Aysberg: Psikolog ve seramik sanatçısı iki arkadaşın rock müzik serüveni

Her türlü zorluğa ve olumsuzluğa karşın hala yeni ve güzel şeyler üretilebiliyor. Psikolog Caner Özdemir’in bestelediği şarkılar, seramik sanatçısı Seçilya Biçer’in yorumuyla 2020 yılının son döneminde müzikseverlerle buluştu. İki genç müzisyenin kurduğu Aysberg’in rock müzik dalındaki ilk single’ı çıktı. Aysberg Grubu üyeleri ile sohbet ettik.

Yeni bir rock grubu: Aysberg

Aysberg: Psikolog ve seramik sanatçısı iki arkadaşın rock müzik serüveni

Röportaj: Aysberg

Ne zamandan beri müzikle ilgileniyorsunuz ve single çıkarmaya ne zaman karar verdiniz?

Seçilya: Müziğe olan ilgim kendimi bildim bileli vardı. Bizim kalabalık bir ailemiz var ve her hafta sonu toplanılıp muhabbet edilir. Tabi ki buna müzik de eşlik ederdi. 8 yaşında annemin bana hediye ettiği orgla bu ilgi iyice perçinlendi. İlkokul 4. sınıfta müzik öğretmenimin yönlendirmesiyle, İzmir Devlet Senfoni Orkestrasında korist olarak şarkı söylemeye başladım. Ve bu güne kadar devam eden bir tutku oldu hayatımda müzik.


Caner’le bir müzisyen platformunda tanıştık. Bana hayır diyemeyeceğim güzel bir şarkıyla gelmişti ve serüvenimiz başladı.

Caner: Ben de abimin çaldığı piyanonun sesiyle büyüdüm. 90’lı yıllarda hem gitar çalmayı öğrendim hem de kaset dönemine tanıklık ettim. İlkokulda kendi el becerilerimle bir kaset kapağı yaptım, içinde kendi yazdığım şarkı sözleri vardı. Tabii hepsini toplasan bir şarkı dahi etmez belki ama bir çocuğun hayal dünyasını gösteren bir örnek olabilir. Üniversite yıllarında bestecilik yönümü geliştirdim. Psikoloji okumanın bu yönümün gelişmesine büyük katkısı oldu.

Bir ikili olarak yola devam etme kararını nasıl aldınız?

Caner: Uzun bir süre, bunu hayata geçirecek bir vokal bulamıyordum. Seçilya ile tanıştıktan sonra, bu vokalin kendisi olduğuna karar verdim.

Seçilya: Birkaç denemeden sonra yola birlikte çıkmaya karar verdik. Sonrasında aramızda güzel bir bağ oluştu. Hem müzik yapıyor hem de hayata dair güzel paylaşımlarda bulunuyoruz. Biliyorsunuz Caner psikolog, bu da ayrı bir olay. Daha öncesinde albüm çıkarmaya dair hiç bir fikrim yoktu ama içimde bir şeyler de çığlık atıyordu.

Neden rock müzik?

Seçilya: Ben klasik müzik dinleyerek büyüdüm aslında ama abim sıkı bir Haluk Levent hayranıydı. O şarkıları, ilk duyduğumda tüylerim ürperdi. İçinde yaşadığım duyguyu o yaşlarda belki idrak edemiyordum ama şu an değerlendirdiğimde bunun içimdeki isyankar tarafı ayaklandırdığını düşünüyorum.

Caner: Rock müziği dinlemeye 10 yaşında başladım. Ergenliğe geçiş sürecindeki çatışmalara ve anlam arayışına dair çok şeyi barındırıyordu. Aynı zamanda o yaşlarda enerji yüksek ve duygular da derin oluyor. Rock müzik tüm bu duygu ve enerjinin dışarvurumu için ideal bir müzik. O yüzden ortaokulda Metallica benim için çok önemliydi. Lise yıllarında rock müziğin daha protest tarafıyla tanıştım. Artık Pink Floyd da önemliydi. Zaman içinde yaşa ve duygulara bağlı olarak dinlediğim gruplar değişti ama hep rock müziğin içinde kaldım.

Müziğin sizin için anlamı nedir?

Seçilya: Beş duyu organımın tamamı. İçinde renk, var ses, var görüntü var.

Caner: Müzik hayattır.

Size ilham veren şeyler ve konular neler?

Seçilya: Doğadan ilham alıyorum.

Caner: Eğer ‘sonsuzluk’ kavramına bir müzisyen olarak bakarsak, yaşanmışlıklar gerçekten ilham verici: Babam 2015 yılında vefat etti. Annem babamın ölüm yıldönümünde, onun için yazdığı bir yazıda; “seni çok özlediğimi bilseydin dudağında Ayselim’le gelirdin” dedi. Ben de “dudağında ismim, ellerimde izim” diye yazmaya başladım. Zaten ‘sonsuzluk’ metaforu ölüme atıf yapıyor.


Beğendiğiniz ya da örnek aldığınız sanatçılar var mı?

Seçilya: Duruşu olan sanatçıları beğeniyorum. Quenn, Şebnem Ferah, Duman…

Caner: Pink Floyd, Radiohead, Aerosmith, Metallica…

Müzik neler başarabilir sizce?

Seçilya: Müziğin dili, dini ve ırkı yoktur. Müzik evrenseldir. Bunun için iyi bir bağlayıcıdır. İnsanı ruhunu derin yolculuklara çıkarır ve “bir” olduğumuz gerçeğini bize hatırlatır.

Caner: Türkiye gibi farklı kimliklerin ve kültürlerin bir arada yaşadığı toplumlarda, barış psikolojisine katkısı yadsınamaz. Müzik insanlar arasında bir benzerlik yaratarak, kutuplaşmayı ortadan kaldırır.

2020 yılı müzik açısından sizce nasıl geçti?

Seçilya: 2020 yılı bir çok sektörü sekteye uğrattı. Bunların başında müzik sektörü gelmekte. Müzisyenlerin asıl gelir kaynağı konserler. Orkestrasından sesçisine, rodisine, ışıkçısına ve mekan çalışanlarına kadar, müzik sektörünün geniş bir yelpazeye yayılan emekçisi var ve şu an hepsi işsiz. Ülkemizde en ufak bir olumsuzlukta müzik susuyor hemen. Ama müzik susarsa hayat susar.

Caner: Seçilya’ya katılıyorum. Bunun dışında; uzun zamandır insanlar evlerinde home stüdyo kuruyorlardı ama yine de prova stüdyolarına ihtiyaç duyuyorduk. Ancak salgın ile beraber, müzik çalışmalarının evde daha da geliştirilmesi söz konusu oldu.

Müzik geleceğiniz hakkında ne düşünüyorsunuz?

Caner: Seçilya ile müzik konusunda birbirimizi tamamlıyoruz. Aynı zamanda çalışmalarla ilgili sorumlulukları da çok güzel paylaşıyoruz. Arkadaşlık bağımızın güçlü olduğunu düşünüyorum. Bu bağın bizi başarıya da götüreceğine inanıyorum.

Teşekkür ederim. Yolunuz açık olsun.

aysberg

Seçilya Biçer kimdir?

Seçilya Biçer 15 Eylül 1986 da Narlıdere İzmir’de doğdu. Müziğe ilgisi çocuk yaşlarda başladı.  İlkokul 4. sınıfta müzik öğretmeninin yönlendirmesiyle İzmir Devlet Senfoni Orkestrasında koristliğe başladı.

2007 yılında girdiği Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Cam Ana Sanat Dalından 2011 yılında mezun oldu. 2010 yılından beri çeşitli organizasyonlarda solistlik yapmaktadır. Narlıderede’ki atölyesinde seramik çalışmalarına devam etmektedir.

Caner Özdemir kimdir?

Caner Özdemir 20 Ocak 1988 yılında Bakırköy İstanbul’da doğdu. İstanbul’un çeşitli semtlerinde ilk ve orta öğrenimini bitiren Özdemir, çocuk yaşta müziğe olan ilgisiyle tanındı. İlkokul yıllarında, “Ekho” rock grubunun gitaristi ve bestecisi olan ağabeyi Çağdaş Özdemir’in yönlendirmesiyle gitara başladı. İlk kez ortaokulda bir rock grubunda çalmaya başlayan Caner Özdemir, lisede temel gitar armonisi eğitimi aldı.


Lisede okul gruplarında bas ve elektro gitar çaldı, konserlere çıktı ve lisenin bitimiyle müzik hayatına, yine hard rock gruplarında çalarak, devam etti. 2007 yılında psikoloji öğrenimi için KKTC’ye giden Özdemir, üniversite yıllarında ağırlığını bestecilik yönünü geliştirmeye verdi. 2020  yılında İzmir’de tanıştığı Seçilya Biçer ile Aysberg grubunu kurdu.

Video: Aysberg – Sonsuzluğa (ilk single)

Kültür Sanat


Deniz Alan Held
1974 Ankara doğumlu ama 2 yaşından beri Istanbullu. Çocukluk ve gençliği cimnastik ve dans çalışmalarıyla geçti. 2000 yılından beri yoga yapıyor. 2002 yılında evlenip yurtdışına yerleşti ama bir ayağı hep Istanbul'da oldu. Çocuklardan sonra, Norveç'te hayalindeki işin eğitimini alma fırsatı geçti eline. Trondheim Üniversitesi'nde Medya Bilimi ve Görsel Kültür dalında lisans ve yüksek lisans okudu. İki yıl Zürih, 10 yıl Trondheim'da yaşadıktan sonra 2014 yazında eşinin memleketi Almanya'ya yerleşti. Şİmdi iki oğlu ve eşi ile sakin bir hayat sürmekte, ve Türkiye'nin Gezi Gençleri'nce yönetileceği çağdaş bir ülke olduğu hayalini kurmakta. // ENGLISH: Born in Ankara in 1974, moved to Istanbul at age 2. Spent lots of time with gymnastic and contemporary dance at early ages. since 2000 practices rather yoga. Married to a German in 2002 and move to Zurich. Later lived 10 years in Norway/Trondheim and eventually settled down in Germany. Studied Media Science in Trondheim and finished master degree in 2012. Has two sons. Looking forward to the days that Turkey is eventually led democratically by the Gezi youth.