Atatürk’ün emri ile kurulan Türkiye’nin ilk pandemi hastanesi olan Heybeliada Sanatoryumu ve 200 dönümlük arazisinin “İslami Eğitim Merkezi” kurulmak amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredildiği ortaya çıktı!
Heybeliada Sanatoryumu arazisi Diyanet’e devredildi
Yıllarca tüberkülozla savaşta büyük hizmetler veren ve adeta bir okul olan Heybeliada Sanatoryumu, 2005’te Sağlık Bakanlığı’nca kapatılmıştı. CHP’li Umut Oran, 100’ü doktor 250 personeli ve 660 yatağı bulunan hastanenin akıbeti konusunda CİMER’e sorular yöneltti.
Sözcü’den Yavuz Alatan’ın haberine göre, CİMER’den gelen cevapta, “105 ada 1 parsel numaralı taşınmazın, Diyanet İşleri Bakanlığı adına tahsisli olduğu anlaşılmıştır” denildi.
“İktidar büyük bir aymazlık içinde aklı ve bilimi reddederek yol alıyor”
Oran bu durumu eleştirerek “İktidar büyük bir aymazlık içinde aklı ve bilimi reddederek yol alıyor. 1924’te kurulan ve verem, akciğer hastalıkları, göğüs cerrahisi konusunda uzmanlaşmış, 80 yıl Türk Milleti’ne hizmet vermiş bir hastaneyi kapatıp, arazisini Diyanet’e devretmek ulusal çıkarlarımıza uymuyor.
Atatürk Havalimanı’nın, milyarlık pistlerini kırarak pandemi hastanesi yapmaya çalışıp öbür yandan hazır hastane arazisini kullanmamak büyük bir yanlış. Ne yazık ki coronayla mücadelede akıl ve bilim yok. AKP iktidarı, yüzyılın salgını ve ekonomik kriziyle karşı karşıyken var olanı kullanmak yerine, mevcudu yok edip savurganlık yapıyor” dedi.
İnönü de tedavi olmuştu
Heybeliada Sanatoryumu, deniz ve çam havasının olumlu etkisi ile yıllarca verem hastalarına hizmet verdi. 2005’te kapatılan sanatoryumun 250 personeli Süreyyapaşa Eğitim Hastanesi’ne devredildi. 2009’da çıkan yangında binaları hasar gördü. Sanatoryum, İsmet İnönü, Rıfat Ilgaz gibi isimlere de şifa vermişti.
Sanatoryum nedir?
Sanatoryum, uzun dönemli tedavi gerektiren hastalıklara sahip – özellikle verem – hastaların iyileştirilmesi için kurulmuş sağlık kuruluşlarıdır.
Heybeliada Sanatoryumu’nun kuruluşu
Türkiye’nin ilk verem hastanesi olan Sanatoryum, 1924’te Atatürk’ün emriyle Heybeliada’nın Çamlimanı Mevkii’nde 16 yataklı olarak açıldı. “İnce hastalık” denen veremli hastaları tedavi amacıyla kurulan hastane, temiz havası, binayı çevreleyen çam ağaçları, özel doktor ve hemşireleri ile kısa sürede veremliler için şifa yeri oldu.
17 Ağustos depreminde hasar gördü
Hastalar burada et, süt, bal gibi ürünlerle beslendi. 1940’lı yıllarda idare ve hemşireler için ayrı binalar inşa edilerek hastanenin imkânları genişletildi. Sanatoryumun temiz havası ve güçlü beslenme, dönemin en iyi tedavi şekli oldu.
Yıllarca veremin en iyi tedavi edildiği merkez olan sanatoryum, ilk darbeyi 1980 yılında aldı. Sağlık Bakanlığı, desteğini azaltınca sanatoryum eski günlerini arar hale geldi.
Bir darbe de 17 Ağustos 1999 tarihindeki depremle geldi. Sanatoryum binaları hasar gördü. Duvarlarda oluşan büyük çatlaklar, yıkılan bazı kısımlar ve dökülen sıvalar hastalar için risk oluşturdu. Hastalar bir süre binalara giremedi. Binaların bir kısmı faaliyete geçti, bazıları da restore edildi.
81 yıl hizmet verdi
1924-2005 yılları arasında hizmet veren sanatoryum, adanın güney tarafındaki Çam Limanı’na bakan bir tepede, İsviçre’deki bir sanatoryum model alınarak inşa edildi. Başlangıçta 16 yatak kapasiteli olan sanatoryum, ilerleyen yıllarda 100’ü doktor ve hemşire olmak üzere 250 personeli ve 660 yatak kapasitesiyle dev bir tesise dönüştü. Burası, İsmet Inönü, yazar Rıfat Ilgaz ve şair Ece Ayhan gibi isimlere de hizmet verdi. Prof. Dr. Siyami Ersek gibi uzman doktorlar yetiştirdi.