Uzmanlar uyardı: Yeni yıl ile birlikte gıda savaşları ve isyanlar kapıda!

2007 yılından itibaren gıda fiyatları yüzde 70 arttı. 2021’de kuraklık öngörülürken ülkeler ihracat kapılarını kapatıp stoklarını korumaya aldı. Ancak ithalata yönelen Türkiye’nin yeni bir yol haritasına ihtiyacı olacak. Ülkeyi doyuran çiftçi, kendini doyuramaz hale geldi!

Uzmanlar uyardı: Yeni yıl ile birlikte gıda savaşları ve isyanlar kapıda!

Uzmanlar uyardı: Yeni yıl ile birlikte gıda savaşları ve isyanlar kapıda!

Büyük zorluklar ve ekonomik dalgalanmalar ile birlikte 2020’yi salgın etkisinde kapatan dünya, 2021’e ise kuraklık ve virüsteki mutasyona dair gündemlerle giriş yapıyor.


Koronavirüsün tüm dünyaya etki ettiği Nisan 2021’de dünyanın dev tarım üreticileri, gıda ihracatına birer birer sınırlama getirerek stoklarını korumaya yönelirken; gelecek dönemde iklim değişikliği ile birlikte gelen kuraklık dalgasına karşı uzmanlardan ‘gıda savaşları ve isyanlar kapıda’ uyarısı yapıldı.

Sözcü’de yer alan habere göre; Türkiye’de yaklaşık 38 milyar dolarlık tarım hasılatını üreten 15 milyon çiftçinin kazancının 2 bin 533 dolarda kaldığına dikkat çekilirken, Türkiye’yi doyuran nüfusun kişi başı milli gelir ortalamalarının da oldukça altında kaldığı gözleniyor.

İhracat kapıları kapandı

2040 yılında dünyada en fazla su kıtlığı çekecek 33 ülke arasında yer alması beklenen Türkiye’nin bu kıtlığa yakalanmamak için fırsatlara hazır olacağı bir yol haritasına ihtiyaç duyulduğu vurgulanıyor.


Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre gıda fiyatları 2007’den bu yana gıda fiyatlarındaki artış yüzde 70’e dayanırken, ekim döneminde ise zirve rakamlar görüldü. 10. Ulusal Tarım Kongresi’nde konuşan Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör Doktor Bülent Gülçubuk, pandemi sonrasında Çin’in buğday arpa gibi ürünlerin ihracat vergilerini artırdığını, Kazakistan’ın buğday ihracatını durdururken, buna karşılık Türkiye’nin ithalat kapılarını sonuna kadar açtığına dikkat çekti.

Ülkeyi doyuran çiftçi, kendini doyuramıyor!

“Son 5-6 yılda 15 milyon ton bitkisel yağ ve yağlı tohum ithal edildi. Pamuk ithalatı yıllık 500 bin ton seviyelerinde. Buğday ithalatı 2 milyon tondan fazla” bilgisini veren Gülçubuk, şöyle devam etti:

“2040 yılında dünyada en fazla su kıtlığı çekecek 33 ülke arasında Türkiye de var.  Tarım, 38 milyar dolarlık pay alıyor milli gelirden. 15 milyon tarımla geçinen tarım nüfusu başına dönen rakam 2 bin 533 dolar. Bizleri doyuran nüfus kendini doyurmakta zorluk çekiyor.”

BM: 2021 yılı, 2020’den de kötü olacak!

Birleşmiş Milletler’e bağlı olarak faaliyet gösteren Dünya Gıda Programı’nın (WFP) başındaki isim David Beasley, Kasım ayında yaptığı açıklamada; “2021’de korkutucu boyutlarda kıtlık yaşanacak. 2021 yılı, 2020’den kötü olacak” ifadelerini kullanmıştı.


Beasley, Covid-19 salgınının tekrar yükseldiğini, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde ekonomilerin bozulmaya devam ettiğini, bunun da birçok iflas ve kapanmalara sebep olacağını açıklamıştı.

Dünya Gıda Programı (WFP): 2021’de korkutucu boyutlarda kıtlık yaşanacak!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.