Deniz tuzu ve sofra tuzu: Hangisi tercih edilmeli?

Tuz, yemek pişirmede kullanılan en yaygın bileşenlerden biridir. Ancak, daha ince ve daha pahalı olan deniz tuzu, kısmen daha az işlendiği ve doğal, sağlıklı olarak gösterildiği için son yıllarda popülerlik kazanmıştır.

Deniz tuzu ve sofra tuzu: Hangisi tercih edilmeli?

Deniz tuzu ve sofra tuzu: Hangisi tercih edilmeli?

Pek çok tatlıda ve atıştırmalıkta ana bileşen olarak gösterilmeye başlanan deniz tuzuna, çoğu zaman organik ve doğal gibi terimler de eşlik eder ve sofra tuzuna daha sağlıklı bir alternatif olduğu ima edilir. Peki, deniz tuzuna gerçekten daha fazla yatırım yapmaya değer mi?

Deniz tuzu

Adından da anlaşılacağı gibi deniz tuzu, deniz suyundan elde edilmektedir. Daha az işlenmiş diğer gıdalar gibi, daha fazla besin maddesine sahiptir. Bu durumda magnezyum, kalsiyum ve potasyum gibi mineraller içerir.

Küçük ve özel markaların yanı sıra daha büyük markalarda da deniz tuzu bulunabilir. İronik bir şekilde, tüketicilerin daha doğal içeriklere olan ilgisi nedeniyle, üreticiler artık patates cipsi gibi paketlenmiş atıştırmalıklara bile deniz tuzu ekliyor.

İçerdiği doğal minerallere ek olarak, yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre; çoğu deniz tuzu markası, deniz tuzunun üretildiği suyu kirleten daha büyük plastik atıklardan gelen küçük plastik parçacıklar içerir. Henüz bu plastik parçacıkların, sağlığımız üzerindeki etkisini bilmiyoruz, ancak bizim için çok da iyi olmadıkları düşünülebilir.

Sofra tuzu

Genellikle tuz madenlerinden elde edilen sofra tuzu, deniz tuzuna göre daha yoğun bir şekilde işlenir. Ayrıca, diğer işlenmiş gıdalarda olduğu gibi doğal minerallerden arındırılır.

Bununla birlikte, üreticiler, iyot eksikliğini düzeltmek için, sofra tuzuna iyot ekleyebilir. İyot da önemli bir mineraldir ve tiroit hormonlarının üretiminde kritik bir role sahiptir. İyot eksikliği, tiroit büyümesi olarak bilinen guatra neden olabilir.

Diğer tuz türleri giderek daha popüler hale geldikçe, iyotla ek tuz çeşitlerini zenginleştiren bazı büyük markalar da bulmak mümkün hale gelmiştir.

En sağlıklı tuz hangisidir?

Tuzun çok sağlıklı olduğu ile ilgili iddialara çok fazla kapılmamak gerekiyor. Tuz; ister pembe ister beyaz, ister küçük ister büyük kristaller halinde olsun, tuzdur. Deniz tuzu, kan basıncı ve kalp sağlığı üzerindeki etkileri açısından sofra tuzundan daha sağlıklı değildir. Temel farklı, parçacıklarının boyutundadır. Deniz tuzunun daha büyük kristalleri, kaşık üzerinde daha fazla yer kaplar. Bu nedenle, bu daha az tuz almanızı sağlayabilir. Burada önemli olan, ne tür tuz kullanıldığı değil, ne kadar kullanıldığı ile ilgilidir. Hedefiniz, kaynağı ne olursa olsun 2300 mg olmalıdır.

Batı tipi beslenme tarzında, yetişkinler ve çocuklar aşırı miktarlarda sodyum alıyor. Esas olarak, bunun %70’den fazlası paketlenmiş gıdalardan geldiği için, alınan tuz miktarı üzerinde bir kontrolümüz de olmuyor. Bu şaşırtıcı görünse de, ekmek ve pizza gibi yiyecekler, beslenme programımızdaki başlıca sodyum kaynaklarından ikisidir.

Veriler, çoğu insanın yeterli iyot aldıklarını gösteriyor. Bu nedenle, bu minerali tuzdan alıp almamanız pek de endişe verici görünmüyor. Hamile kadınların iyot ihtiyacı daha fazla olduğundan, günlük alınması gereken miktarı karşılamak konusunda doktorlarına danışabilirler.

Deniz tuzu vs sofra tuzu

Deniz tuzu ile sofra tuzu arasındaki temel farklar; tadı, dokusu ve işlenmesidir. Deniz tuzu; buharlaşan deniz suyundan gelir ve minimum oranda işlenir. Bu nedenle, eser mineralleri tutabilir.

Normal sofra tuzu, tuz madenlerinden gelir ve minerallerin ortadan kalkması için bolca işlenir. Sağlıklı bir tiroidin korunmasında önemli olan iyot mineraline ek olarak, topaklanmanın önlenmesi için çeşitli katkı maddeleri de içerir.

Diyetinizde tuz alımını sınırlandırmanın önerilmesinin nedeni, bol miktarda sodyum içermesidir. Bazı insanlar için sodyum, tansiyonu arttırabilir. Sofra ve deniz tuzunun sodyum içeriği, gram ile ölçüldüğünde %40 aynıdır. Bununla birlikte, deniz tuzunun kristalleri daha büyük olduğundan, kaşığınızdaki sodyum miktarı daha az olabilir. Ancak genel olarak bakıldığında, sofra tuzu ve deniz tuzu arasında, sodyum içeriği açısından önemli bir fark yoktur.

Deniz tuzu ya da sofra tuzu tercih ediyor olun, ölçüye dikkat etmeyi unutmayın. Daha iyi bir seçim olarak, yemeğinizi lezzetlendirmek ve tuzlukları masanızdan uzak tutmak için baharatlar ve otlarla denemeler yapabilirsiniz:

  • Tarçın
  • Yenibahar
  • Fesleğen
  • Köri
  • Frenk soğanı
  • Kimyon
  • Elma sirkesi
  • Defne yaprağı
  • Dereotu
  • Sarımsak
  • Zencefil
  • Limon suyu
  • Hardal
  • Hindistan cevizi tozu
  • Soğan tozu
  • Sarımsak tozu
  • Kırmızı pul biber
  • Maydanoz
  • Biberiye
  • Adaçayı
  • Kekik
  • Zerdeçal

Tuz alınmalı mı? Ne kadar alınmalı?

Vücudun çalışması için, belirli bir tuz seviyesine ihtiyaç vardır. Sodyum, kan basıncını sağlıklı bir aralıkta tutar. Bu nedenle, yeterince almanız önemlidir. Orta düzeyde tuz tüketiminin faydaları gözden kaçırılmamalıdır. Sodyum, sinir hücreleri, kaslar ve yeterli miktarda sıvıya sahip olmak için de önemlidir.

Peki, yeterince iyot alıp almadığınızı nasıl anlarsınız? Sofra tuzu, gram başına 45 mikrogram iyot içerir. Sağlıklı yetişkinler için önerilen günlük iyot miktarı 150 mikrogramdır. Bu da, yaklaşık ½ çay kaşığı sofra tuzu almanın yeterli olduğu anlamına gelmektedir.

Kaynak: https://aysetugbasengel.com/deniz-tuzu-ve-sofra-tuzu-hangisi-tercih-edilmeli/

Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.