Yakın gelecekte savaşlar olmayacak, yalnızca rollerball olacak…
Rollerball (Patentopu): Fütüristik bir spor filmi
Korkunç bir sosyal düzenin egemen olduğu bir zaman diliminde, motosiklet ve patenler aracılığıyla, kanın gövdeyi götürdüğü yuvarlak bir sahada oynanan ‘rollerball (patentopu)’ adlı dehşet verici bir top oyunu düşünün. Böyle bir spor dalı ancak karanlık hayallerin gerçeğe dönüştüğü gerçeküstü bir filmde varolabilir. Rollerball, fütüristik bir spor filmi olarak tür içerisinde oldukça özel bir yere sahip.
‘Adı, Jonathan E.! Oynadığı takım Energy Houston!’
Film gelecek zamanda geçiyor, kap karanlık bir zamanda… İnsanlar iflas etmiş, ülke çekişmeleri ve şirket savaşları bitmiş, devletler yokolmuş. Yönetim, şirketlere ait. Şirketler, dijitalleştirilmiş tarih kayıtlarını zevkine göre şekillendiriyor. Yönetici sınıf büyük ayrıcalıklar içerisinde yaşamaktayken geri kalan insanlar kendilerine verilenlerle yetinmek zorunda. Varsıl veya yoksul, tüm insanlar şiddeti rahatlama yöntemi olarak kullanarak ölümcül zevklerle kendilerinden geçmekteler.
Halk, patentopu adı verilen vahşi bir oyuna delicesine bir tutkuyla bağlı. Öyle ki patentopu oyuncuları taraftarlar tarafından putlaştırılıyor, şirket yöneticileri tarafından kıskanılıyor, lüks evler ve güzel eşlerle ödüllendiriliyorlar. Şirketler, patentopunu halkı etkisizleştirmek gibi sosyal bir amaç için kullanıyorlar aslında. Uluslararası ve ulusal ölçekte düzenlenen, ölümcül kurallarla donatılmış patentopu maçları insanları kendinden geçirerek iktidara boyun eğmelerini sağlıyor.
Energy Houston’un kaptanı Jonathan E., patentopu tarihinin gelmiş geçmiş en iyi oyuncusudur. Halkın gözünde o kadar özel bir noktaya ulaşmıştır ki, nerdeyse patentopundan daha büyük görülmektedir. Ünlü sporcu, kariyerinin en parlak günlerini geçirmekteyken Enerji Şirketi tarafından emekliye ayrılmasına karar verilir. Haksızlığa uğradığını düşünen Jonathan, Şirket’in kararına uymayıp sisteme karşı başkaldırmayı düşünmeye başlar.
Temposu düşük, düşünmeye yönlendiren bir film. Anti-demokrasiye karşı sert bir eleştiri…
William Harrison, 1973 yılında Esquire dergisinde yayınlanan ‘Roller Ball Murder’ adlı kısa öyküsünü senaryoya dönüştürmüş. Yönetmen Norman Jewison, klasik batı müziği yapıtlarıyla süslediği uzun diyaloglarla seyirciyi düşünmeye yöneltmiş. Klasik parçalar öykünün gelecekte, bugünden çok başka bir dünyada geçtiği hissini güçlendirdiği gibi filme felsefi bir hava da veriyor. Jewison, maç sahnelerinin akışını hızlı tutarken oyunun vahşi yönlerini açıkça yansıtmış. Kurgu başarılı, hareketler gerçekçi ve abartısız.
Başrolde, Godfather (Baba) filmiyle unutulmazlar arasına giren James Caan var. Ünlü yıldız öykünün merkezindeki Jonathan E. karakterini canlandırmakta. Atletik görünümü sayesinde maç sahnelerinde güçlü ve dayanıklı göründüğü gibi dramatik sahnelerde rolünün gereğini kolayca yerine getirmiş. Oscar ödüllü usta oyuncu John Houseman yardımcı rolde Enerji Şirketi’nin Başkanı Bartholomew’i oynarken İsveçli oyuncu Maud Adams patentopu yıldızı Jonathan E’nin eski karısını canlandırıyor.
21. yüzyıl hakkında yapılan öngörü bugünkü gerçeklerden çok uzak
Rollerball’un tanıtım posterlerinde öykünün yakın gelecekte geçtiği belirtilmiş. Dolayısıyla, filmin çevrildiği 1975 yılının üzerinden kırkbeş yıl geçtiğine göre öykünün bugün içinde bulunduğumuz zaman diliminde geçtiğini varsaymak doğru olur. 21. yüzyılın toplumsal ve siyasal düzeniyle ilgili çizilen kötümser tabloyu, bugüne yönelik başarısız bir öngörü olarak saymaktan çok, demokratik bir düzen içerisinde yaşamanın büyük bir şans olduğunu vurgulama isteği olarak algılamakta yarar var.
Baskıcı rejimler duygudan yoksun, şiddet dolu toplumlar kurar.
Filmde, soğuk savaşın neden olduğu korkunun eseri olsa gerek baskıcı rejimlerin insanlık dışı toplumsal düzenler kuracağına ilişkin asla zamanaşımına uğramayan evrensel bir mesaj verilmekte. Toplumlar, barış ve hür düşüncenin değerini bilmediği takdirde karanlık bir düzene esir düşebilirler. Anti-demokrasi, gücü ele geçirdikten sonra iktidarını sürdürmeye yönelik tehdit olarak gördüğü herşeyi yoketmek isteyecektir. Öyküde, şirketler Jonathan E.’yi sisteme karşı tehdit olarak gördükleri için emekliye ayırmaya karar veriyorlar.
Rollerball video oyunları için esin kaynağı oldu, yeni kuşak yönetmenler tarafından farklı yorumlarla yeniden çekildi.
Film, ilerleyen yıllarda Rocketball, Killerball, Speedball ve Speedball 2 adlı çok beğenilen dört video oyununa esin kaynağı oldu. 1998 yılında, ABC kanalı için Futuresport adıyla televizyon filmi olarak farklı bir yorumla yeniden çekildi ama beğenilmedi. 2002 yılında Rollerball adıyla beyazperdede gösterilen yeniden çevrim ise beklenen ilgiyi görmedi.
Rollerball; En İyi Sanat Yönetmeni dalında BAFTA Ödülü, En İyi Bilim-Kurgu Filmi, En İyi Oyuncu ve En İyi Sinematografi dallarında Satürn Ödülü ile taçlandırıldı. Spor filmlerinin çoğunda rastlanan motivasyon odaklı, masalsı havadan tamamıyla farklı olduğu gibi tüyler ürpertici ve hatta iç karartıcı denebilecek bir yapıt. Ama, sinemalarda gösterildiği yıl bilim-kurgu sevenler tarafından beğenildiği gerçeğinin altını çizmek isterim. Farklı olmasından dolayı bilim-kurgu ve spor türlerinden hoşlananların ilgisini çekeceğine inanıyorum.
Filmin Künyesi
Yapım: ABD, İngiltere, Kanada
Yapım Yılı: 1975
Yönetmen: Norman Jewison
Senaryo: William Harrison
Oyuncular: James Caan, John Houseman, Maud Adams
Aşağıdaki bağlantıya tıklayarak filmin tanıtımını izleyebilirsiniz.
Covid-19 önlemlerine sıkı sıkıya uyalım. Hepinize sağlıklı günler dilerim.