’da Twitter’da yapılan “Kocam isterse çalışabilir” paylaşımı, 3 milyon kullanıcı tarafından görüntülenmiş; 3 bine yakın kişi tarafından yorum yapılarak alıntılanmıştı. Paylaşımın altında da 500’ün üzerinde yorum vardı.

İşte o paylaşım:

BBC Türkçe’ye konuşan Ruqinq adlı Twitter kullanıcısı, bu paylaşımı neden yaptığını şu sözlerle anlattı:

“Twitter’da son zamanlarda muhafazakar olarak adlandıracağımız kişiler tarafından çok fazla ‘kadın çalışmamalı, yüksek sesli kahkaha atmamalı, kendilerinin fuhuş yuvası olarak gördükleri üniversitelere gitmemeli’ tarzında tweet’ler atıldığını gördüm. Bunlara en güzel tepki alay ederek verilebilir diye düşündüm. Beni en rahatsız eden şey, bunlara destek veren kadınlar olduğunu görmek.”

Neden şimdi?

Ruqinq adlı kullanıcı, benzer bir tweet’i Kasım 2019’da da paylaşmış ancak bu kadar yanıt almamıştı.

Kadın kullanıcıların bu kez cinsiyetçi ifadelere karşı çıkan paylaşımını daha büyük oranda sahiplenmesinin sebebini sorduğumuzda, “Cinsiyetçi paylaşımların sayısının Twitter’da çokça artmaya başladığını” ve bu sebeple tepkinin de daha büyük olduğu yanıtını verdi.

Yorumlarda çoğunlukla kadın kullanıcıların, bugüne kadar kadınlar için söylenen ve baskı unsuru olarak kullanılan cinsiyetçi ifadelerin erkekler için kullanıldığı görülüyor:

‘Ruqinq’ isimli sosyal medya kullanıcısı, bu hareketin büyümesinin büyük bir değişim yaratmayacağını ancak “bundan sonra bu tarz cinsiyetçi yorumlar geldiğinde kadınların bu şekilde alaycı yaklaşabileceğini” söylüyor:


“Twitter’da gördüğümüz kadarıyla kadınlar hep kendi ayaklarının üstünde durma, özgürleşme çabası içindeler ve herkes hayatında ‘başarı’ olarak gördüğü şeyleri burada paylaşıyor. Böylece kendileri gibi psikolojik veya fiziksel şiddet gören diğer kadınlara örnek olup onları cesaretlendiriyorlar. Twitter’da insan gerçekten yalnız olmadığını, aslında kendisi gibi birçok insan olduğunu görüyor ve o paylaşım yapanlardan cesaretle hayatında birçok şeyi değiştirebiliyor.

“Twitter’in bir diğer özelliği de her olayı tiye alarak paylaşım yapmak, çünkü insanlar bunu seviyor. Ben de bu durumu bu şekilde ele aldım. İnsanlar sanki ‘birisi böyle tweet atsın da biz de görüşlerimizi söyleyelim’ dercesine birçok yorumlar yaptılar. Özellikle kadınların zaten dile getirmek istediği bir konuydu, benim öncülüğümde bir patlama noktası oldu diyebilirim.”

Gaye Su Akyol: Dalga geçemediğin şey seni ele geçirir

Sanatçı Gaye Su Akyol da, daha sonra erkekyerinibilsin etiketini bularak büyüyen kampanyaya sosyal medyada paylaşımlarıyla destek verdi. Ünlü isimlerin destek vermesi, görünürlüğünü daha artırdı.

BBC Türkçe‘nin konuyla ilgili sorusuna yanıt veren Gaye Su Akyol, “Bu yaklaşımda ortalamanın çok üstünde bir ironi, zeka ve mizah var. Çünkü artık hepimiz çok doluyuz, bu saçma gidişatı değiştirmek istiyoruz ve artık yeter!” dedi:

“Bu tür bir yaklaşım, erkekleri, asla maruz kalmadıkları bir yerden düşünmeye zorluyor, kadınlar için kabusa dönüşen bir düzende, dile yerleşmiş cinsiyetçiliği, ayrımcılığı yeniden ve ironik şekilde inşa ederek hem trajikomik, hem de yanında yer almak isteyeceğin türde bir mizah üretiyor.

“Biz artık katledilen kadın haberleri görmekten, katillerin isminin, cisminin gizlendiği, öldürülen kadınların iffetinin, hayatının, seçimlerinin sorgulandığı, suçlunun ceza almadığı, erkeğin sırtının sıvazlandığı, kadının baskılandığı bu mide bulandırıcı sistemden bıktık, usandık. Ayrıştırılmaktan, cinsiyet normları üzerinden yürütülen beden politikalarından, kadın üzerine kurulan çarpık toplum yargılarından, hayalleri çalınan, kendi olamayan kadınların hikayelerini duymaktan bıktık. Bir şeyler yapmak istiyoruz. Yapmak zorundayız. Bir tane daha kadının katledilişine şahit olmak istemiyoruz. Göstermelik önlem istemiyoruz. Kadınlar hayatları boyunca tacizin türlü boyutlarına şahit oluyor, maruz kalıyorlar. Her gün, her an, her yerde, sürekli bir baskı. Hepimiz bu baskıyı iliklerimize kadar yaşıyoruz. Yıl 2020 ve ses çıkarmadıkça hiçbir şey değişmiyor. Farkında mıyız bilmiyorum ama hiçbirimiz nefes alamıyoruz!”

Gaye Su Akyol, kampanyaya destek verme amacını ise şu sözlerle anlatıyor:

“Şu bitmeyen ‘kadın şöyledir, erkek böyledir’ genellemelerini hayatım boyunca duymaktan o kadar sıkıldım ki… 7 milyar insanı ikiye bölüp sınıflandırmaya ve baskı altına almaya çalışan bu dille sabahlara kadar dalga geçmek istiyorum. En başta motivasyonum buydu.

“Faydası çok, olmaya da devam edecek. Dalga geçemediğin şey seni ele geçirir! Bu berbat düzeni dalga geçe geçe bitireceğiz. Bir sürü mesaj alıyorum. Susmak, sinmek, bu muameleyi kabul etmek mümkün değil artık. Zaten bu orantısız zeka karşısında troller de hata verdi, ne yazacaklarını bilemiyorlar, müthiş!”

‘Bu devirde kocasını çalıştıran da dinsizdir hanım kardeşim!’


Bazı erkek kullanıcılar da bu ironik paylaşımlara destek verdi. Hijyenik kadın pedlerinin siyah poşette satılmasına tepki gösteren bir kullanıcı, şu paylaşımı yaptı.

İşte Twitter’da #Erkekyerinibilsin etiketiyle yapılan paylaşımlardan bazıları:

Gaye Su Akyol’dan efsane konuşma: Ataerkil ve müthiş sıkıcı bir dünyada


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.