İstanbul için ciddi uyarı: Deprem için söylenen 30 yıl, artık 10 yıla düştü!

Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir’den İstanbul için uyarı: “Geçmişte deprem üretmiş. Gelecekte de böyle bir şey bekleniyor. Normal şartlarda 250 yılda bir kırılması zaman geçmiş. Onun için ilk başladığında 30 yıl demişlerdi. Şimdi 10 yıla düştü.”

İstanbul deprem

Prof. Dr. Hasan Sözbilir’den İstanbul için ciddi uyarı: Deprem için söylenen 30 yıl, artık 10 yıla düştü! Zaman geçtikçe daralıyor!

Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Manisa’da Şehzadeler Belediyesi öncülüğünde düzenlenen “Manisa Fayı Projesi Sonuç Sunumu” konferansında Manisa fayı üzerinde yapılan incelemelerini paylaştı.


Manisa kent merkezinin bulunduğu alandan geçen Manisa fayının 75 yıl içerisinde deprem üretebileceğini belirten Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Manisa için şu bilgileri verdi:

• Önemli şeylerden bir tanesi Manisa’nın deprem üretme aralığı ortaya çıktı. En kısa aralığı 250 yıl en uzun aralığı ise 900 yıl. Yani 250 yıl ile 900 yıl arasında bir tane yıkıcı deprem üretiyor. En son depremi 1845 yılında üretmiş. Bunlar sayısal parametreler, kesinliğe yakın sonuçlar bunlar.

• Dolayısıyla en son depremden 175 yıl geçmiş durumda. 250 yılı baz aldığımızda 75 yıl içerisinde Manisa fayı tekrar hareketlenebilir. Manisa fayı da 6.9’a kadar deprem üretme potansiyeline sahip.

• Manisa fayı normal şartlarda Manisa’nın kent merkezi içerisinde geçen bir fay. Ortalama 400 bin nüfuslu kent merkezi Manisa fayının kontrolündeki bir havzada yer alıyor. Doğrudan Manisa fayının üzerinde olan yerleşimler var.

• Öncelikle onların elden geçirilmesi gerekiyor. Bu yapıların depreme dayanıklılığı var mıdır, ne tür özellikler sunuyor, hangi yıllarda yapılmış bu binalar? Bu anlamda bunların ortaya çıkartılması gerekiyor.


• Bundan sonra kentsel dönüşüm kapsamında bu binaların belli bir oradan alınması gerekiyorsa alınması gerekiyor. Alınamıyorsa ciddi ölçekte iyileştirilmesi gerekiyor bu binaların.

“Manisa’nın 17 ilçesinde 32 adet fay bulunuyor, en büyüğü 7,1 deprem üretebilir”

• Manisa’nın 17 ilçesinde 32 tane fay var. Bu 32 fay 17 ilçenin tamamına dağılmış durumda. Bu fayların içerisinde en yüksek deprem oluşturma potansiyeli 7.1. Yani biz Manisa ölçeğinde en büyük fay 7.1 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeline sahip.

“İzmir de etkilenir”

• Sarıgöl ilçesinin kuzeyinde Killik fayı var. O bölgede o fay deprem ürettiğinde Manisa ilinin tümü etkilenir. Manisa fayı da 6.9 büyüklüğünde bir deprem ürettiğinde sadece Manisa değil İzmir de etkilenir. En azından sarsıntı nedeniyle birçok bina yıkılabilir. Çünkü 6.9 büyüklüğündeki bir deprem 9 büyüklüğündeki bir yıkıma karşılık gelir.

İstanbul için ciddi uyarı: Deprem için söylenen 30 yıl, artık 10 yıla düştü!

• İstanbul’da aslında İstanbul’un içerisinden geçen bir fay yok. İstanbul’un güneyinde Marmara Denizi’nin altındaki fay deprem ürettiğinde İstanbul’da ne olur tartışması var.

• Geçmişte deprem üretmiş ve İstanbul zarar gördüğü için gelecekte de böyle bir şey bekleniyor. Bilim insanlarının orada deprem beklemesinin nedeni deprem kırılmasının vakti geçmiş.


• Normal şartlarda 250 yılda bir kırılması zaman geçmiş. Onun için ilk başladığında 30 yıl demişlerdi. Şimdi 30 yıl 10 yıla düştü. Zaman geçtikçe daralıyor. Tüm bilim insanları bu konuda hem fikir. Türkiye hazır değil tabi ki, sadece İstanbul değil, Manisa da hazır değil.

Prof. Dr. Naci Görür: Marmara Depremi ‘geliyorum’ diye bağırıyor!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.