2040 yılına kadar dünyayı bekleyen 3 büyük tehlike

Oxford Üniversitesi Profesörü Al-Rodhan, 2040 yılına kadar dünyada en büyük risklerin biyolojik tehlike, siber tehditler ve uzay çatışması olabileceğini yazdı.

2040 yılına kadar dünyayı bekleyen 3 büyük tehlike

2040 yılına kadar dünyayı bekleyen 3 büyük tehlike

Oxford Üniversitesi’nden Nayef Al-Rodhan, 2040 yılına kadar, gelecek 20 yılda dünyada oluşabilecek muhtemel olay ve tehlikelerle ilgili bir yazı kaleme aldı.


Al-Rodhan, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) için kaleme aldığı yazıda, 2040’a kadar ortaya çıkabilecek 3 yıkıcı riski gündeme getirdi.

Dünyanın çeşitli dönüştürücü teknolojilerdeki benzeri görülmemiş gelişmeyle giderek daha birbirine bağlı ve bağımlı hale geldiğine işaret eden Al-Rodhan, bu durumun faydaları olduğu kadar önemli riskler de taşıdığını kaydetti.

Al-Rodhan, dünyanın 2040’a kadar karşılaşabileceği risklerin “biyolojik tehlikeler”, “siber tehditler” ve “uzay çatışmaları” olduğuna işaret ederek, uluslararası iş birliğinin bu tehditlere karşı hazırlıklı olmak için önem taşıdığını vurguladı.

1- Biyolojik tehlikeler

Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının neden olduğu kriz, dünya ekonomisini ve sağlık sistemini uçurumun eşiğine getirirken, Al-Rodhan, Covid-19 salgınındaki tek önemli noktanın ölümcül bir patojen içerebilecek gelecekteki bir virüse daha iyi hazırlanma ve mevcut yetenekleri artırma eğilimi olduğunu belirtti.

Al-Rodhan, Covid-19 salgınını izleme ve bilgi paylaşımında devletler arasındaki belirgin iş birliği eksikliğine işaret ederek, gelecekte kendiliğinden veya insan yapımı ortaya çıkacak bir virüsün muhtemelen çok daha tehlikeli olacağını vurguladı.

Korona sonrası hangi alışkanlıklarımız değişecek?

Böyle bir virüsün kökenini belirleme ve yayılmasını önlemenin sadece bir halk sağlığı önceliği olmadığını belirten Al-Rodhan, aynı zamanda ulusal ve uluslararası bir ekonomik, politik ve güvenlik krizini önlemede de önem taşıdığını kaydetti.


Al-Rodhan, bir başka büyük salgında yüz maskeleri ve ventilatörlerden çok daha fazla ekipmana, bunları temin etmek için çok daha iyi ve hızlı ulusal yanıtlara, uluslararası iş birliğine ihtiyaç olabileceğini aktardı.

2- Siber tehditler

ABD’de Hazine, Ticaret, İç Güvenlik Bakanlıkları başta olmak üzere birçok kuruma yönelik yapılan ve arkasında Rusya’nın olduğu iddia edilen siber saldırının yankıları devam ederken Al-Rodhan, gelecekte büyük risk taşıyan konulardan birinin de siber tehditler olduğunu, bu konudaki olası aksamaların, finansal erimeyi, kritik altyapının çökmesini, nükleer ve biyolojik tesislerin aksamasını sağlayacağını belirtti.

Al-Rodhan, siber saldırıların devletler veya devlet dışı aktörler tarafından tetiklenebileceğini ve ciddi sonuçları olabileceğini vurguladı.

3- Uzay çatışmaları

Oxford Üniversitesi’nden Al-Rodhan, uydu sayılarındaki artış, özel sektörün uzay yarışına katılımı, devletlerin güç politikası, ekonomik rekabet ve uzayın barış ile savaştaki karasal meselelerde kritik öneminin uzayın giderek daha çekişmeli ve rekabetçi hale gelmesini sağladığını kaydetti.

Tarihte ilk kez özel bir şirket (SpaceX) uzaya insan gönderdi

Uzay çöplüğünün hızlı büyümesi ve uzayın askerileştirilmesinin potansiyel riskler ve çatışma için tehdit olarak değerlendirildiğine işaret eden Al-Rodhan, son yıllarda kamu ve özel sektör aktörlerinin egemenliklerini ortaya koymaya çalışması ya da uzay teknolojileri ve altyapısının kar getiren fırsatlardan yararlanmaya çalışmasıyla uzayın giderek daha tartışmalı hale geldiğini savundu.

Al-Rodhan, pek çok devlet tarafından “Uzay Kuvvetleri” oluşturulması ve Uydu Karşıtı Silah Testleri (ASAT) yapılmasının uzayın askerileştirilmesine kanıt olarak gösterilebileceğini aktardı.

İnsanlığın sivil uçuşlar, mobil telefon, internet, GPS ve tele-tıp gibi günlük yaşam için giderek ve geri dönülemez biçimde uzaya bağımlı hale geldiğini vurgulayan Al-Rodhan, devletlerin uzay bağlantılı sistemlere bağımlı kaldığını kaydetti.


Kaynak: Nayef Al-Rodhan. World Economic Forum. 3 disruptive frontier risks that could strike by 2040″ (18 December 2020) https://www.weforum.org/agenda/2020/12/3-disruptive-frontier-risks-that-could-strike-by-2040/

Astroloji: Merkür Oğlak’ta, Satürn Jüpiter Kova burcunda burç yorumları


 

Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.