Merkez Bankası 475 baz faiz artışı ile uluslararası ekonomi piyasalarının beklentilerine cevap vererek onları mutlu etti! Bir anlamda eleştirdikleri “faiz lobisi”nin isteğini yerine getirmiş oldu…
Merkez Bankası faiz artışıyla kendi ipini mi çekti?
Şimdi ne olacak veya bundan sonra ne olacak?
Merkez Bankası tahmin ettiğim miktara yakın bir faiz kararı aldı. Bilindiği üzere uluslararası ekonomi kamuoyu 400 ve üstü bir faiz alması gerektiğini; beklentilerin bu yönde olduğunu söylüyordu ve Merkez Bankası da bu yönde bir karar alarak politika faizini 475 baz puan artırarak onları kırmadı!
‘Olması gereken bu muydu’ diyecek olursanız; tabi bu, nereden baktığınızla ilgilidir. Merkez Bankası’nın tercihidir; ancak, olması gereken bu olmamalıydı diye düşünüyorum.
Eğer ülkeyi yöneten; demokrat, özgürlükçü ve yargı bağımsızlığına sonuna kadar inanıp güvenen ve bunun vazgeçilmez bir ilke olduğunu düşünen bir parti olmuş olsaydı; evet, böyle bir karar alınması doğru bir karardı diyebiliriz.
Ne demek istiyorum?
Geçtiğimiz günlerde Adalet Bakanı Abdülhamit Gül “Adalet yerini bulsun isterse kıyamet kopsun!” demişti. ‘Yargı reformu’nun yakın gelecekte yapılacağını ifade etmişti. Ancak daha önce AKP’nin Adalet Bakanı olan Cemil Çiçek de son günlerde şunu söyledi: “Reform kelimesi çok aşındı, kimse bir şey beklemesin.”
Bu faiz artışı; gerçek bir yargı reformu, demokraside atılacak adımların varlığı olmadığı sürece hiçbir şey ifade etmeyecektir. Yakın geçmişte AKP iktidarının, siyaseten çokça dile getirdiği ‘faiz lobisi’ böylece devreye girmiş oldu. Merkez Bankası’nın bu faizini kim benimser, kim kanıksar, alıcısı kim olur derseniz; bunun cevabı nettir. Kısaca “Londra” diyebiliriz!
Bu faiz kararı, gelecekte (olağanüstü bir şey olmadığı sürece) yeni faiz kararlarını da beraberinde getirecektir. Ekonomideki kırılganlığın derinleşmesine neden olacak; gelen ekonomik krizin biraz daha gecikmesini sağlayacaktır. Piyasaların büyük yara almasına neden olacaktır. Bu “acı reçete” bir süre yaraya merhem olacak, ancak bu da yeterli olmayacaktır!
Merkez Bankası daha doğrusu iktidar, bundan sonra doların kademeli yükselişini izleyecek bizim gibi. Dolar her yükseliş trendine girdiğinde yeni faiz kararlarıyla doların ateşini düşürmeye çalışacak!
Bundan sonra bu faiz artışıyla ne olacak?
Cevabı basit diye düşünüyorum. Daha çok işsizlik, daha yüksek enflasyon, daha büyük yıkımlar demek oluyor. ‘Bunların dışında ne olacak’ diye sorarsanız; sosyal yaşamı da etkileyecek sonuçlar doğuracaktır bu faiz kararı! Yakın zamanda görülecektir, ben şimdiden söylüyorum: Mutlu çiftlerin boşanmasını, intiharların artmasını, çeşitli yerlerde çöpten ekmek toplayanları izleyeceksiniz!..