Elektrik direklerinde ‘tefecilik’ ilanları: Kredi notu düşük olana borç verilir

Otobüs duraklarına, elektrik direklerine ‘tefecilik’ ilanları asılmaya başlandı. İlanlarda “Kredi puanı düşük olanlara kefilsiz kredi” notu yer alıyor.

kredi notu düşük

Elektrik direklerinde ‘tefecilik’ ilanları: Kredi notu düşük olana borç verilir

İşsizlerin sayısı her geçen gün artıyor. Koronavirüs salgınıyla birlikte işten çıkarılan pek çok vatandaş geçinmekte zorlanıyor. Kredi kartı borçlu sayısı da her geçen gün yükselmeye devam ediyor.


Otobüs duraklarında, elektrik direklerinde “kredi notu düşük olana borç verilir” ilanları belirmeye başladı. Kredi notu düşük olanlar Google’da çare ararken, bunu fark eden aracılar artık yeni bir sektöre dönüşmüş durumda.

Merkez Bankası’nın verilerine göre geçen yılın eylül ayının ilk haftasında 411,9 milyar lira olan tüketici kredisi borçları bu yılın aynı haftasında 658,8 milyar liraya çıkmış durumda. Üstelik bu borcun yarısından fazlasına karşılık gelen 366,8 milyar lirası ihtiyaç kredisi.

Sosyal krizin bir boyutu işsizlik, diğer boyutu borçken, diğer yandan da çalışanların yoksulluğu derinleşiyor. İstanbul İstatistik Ofisi’nin verilerine göre 2 bin 500 lira ve altında gelir sahibi olan kişilerin yüzde 92,6’sı 1000 TL’lik beklenmedik bir harcamayı karşılamak için borçlanmak zorunda kaldığını söylüyor. Ancak yıllardır süren ekonomik darboğaz nedeniyle geniş kesimlerin kredi puanı oldukça düşük. Bu nedenle yeni banka kredisi bulmakta da zorlanılıyor.

Yeni moda ‘Paravan kredi’

Peki insanlar hayatlarını devam ettirebilmek için ne yapıyorlar? BirGün’den Ozan Gündoğdu imzalı habere göre, bu darboğaz karşısında son aylarda giderek artan yöntem bir tür tefecilik. Otobüs duraklarına, elektrik direklerine asılan küçük el ilanlarının hedefi, geçinme güçlüğü yaşayan insanlar. İlanlarda vadedilen şey ise “kredi puanı düşük olanlara kefilsiz kredi.”


Bu yöntemde bankadan başkası adına kredi çekiliyor. Yüzde 15’e varan komisyonlarla çekilen kredi bir başkasına borç veriliyor. Örneğin, 10 bin liralık kredi kullanılıyor, bunun 8 bin 500 lirası kredi notu düşük olduğu için borç arayan zor durumdaki kişiye veriliyor, geri kalan bin 500 lirası aracının komisyonu oluyor. Zor durumdaki kişi ise 10 bin liranın taksitlerini bu aracıya ödüyor. İşlemin bankacılık literatüründeki adı “paravan kredi”.

Bankalar için bu tip paravan kredilerin tespit edilmesi çok zor. Böylece bu zorluktan istifade ederek yeni bir sektör oluşmuş durumda.

Faturaya yansıyan tefecilik

Borçlanmada bir başka yöntem ise telefon faturaları üzerine alınan elektronik cihazlar. Bu yöntemde zor durumdaki kişi yine aracılara başvuruyor. Bu aracılar kişinin faturasının üzerine bir telefon alıyor ve bu telefonun nakdi bedelini zor durumdaki kişiye borç olarak veriyor. Tabii bu esnada aracı yine yüzde 15’e varan komisyonunu alıyor.

Google’a reklam veriyorlar

Örneğin kişinin kredi puanı bankadan kredi çekmeye yetmiyor ancak bir GSM operatörü bu kişiye 5 bin liralık bir telefon satabiliyor. Bu telefonu peşin olarak satın alan aracı, zor durumdaki kişiye 4 bin lirasını veriyor, bin lira komisyonunu alıyor, telefonu da piyasaya üzerine kar koyarak satıyor. Bu yöntemle borç dağıtan onlarca gayriresmi aracı var. O kadar ki bu aracılar Google reklamları dahi veriyor.

Ekonomik darboğaz nedeniyle halkın çözüm arayışı arama motoru Google’da da adeta dile gelmiş durumda. Son aylarda kredi borcunu ödeyemediği için yurttaşların kredi notu giderek düşüyor. Ancak işsizlik ve devam eden borçlar nedeniyle bu durumdaki kişiler çözüm arayışında.


Google’da “Kredi notu düşüklere kredi” yazarak arama yapanların sayısı son aylarda sert şekilde artmış durumda. Bu aramaların sonucunda insanlar hem kredi notu düşüklere kredi veren bankaları arıyor, hem de tefeci reklamlarıyla üst sıralara yerleşen iletişim numaraları bulabiliyor.

TL’nin değer kaybı sonrası altına ve çelik kasalara hücum başladı!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.