Kredi ile dolar, arabalar, evler alındı ama üretime gidilmedi!

TÜGİAD Genel Başkanı Anıl Alirıza Şohoğlu: Türkiye’deki kredilerin veriliş şekilleri, veriliş yöntemlerinin gözden geçirilmesi lazım. Kredi ile dolarlar, arabalar, evler alındı ama üretime gidilmedi. Üretime verilmeyen bir kredinin dönüşü yok ki, siz sonsuza kadar para basamazsınız!

TÜGİAD Başkanı: Kredi ile dolar, arabalar, evler alındı ama üretime gidilmedi!

TÜGİAD Başkanı Şohoğlu: Üretim olmazsa kredilerin dönüşü yok!

Corona pandemisine yönelik normalleşme adımlarının atıldığı bugünlerde iş dünyası için filmin yeni başladığını belirten TÜGİAD Başkanı Anıl Alirıza Şohoğlu, lokasyon, lojistik ve genç nüfusun Türkiye’nin en büyük avantajı olduğunu belirtti ve ekledi:


“Ama iş dünyasının fırsat açgözlülüğü yapmaması lazım. Biz bu hataları zamanında yaptık; Avrupa’nın bize ihtiyacı var, kalitesiz mal gönderelim, sözleşme hukuklarına aykırı davranalım şeklindeki anlayıştan vazgeçelim. Biz gerçekten o kurallara uygun, kaliteli üretimler yaparsak ülke olarak çok büyük bir avantajımız var.”

Tüm dünyanın olağanüstü bir dönem yaşamasına neden olan Covid-19 pandemisi sonrası normalleşme adımları atılmaya devam ederken Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Genel Başkanı Anıl Alirıza Şohoğlu, Türkiye’nin şu ana kadar pandemi sürecini büyük bir başarıyla yönettiğini vurgulayarak, iş dünyası için asıl sürecin şimdi başladığını belirtti.

Ekotürk TV’de “Dünya Halleri” programında Ali Değirmenci’nin konuğu olan TÜGİAD Başkanı Şohoğlu, Türkiye’nin kriz dönemlerinde çok hızlı reaksiyon verebildiğine dikkat çekerek, “Türk insanının doğasında bu var, biz krizlere deneyimli olduğumuz için bu dönemleri çok iyi yönetebiliyoruz. Keşke kriz dönemlerinde aldığımız reaksiyonları kriz olmadığı zamanda da alsak” diye konuştu.

Korona döneminde de devletin çok hızlı reaksiyon alarak süreci başarıyla yönettiğini belirten Şohoğlu, normalleşme adımlarının atıldığını hatırlatarak, “Ancak iş dünyası için film yeni başlıyor” dedi ve şöyle devam etti: “Herkes nisan, mayıs aylarında evde oturdu, 1 Haziran itibariyle ilk defa sokağa çıktık. İş dünyası da her şeye yeni başlıyor. Şu üç ayı çok iyi geçirmemiz lazım. Artık dünya çok farklı. Önce iş dünyasının oturup geçmişte ne yaptık, neyi yanlış yaptık, şu anda neredeyiz, bundan sonra neyi düzeltmeliyiz deyip, sonra yola çıkması lazım.”

“Fırsat açgözlülüğü yapmayalım”

Şohoğlu, pandeminin neden olduğu krizde ülkemizin çok önemli bir fırsata sahip olduğumuzun altını çizerek, şöyle konuştu: “Pandemi döneminde, üçüncü çeyrek sonrasının Türkiye açısından çok olumlu olacağını düşünüyorum. Ama bunu yaparken de iş dünyasının bir fırsat açgözlülüğü yapmaması lazım. Biz bu hataları zamanında yaptık; Avrupa’nın bize ihtiyacı var, kalitesiz mal gönderelim, sözleşme hukuklarına aykırı davranalım şeklindeki anlayıştan vazgeçelim. Biz gerçekten o kuralla uygun, kaliteli üretimler yaparsak ülke olarak çok büyük bir avantajımız var.”


“Dünyada 3 saatlik uzaktayız”

“Dünya bu pandemide şunu gördü, tedarik zincirleri kırıldı ve bu da global çağda domino etkisi yarattı” diyen TÜGİAD Başkanı Şohoğlu, şöyle devam etti:

“Artık insanlar kendi ürünlerini ya da ürettiği yan sanayinin en az iki üç saatte ulaşabileceği lokasyonlar arıyor. Türkiye’nin konumuna baktığımız zaman; bugün Türkiye üç saatlik uçuşla, şöyle bir pergeli koyun çevirdiğiniz zaman Avrupa, Afrika, Ortadoğu, Kafkaslar bölgesini çok net alabiliyorsunuz. Bu çok önemli bir lojistik nokta. Ayrıca elimizde bir hazine var; genç nüfus… Özetle; Türkiye’nin iş gücü var, lojistik olarak doğru yerdeyiz, bir de bu ekonomik, sosyal olarak doğru yönetilirse, rahatlıkla Türkiye’de ciddi fırsatlar var diyebiliriz.”

“Tasarruf etmeyi öğrenmemiz lazım”

Türk toplumunun tasarruf etmeyen bir yapısı olduğunu ifade eden Şohoğlu, ama artık Türk insanının, Türk iş dünyasının tasarruf etmek zorunda olduğunun altını çizdi: “Pandemide gördük ki iki ay içinde kaotik bir ortama dönüşebiliyoruz.

Biz tasarruf edip, tasarrufları da doğru yönlendirebilirsek en azından önümüze gelebilecek krizlerden daha az etkilenebiliriz. Bugün Covid-19 biter, yarın başka birşey çıkar. O nedenle tasarruf etmeyi öğrenmemiz şart. Tasarrufun ise önce kamudan başlaması lazım. Globalleşme dediğimiz konu kısa sürede olmayacak, önümüzdeki yıl ülkeler içine kapanacak, Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi Türkiye gerektiğinde kendine yeten bir ülke olabilmeli.”

Kredi sistemi gözden geçirilmeli!

Kredi desteklerine de değinen Şohoğlu, “Türkiye’deki kredilerin veriliş şekilleri, veriliş yöntemlerinin gözden geçirilmesi lazım” dedi. Türkiye’de iki sene önce verilmeye başlandığında KGF kredi sistemini desteklediklerini hatırlatan Şohoğlu, şöyle devam etti:

“KGF, maalesef iş adamlarımızın birçoğu tarafından farklı şekilde kullanıldı. Kredi nedeniyle dolarlar, arabalar, evler alındı ama üretime gidilmedi. Üretime verilmeyen bir kredinin dönüşü yok ki, siz sonsuza kadar para basamazsınız.”

Faizin düşmesi doğru


Korona nedeniyle ihracatta sıkıntı yaşandığını, dışarıdaki pazarın düştüğünü belirten Şohoğlu, şu bilgileri verdi: “Şimdi dış dünya kapalı. En büyük pazarımız, ihracatın yüzde 40’ını elinde tutan Avrupa’da yüzde 8 küçülme bekleniyor. O zaman bizim iç piyasayı canlandırmamız lazım. Bunun için de faizin düşmesi şu an için çok doğru bir karar. Çünkü faizler düşerse, en azından otomotiv, mobilya, tekstil gibi birçok alanda içeride sirkülasyon sağlayabilirsiniz.”

Ziraat Bankası, Halkbank, Vakıfbank 4 yeni kredi paketi sunacak


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.