Ali Babacan: Acı reçete vergi artışı ve zam demektir!

Ali Babacan: Ekonomi literatüründe acı reçete nedir? Acı reçete vergi artışıdır, zamdır. Hükümet esnafa destek olarak daha çok borç veriyor. Kasa pandemiden önce boşaltıldı! Yanlışlar Cumhurbaşkanının talimatıyla yapıldı. Sizin hatalarınızın bedelini niye bu millet ödesin?

Ali Babacan: Acı reçete vergi artışı ve zam demektir!

Deva Partisi lideri Ali Babacan, Fox TV’de yayımlanan Çalar Saat programında İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtladı. Babacan gündeme ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

Hükümet esnafa destek olarak daha çok borç veriyor

Zaten zor geçinen küçük işletmelerin tamamı perişan olmuş durumda. 20’nin üzerinde il ziyaret ettim, esnafla sohbet ettim. Bütün ödemeler, borç taksitleri devam ediyor. Hükumet de destek olarak daha çok borç veriyor. Biz ilk günden beri, özellikle kamusal yükler açısından muafiyet tanınması gerektiğini söyledik.


Kasa pandemiden önce boşaltıldı!

Pek çok güçlü ekonomide esnafa doğrudan, karşılıksız destek verildi. Borç değil. “Senin dükkanın kapalı, hiçbir şey kazanmıyorsun, bu dönemde yüklerini devlet olarak karşılıyoruz” dediler ama Türkiye’de böyle bir imkan yok. Çünkü biz bıraktığımızda 24 Milyar Lira olan bütçe açığı bugün 239 Milyar Liraya çıkmış. Tam on misli. Pandemiden önce Merkez Bankasının rezervleri boşaltıldı, yedek akçeleri tüketildi.

Yanlışlar Cumhurbaşkanının talimatıyla yapıldı

Sanki başkaları bu ülkeyi ekonomik krize soktu, sanki başkaları hukuksuzluk yaptı da gelip kendileri düzeltecekmiş gibi bir havada anlatıyorlar. O kadar kolay değil. Krizin sorumlusu hükûmettir, en başında kimin olduğu bellidir. Önemli kararların hepsi Cumhurbaşkanına gidiyor. Ülkede hukuksuzluk varsa, ekonomi yanlış yönetiliyorsa, bunlar bizzat Cumhurbaşkanının talimatıyla yapılan yanlışlardır.


Sizin hatalarınızın bedelini niye bu millet ödesin?

Sayın Erdoğan, Partili Cumhurbaşkanı olarak göreve başladığında en yakın akrabasını ekonominin başına getirdi. O günden bugüne hazinenin borcu 970 Milyardan, 1 Trilyon 860 Milyara çıkmış. İkiye katlamış. Şimdi acı reçete diyorlar. Vatandaş da diyor ki “Ben bir şey yapmadım ki, sadece oy verdim”. Sizin hatalarınızın bedelini niye bu millet ödesin?

Acı reçete vergi artışıdır

Ekonomi literatüründe acı reçete nedir? Acı reçete vergi artışıdır, zamdır. Harcamalardan kısmaktır; emeklinin, memurun, işçinin, sabit gelirlinin gelirini baskı altında tutmaktır. Faizi arttıran kuru sabitleme çalışmak, bir yandan da yüksek faizlerle ekonomiyi boğmaktır. Problemlerin temelinde pandemi varmış gibi anlatıyorlar. Geçen yıl pandemi yokken Türkiye’nin büyüme oranı yüzde 1 bile değildi.

AB kamu ihale mevzuatını uygulayalım

Niye bütçe açığı var? Kriz olduğu için vergi geliri azalıyor. İsraf durmuyor, had safhada. Tasarruf yapacaksak, kamu ihale yasasıyla ilgili düzenlemeler yapabilirler. Avrupa Birliği’nde 28 ülkenin ortak kullandığı kamu ihale mevzuatını getirip, aynen uygulayalım. 28 ülkede test edilmiş. Bunlar gelişmiş, kalkınmış ülkeler.

Gezi Parkı’ndan davacı olmadım, mağduru da değilim


Gezi Parkı davasında savcı, tek taraflı olarak o günkü bütün bakanları mağdur olarak değerlendirmiş. Yargı sistemimizde mağduriyetten çekilme diye bir şey yok. Hukukçu arkadaşlarımızla oturduk konuştuk. Savcı tek taraflı değerlendirme yapmış, benim şikayetim yok. Davacı değilim, müdahil değilim. Daha önce açıkladım; mağdur da değilim.

Meral Akşener: Eşe dosta ballı ihale, vatandaşa gelince acı reçete!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.