Cecilia Bartoli. Dünyanın en ünlü opera binalarında verdiği büyük konserler, yakaladığı yüksek albüm satışları ve Grammy de dahil olmak üzere aldığı birçok ödülle döneminin en popüler ve en çok satan opera sanatçılarından biri. Bunların yanı sıra Salzburg Whitsun Festivali’nin Sanat Direktörü ve klasik müziği daha geniş bir kitleye iletmeye adanmış küresel bir girişim olan Cecilia Bartoli – Müzik Vakfı’nın kurucusudur.
Opera sanatçısı Cecilia Bartoli’nin hayatı ve müzik kariyeri
Hayatı
Roma’da doğdu, ilk performansını 8 yaşında Tosca Operası’nda Çoban Çocuk rolüyle gerçekleştirdi. Cecilia, gençliğinde flamenko dansçısı olmak istiyordu ve aynı zamanda piyano ve trompet çalıyordu.
Ancak annesi, onun vokal yeteneklerini fark etti ve ana öğretmeninin tenor olduğu müzik okulu seçmelerine onu teşvik etti.
Lirik bir soprano olan annesi Silvana Bazzoni ve tenor babası Pietro Angelo Bartoli, çocuklarının Roma Opera Korosu eğitimi için solo kariyerlerinden vazgeçti.
Roma’daki Santa Cecilia Konservatuvarı’nda eğitim gördü. Cecilia’nın sahne tasarımcısı olan Federica adlı bir kız kardeşi ve henüz 35 yaşındayken kanser nedeniyle vefat eden Gabriele adında bir erkek kardeşi vardır. Özel hayatını büyük ölçüde kamusal alanın dışında tutmuştur.
Sesi ve müzik kariyeri
Cecilia, bir mezzo olarak her zaman sopranoların gerçek yıldızlar olacağı şeklindeki ön yargının üstesinden gelmek zorunda kaldı. Pek çok akıl hocası ve hayranından biri olan Daniel Barenboim’in dediği gibi, “en başından beri müzik hakkında öğretilemeyen her şeyi biliyordu.”
Kariyerine geleneksel olarak Rossini ve Mozart eserleri söyleyerek başladı. Çok geçmeden merakı tozlu kitaplıklarda ve arşivlerde kayıp notları bulmak için Avrupa’yı hızla aştı.
Kendi ses türüne uygun herkes tarafından bilinen eserler yerine unutulmuş ve ihmal edilmiş 18. ve 19. yüzyıl vokal repertuarı üzerine çalışmalar yaptı.
Mariinsky Tiyatrosu arşivlerinde Napoliten bestecilerin eserlerini aramak niyetiyle uçmaktan pek hoşlanmadığı için, tren ve gemi yolculuğu ile sekiz yıl boyunca St. Petersburg’a gidip gelmiştir.
Salzburg Whitsun Festivali’ne katıldıktan sonraki ilk hamlesi, programlarında bir sürü güçlü kadın karakteri öne çıkarmaktı. Kleopatra, Norma, Külkedisi…
West Side Story müzikalini sahneleyerek festivali canlandırdı ve aynı zamanda uzun süredir devam eden Maria’yı söyleme hayalini gerçekleştirdi ve konserin tüm biletleri tükendi.
Sahnede yaydığı enerji ve mimikleri ile belki de klasik müziğin klişeleşmiş sınırlarının da dışına çıkarak ilgi çekmeyi başaran Cecilia Bartoli, geniş ses aralığı ile müzikal bir akrobat olarak ifade edilmiş ve bu karakteristik özellikleri kendi alanında bir fenomen haline gelmesinde yol açmıştır.