Gazeteci Barış Yarkadaş, İstanbul’da telefon sapıklarının hedefi olan 20 yaşındaki bir genç kızın kendisinden yardım istemesi üzerine yaşananları anlattı: Polise gitmiş ifade almamış, savcıya göndermiş. Savcıya gitmiş, ifade almadan eve göndermiş. Süleyman Soylu ve Abdulhamit Gül’ü aradım, olayı anlattım. Hemen devreye girdiler. Telefon incelemesiyle Ataşehir’de bir taksi durağındaki sapıklar gözaltına alındı.
Taksi durağı sapıkları Bakan Soylu ve Gül devreye girince yakalandı (video aşağıda)
“Beni bütün kadınlarımız, avukatlarımız, insan haklarıyla uğraşan ve tüm siyasetçilerimiz dikkatle dinlesin” diyen Barış Yarkadaş, İstanbul’da yaşanan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Korkmaz Karaca‘nın müdahil olarak çözdüğü taciz olayını şu sözlerle anlattı:
“Cumartesi günü Armağan Çağlayan’ın prorgamından çıktım. Telefonum çaldı, bir yakınımız 20 yaşındaki kızı arayarak ‘Barış abi, 4 gündür sapık ya da sapık kişiler tarafından taciz ediliyorum’ dedi. Ne yaptın dedim? ‘Polise gittim, ifademi almadı savcıya gönderdi’ dedi. ‘Savcıya gittim, saat 16:30’da beni akşam Kartal Adliyesi’nde saat 21:30’a kadar bekletti. İfademi almadı, 21:30’da çıktı.
“Ben otopsiye gidiyorum, siz gidin ben sizi aratacağım” dedi. 3 gündür Ataşehir Örnek Mahallesi Karakolu’ndan ve Kartal Cumhuriyet Savcılığı’ndan telefon bekliyorum. Korkudan dışarı çıkamıyorum” dedi.
Ne dedi sapık telefonda dedim? ‘Elinde çıplak görüntülerimiz var, eğer şu saatte şuraya gelmezsen bu fotoğraflarını ailene göndereceğiz’ dediler. Ne yaptın dedim? ‘Annemle konuştum hemen karakola gittim, ama karakol ifademi almadı’ dedi. ‘Sen telefonu kapat kızım ben seni arayacağım’ dedim.
Bir İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu aradım. Kendisiyle konuştum, durumu aktardım. İki Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ü aradım, kendi alanıyla ilgili kısmını anlattım. Üç Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Korkmaz Karaca’yı aradım. Bu durumu anlattım. Ve bu rezaletin bir an önce sonlandırılması gerektiğini söyledim.
Süleyman Soylu’dan İstanbul Emniyeti’ne talimat
Hem Sayın Süleyman Soylu, Hem Sayın Abdülhamit Gül, hem Sayın Korkmaz Karaca duruma müdahil ettiler. 10 dakika sonra Sayın Süleyman Soylu’nun talimatıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri eve giderek, bilgisayarı telefonu incelediler, ifadesini aldılar. Rapor tuttular. Raporun sonucunda.
Adalet Bakanı Gül, Başsavcı ile görüştü
İfadeyi almayan ve görevi ihmal suçu işleyen polis açığa alındı. Sayın Abdülhamit Gül, Cumhuriyet Başsavcısı ile görüştü. ‘Bir genç kızı 4,5 saat kapıda bekletip, neden ifadesini almıyorsunuz’ diye sordu. Ve Sayın Abdülhamit Gül’ün telefonundan sonra kızımız savcılığa ifadeye çağrıldı.
İstanbul Emniyet’i telefon tespitiyle sapıkları yakaladı
Daha sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri ve İstanbul Emniyet Müdürü (Zafer Aktaş) kendilerine de teşekkür ediyorum. Sayın Süleyman Soylu’nun talimat vermesi ve bilgi vermesi sonucu, bir ekip kurdular. Gece saat 23:00 sularında 3 şüpheliyi telefon trafiğinden tespit ederek gözaltına aldılar. Sabaha kadar sorguları yapıldı. Sabahleyinde ortaya şu çıktı; Ataşehir’deki bir mahallenin taksi durağından sahte telefon numaraları alınarak, kendilerini arayan kadınları rahatsız ettiği…
İstanbul Taksiciler Odası: Gereğini yapacağız
Taksi durağını arıyorsun. Taksi istiyorsun. Ve o taksi durağındaki kişiler senin numaranı alıyor, sahte numaralarla kadınları taciz ediyorlar. Bu durum tespit edilince ben İstanbul Taksiciler Odası Başkanı Eyüp Aksu’yu da aradım. Kendisine de durumu bildirdim. ‘Oda olarak gereğini yapacağız’ dedi.
Yetinmedim! İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nu da aradım. Dedim ki, “Ataşehir’de Fetih Mahallesi’nde sizin denetlemekle sorumluluğunuzda olan bir taksi durağında böyle bir durum var”
Ekrem İmamoğlu, “Barış Bey, ben hemen Ulaşım Daire Başkanımıza bilgi veriyorum. Hemen durağı inceletiyorum” dedi. Bugün de sanırım zabıtalar orada bir inceleme yapmışlar….
Mesele şu; 2/3 kişi orada kadınların telefon numaralarını tespit ediyor. Kendilerine sahte bir numara alıyor. Oradan kadınları taciz ediyorlar. Şu ortaya çıktı! Aynı konuda aynı mahallede karakola 3 dilekçe daha verilmiş. Ve polis hiçbir işlem yapmamış. 30 gün önce verilmiş bu dilekçeler.
Şimdi bunu niye anlatıyorum? İdam getireceklermiş! Ya sen önce mahaledeki sapığı önce bi yakala, yargı önüne çıkar, cezalandırdı da ondan sonra idamı tartış. Yok efendim tecavüzcüleri idam edeceklermiş.”
Ataşehir’deki taksi durağı sapıkları gözaltına alındı
İsmail Saymaz’ın “Gözaltına alındılar mı?” sorusuna Yarkadaş, “Gözaltına alındılar” yanıtını verdi.
Öte yandan Gürkan Hacır da yaşanan gelişmeleri dinledikten sonra “Bu arada Barış senin gazeteci kimliğin, eski milletvekili kimliğin dolayısıyla sen rahatlıkla İçişleri Bakanı’na ulaştın. Sorunu bir şekilde çözdün. Adalet Bakanı’na ulaştın, Korkmaz Karacı’yı söylüyorsun… Ekrem İmamoğlu’na ulaştın… Bizim kadınlarımız kime ulaşacaklar? Bizim kız kardeşlerimiz, çocuklarımız kime ulaşacaklar” yorumunda bulundu.
Barış Yarkadaş da “Hem Süleyman Soylu, hem Abdülhamit Gül, hem Korkmaz Karaca, hem Ekrem İmamoğlu gereken duyarlılıkları gösterdiler. Ama… Peki bu insanlara ulaşma şansı olmayanlar ne yapacaklar?” yorumunda bulunduktan sonra konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu konularda ihtisas sahibi polislerin, savcıların olması gerekir”
“Sayın Abdülhamit Gül, pazar günü aradı beni tekrardan, sağolsun. Çok hassasiyet gösterdi. ‘Barış Bey, bu sapıklara karşı birlikte mücadele edeceğiz’ dedi.
Sayın Süleyman Soylu, “Genç kızımız merak etmesin, bizim emanetimizde, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün emanetinde’ dedi.
Ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri 3,5 saatlik sorguyla… Hakikaten o gizli alınmış, kayıtlarda görünmeyen telefon sahiplerini farenin deliğinden bulup çıkarttılar.
Tecavüzcü yargılamak, sapık yargılamak… Bu konularda ihtisas sahibi savcıların olması gerekir. Polise gidiyorsun polis bu konuda ihtisas almamış, savcıya gidiyorsun savcı bu konuda ihtisas almamış. Cinsel saldırıyı basit bir suçmuş gibi algılıyor. ‘Bugün git, yarın gel’ diyor. Ve kadınların hergün feryadını hep birlikte görüyoruz. Belki de kim bilir kaç cinayet, bu ihmal yüzünden, bu vurdum duymazlık yüzünden işlendi. Onun için diyorum ki; Önce bir alt yapıyı yapın, idam gibi bir çağdışı anlayışı bu ülkenin gündemine getirmeyin.”