20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kutlu olsun!

Bugün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü. 1989 yılında kabul edilen Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’yle birlikle çocuk haklarının yasalar tarafından tanınmasının kutlandığı bir gündür. Çocuk hakları ve bu haklara ulaşamayan çocuklar hakkında farkındalık sağlamak bugünün temel amacıdır.

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kutlu olsun!

Çocuk haklarına dair ilk metin 1917 yılında, Ekim Devriminin ardından Proletkult isimli sosyalist kültür örgütünün Moskova Şubesi tarafından “Çocuk Hakları Bildirgesi” ismiyle kaleme alındı.


Resmileşen ilk metin ise 1924 yılında Milletler Cemiyeti tarafından kabul edilen Cenevre Çocuk Hakları Bildirisidir.

Bu bildirge Birleşmiş Milletler tarafından kuruluşunda kabul edilmiş, 20 Kasım 1959 tarihinde Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirisi olarak güncellenmiş ve 20 Kasım 1989 tarihinde daha geniş olan Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ile değiştirilmiştir.

Türkiye de dahil olmak üzere 196 ülkenin taraf olduğu bu sözleşme en fazla ülkenin onayladığı insan hakları belgesidir. Amerika Birleşik Devletleri hariç bütün Birleşmiş Milletler üyeleriyle Filistin, Vatikan, Nieu ve Cook Adaları sözleşmeye taraftır. Türkiye, ÇHS’yi 14 Ekim 1990’da imzaladı ve sözleşme 27 Ocak 1995’te Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Üstelik rüya ve fırsatlar ülkesi olan ABD, çocuk açlığının ve evsizliğinin en yüksek olduğu ülkelerden biri.

Sözleşmenin ön sözünde belirtildiği gibi sözleşmeye taraf ülkeler:

Çocuk Hakları Bildirisi’nde de belirtildiği gibi çocuğun gerek bedensel gerek zihinsel bakımdan tam erginliğe ulaşmamış olması nedeniyle doğum sonrasında olduğu kadar, doğum öncesinde de uygun yasal korumayı da içeren özel güvence ve koruma gereksiniminin bulunduğunu hatırda tutarak,

Ulusal ve uluslararası düzeyde çocukları aile yanına yerleştirme ve evlât edinmeye de özel atıfta bulunan Çocuğun Korunması ve Esenliğine İlişkin Toplumsal ve Hukuksal İlkeler Bildirisi; Çocuk Mahkemelerinin Yönetimi Hakkında Birleşmiş Milletler Asgari Standart Kuralları (Pekin Kuralları) ve Acil Durumlarda ve Silahlı Çatışma Halinde Kadınların ve Çocukların Korunmasına İlişkin Bildirinin hükümlerini anımsayarak,

Dünyadaki ülkelerin tümünde çok güç koşullar altında yaşayan ve bu nedenle özel bir ilgiye gereksinimi olan çocukların bulunduğu bilinci içinde,

Çocuğun korunması ve uyumlu gelişmesi bakımından her halkın kendine özgü geleneklerinin ve kültürel değerlerinin taşıdığı önemi göz önünde tutarak,

Her ülkedeki, özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki çocukların yaşama koşullarının iyileştirilmesi için uluslararası iş birliğinin taşıdığı önemin bilincinde olarak,

Sözleşmeyi imzalamışlardır.


Sözleşme 18 yaşın altındaki her bireyi çocuk olarak tanımlar. Bu anlamda en temel değerler, ayrım gözetmeme, çocuğun yararının gözetilmesi, yaşama ve gelişme ve son olarak da katılım olarak yer almaktadır.

Günümüzde yaşanan her türlü afet, çatışma ve savaş, en çok çocukları etkilemektedir. Çatışma ve savaşlarda aileleri göç etmek zorunda kalan çocuklar onlarla göç ederken daha göç yolunda dahi hayatlarını kaybetmektelerdir. Göç ettikten sonra ise insani koşulların çok altında, beslenme, eğitim, barınma gibi temel haklarından yoksun kalmaktalardır. Doğal afetlerde de aynı şekilde çocukluk travmaları ve akabinde yaşanan mağduriyetler en çok çocukları etkilemektedir.

Bunun yanında coronavirus salgını da en çok çocukları etkilemiştir. Eşit şartlarda yaşamayan çocukların gerek barınma ve hijyen sorunları nedeniyle virüsle karşılaşma ve yakalanma ihtimalleri daha fazla olmuş, gerek beslenme sorunları nedeniyle bağışıklık düşüklükleriyle virüse direnme şansları düşük olmuş gerekse eğitimde fırsat eşitliğinin olmaması nedeniyle eğitim hizmetlerine erişim konusunda çok büyük problemlerle karşı karşıya kalmışlardır. Hastane, doktor ve medikale olan erişim farklılıkları ise cabası…

Çocukların 3’te 1’i uzaktan eğitime katılamıyor

Unicef raporuna göre, dünyadaki çocukların 3’te 1’i uzaktan eğitime katılamıyor. Aşılama oranında ciddi düşüş olurken, 5 yaş artı çocuk ölümlerinin yükselmesi ve çocuk yoksulluğunun artmasına dair riskler söz konusu. Bunların yanında çocuk işçiliğinin artması tehlikesiyle de karşı karşıyayız.

Çoğu yerde ayrımcılığa uğrayan çocuklar, değil sadece çocuk hakları sözleşmesine aynı zamanda insan hakları evrensel beyannamesine aykırı zorbalıklara uğramaktalar. Nitekim Birleşmiş Milletlerin, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde ve Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmelerinde herkesin, bu metinlerde yer alan hak ve özgürlüklerden ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka görüş, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuştan veya başka durumdan kaynaklanan ayırımlar dahil, hiçbir ayırım gözetilmeksizin yararlanma hakkına sahip olduklarını benimsemek şartı ile imzacı olan ülkeler, kendinden olmayana hak tanımamaktadır.

UNICEF’in 2019 raporuna göre son 10 yılda çocukları hedef alan 170 bin ihlal gerçekleşti. Son 10 yılda çocuklara yönelik saldırı ve ihlalleri değerlendiren UNICEF Genel Direktörü Henrietta Fore, “Dünyadaki çatışmalar daha uzun sürüyor, daha fazla kan dökülmesine neden oluyor ve daha fazla gencin hayatını kaybetmesine neden oluyor.” Sözleriyle durumun vahametini bir kez daha gözler önüne serdi.

Çocukların yaşadığı 6 ağır ihlal de şu şekilde:

“Çocukların öldürülmesi ve sakat bırakılması, çocukların silahlı güçler ve gruplar tarafından silahlandırılması ve kullanılması, çocuklara yönelik cinsel şiddet, okullara ya da hastanelere yönelik saldırılar, çocuk kaçırma, çocuklara insani yardım ulaştırılmasının engellenmesi”.

Konu çocuk hakları olduğunda tanımamız gereken bir kişi Janusz Korczak’tır. Leh eğitimci Janusz Korczak’ın 1919 yılında yayınlanan “How to Love a Child” (Bir Çocuğu Nasıl Sevmeli) adlı kitabında çocuk haklarından söz etmiş ve konuyu gündeme taşımıştır. Sözleşmelerle yasalaşma çalışmaları işte bu şekilde başlamıştır.

Her çocuğun ve bireyin çocuk haklarını bildiği, uyguladığı ve uygulattığı eşit, adil, barış ve huzur dolu yarınlar hedefiyle, Dünya Çocuk Hakları Günü kutlu olsun.

“Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan korunmalı, Onlar her koşulda yetişkinlerden daha özel ele alınmalıdır.” Mustafa Kemal ATATÜRK


Kaynak: UNICEF

Çocuk Hakları Bildirgesi


Av. Hazal Mintaş
İstanbul doğumlu olan Hazal Mintaş, lise eğitimini İstanbul Haydarpaşa Anadolu Lisesi'nde tamamladıktan sonra lisans eğitimini Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde, yüksek lisans eğitimini ise Kadir Has Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Tezli Yüksek Lisans programında tamamlamıştır. Serbest avukatlık yapan Mintaş'ın Marka Hukukunda Karıştırma Tehlikesi adında bir kitabı bulunmaktadır. Mesleki çalışmalarının dışında ise siyaset ve sivil toplum alanlarıyla ilgilenmektedir. Uzun yıllardır hak temelli çalışmalar yürüten çeşitli yerel, ulusal ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarında üye ve eğitmen olup, yönetim kurullarında görev almaktadır. Çalışma alanları insan hakları, gençlik hakları, gönüllü hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliğidir.