Devlet Bahçeli: Ney o, Paris’te ney, birisi bir şey dedi. Ekmek değil de

Devlet Bahçeli: Paris’te herhalde… Ney o, Paris’te ney, birisi bir şey dedi. Ekmek değil de… Pasta! Paris’te sokma yemeyen şey yemeye hazırlanıyor. Pastaya alışkın olmadığımız için…

devlet bahçeli

Devlet Bahçeli: Ney o, Paris’te ney, birisi bir şey dedi… (video aşağıda)

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu.

Yaşamını yitiren eski sağlık bakanı Osman Durmuş’u anan Bahçeli, “İnanmış bir ülkücü, çalışkan bir hekim, başarılı bir siyasetçi, ahlaklı bir insan, kısacası adam gibi adamdı. O şimdi ebediyete irtihal etti. Bir hilal gibi aramızdan ayrıldı. Ailesine, sevenlerine başsağlığı diliyorum,” dedi.


Bahçeli sözlerine “Tarihimizi gıpta edilecek bir gurur kaynağıdır. Biz saadet ve selameti geçmişimizin sayfalarında değil, bir istikbal yükselişinde görüyoruz. Geçmiş bazen geleceği gölgeleyecek kadar gözlerimizi kamaştırabilir. Bu durum hamaset çıkmazıdır. Zaman tünelinden geçip bugüne oluşan her neviden sorunu bugünün imkanlarıyla çözmekten başka yolumuz yoktur,” diye devam etti.

“Siyaseti sokağa havale edenlerin sonu meçhul”

Bahçeli, “Türkiye Cumhuriyeti, herkesin her bir insanımızın ortak iradesi, ortak sevdası, ortak hazinesidir. Türk milleti medeniyet yolunda tereddütsüz yürümeye devam edecektir. Türkiye Cumhuriyeti duymasını bilene ses, sevmesini bilenen yürektir. Bayrak inmeyecek, ezan susmayacak, Türkiye Cumhuriyeti yıkılmayacaktır,” dedi.

Bahçeli şöyle devam etti:

“Yönetim sistemimizdeki reform ülkemizin önünü açmıştır. Sistemsel aksaklıklar giderilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin daha muasır olabilmesinin önünde hiçbir engel kalmamıştır. Güçlendirilmiş parlamanter sistemi isteyenlerin nasıl bir tenakuzun içine düştükleri ortadadır. Güçlendirilmiş parlamanter sistem isteynler kendilerine önce çeki düzen vermeli, önce alev alan çatılarını söndürmelidir.


Milletimizin istediği kaos değil, huzur, gelişme, birlik ve beraberliktir. Siyaseti sokağa havale edenlerin sonu elbette meçhuldür. Ne CHP, ne HDP, ne de İYİ Parti aziz Türk milletine bir gelecek vaat edemeyecektir. Bunların ahı gitmiş, vahı kalmıştır.

Cumhur İttifakı 7 düvele direnmektedir. Zillet siyaseti ise vurgun yemiş, bu masalın sonuna karmaşık ihtilaflarla gelmiştir. Ha TKP, ha HDP, ha CHP… Bunlar arasında ne fark vardır? Türkiye’yi sokakta teslim almayı hedefleyen, terörist Demirtaş’ı aynı üslupla öven bunlar değil midir? Birlikte anayasa yazmaya hazırlanan bunlar değil midir? HDP’yi MHP’ye tercih edecek kadar zıvanadan çıkan bunlar değil midir?

Hele bir çıksınlar da sokağa görsünler dünyanın kaç bucak olacağını!

Siyaseti sokağa havale edenlerin sonu meçhuldür. Biden’ın iktidarı devirme açıklaması son derece uyanık olmamızı gerketirmektedir. Bazı alçak kalem sahipleri ve yorumcuları ateşle oynamaktadır. Sözde Kürt meselesi şeffaf bir şekilde çözülmeliymiş. Hele bir çıksınlar da sokağa görsünler dünyanın kaç bucak olacağını. Türkliye Cumhuriyeti sokakta bulunmadı, sokakta bırakılmayacak, sokak serserilerine teslim edilmeyecektir.

AB ülkelerine hakim olan Türk ve İslam düşmanlığı kaygı vericidir. Berlin’de Mevlana Camii’ne yapılan kalabalık polis operasyonu inançlarımıza adi bir suikast girişimidir. Hollanda Özgürlük Partisi’nin soysuz başkanı, Cumhurbaşkanına ‘terörist’ diyecek kadar alçalmıştır. Son zamanlarda Müslümanlara yönelik Fransa’da sergilenen ambargo ve ablukalar hepimizi derinden yaralamaktadır.


İslam’ı yeniden yapılandıracaklarını söyleyen Fransa Cumhurbaşkanı cehaletin taşeronluğuna soyunmuştur. Akli melekelerini hepten kaybetmiş Macron’un kafa yoracak başka mesaisi yok mudur. Bu siyasi şizofren ne hakla İslam’ı yapılandırmayı hedef seçti. Allah katında kıyamete kadar geçerli olacak tek hak din İslam’dır. Dinin sahibi Allah’tır, Macron’un sahibi kimdir?”

Erdoğan’dan boykot çağrısı: Sakın Fransız mallarını satın almayın!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.