2020 yılında fiyatı en çok artan ürünler belli oldu. Birçok temel gıda ürününde fiyat artışları yüzde 50 seviyesinin üzerinde gerçekleşti. 120 tarımsal üründe fiyat artışı yaşandı.
Halkın gündemi zamlar: Fiyatı en çok artan gıda ürünleri
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yazılı açıklamasında tarımın, pandemi sürecinde tarımsal üretimi ve ihracatını sürdürerek, istihdam sağlayarak ekonomiye önemli katkıda bulunduğunu belirtti.
Bayraktar, “2020 yılının Eylül ayında tarım, 5 milyon 132 bin kişiye istihdam sağlamıştır. Tarımın, işsizliği 2,2 puan düşürerek yüzde 14,9’dan yüzde 12,7’ye çekmesi Türkiye için bir kazançtır.
Tarım üretici fiyatları enflasyonu Kasım ayında yıllık bazda yüzde 20,76 yükselirken, genel enflasyon yüzde 14,03, gıda enflasyonu 21,08 arttı.
Tarımın önemli unsurlarından biri de dış ticarettir. 2020 yılının Ocak-Kasım döneminde ihracat yüzde 3,9 artarak, 17,81 milyar dolardan 18,51 milyar dolara çıkmıştır. İthalatta yüzde 0,8’lik artış görüldü. İthalat değeri 13,32 milyar dolardan 13,49 milyar dolara yükseldi.
Bu dönemde dış ticaret fazlası ise yüzde 11,7 artarak, 4 milyar 492 milyon dolardan 5 milyar 29 milyon dolara yükseldi. Türkiye gibi hemen her ürünün üretilebildiği bir ülkede yaptığımız ithalatın en az 3-4 katı ihracat gerçekleştirmemiz gerekir. Bunun için ihracata daha fazla destek verilmeli, üretim teşvik edilmelidir” diye konuştu.
Gıda ürünlerindeki artış yüzde 50’leri aştı
TÜİK’in verilerine yıllık enflasyon yüzde 14,6 oldu. Gıda ürünlerindeki artış yüzde 20’yi aştı. En fazla artış ise yüzde 674 ile hazır sütlü tatlılarda oldu.
Gıdada geçen yıl en yüksek fiyat artışı yüzde 674,4 ile “hazır sütlü tatlılar”da olurken, en fazla fiyat düşüşü yüzde 8,08 ile limonda gerçekleşti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yapılan derlemeye göre, Aralık 2020’de yıllık enflasyon yüzde 14,60 oldu.
Tüketici Fiyat Endeksi’nde (TÜFE) yıllık değişim gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yüzde 20,61, alkollü içecekler ve tütün grubunda yüzde 0,65 olarak hesaplandı.
Asıl zam markette!
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2020 yılında enflasyonun yüzde 14.60 olduğunu açıkladı. Hissedilen gerçek enflasyonun ise TÜİK rakamından çok daha fazla olduğu ifade ediliyor. Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAGrup) yayınladığı verilere göre, 2020’deki enflasyon yüzde 36.72 oldu. Halkın gerçek enflasyonuna dikkat çeken son çalışma ise Saadet Partisi’nden geldi.
“Alışverişin zam anı geldi!” başlığı ve #ZamMarkette hastag’i ile bir video yayınlayan Saadet Partisi, marketteki yangını gözler önüne serdi. Yayınlanan videoda, Ocak 2020 ile Ocak 2021 dönemindeki fiyat değişim oranları ele alındı.
Videoda son günlerde sosyal medyada en çok konuşulan konulardan birisi olan ayçiçek yağı da ele alındı. 2 litre ayçiçek yağı fiyatı Ocak 2020’de 18.90 TL iken, bu rakam Ocak 2021’de 33.95 TL oldu. Ayçiçek yağında 1 yıldaki artış yüzde 80’i buldu.
120 ürün fiyatı arttı!
Geçen yıl bir önceki yıla göre 120 gıda ürününün fiyatında artış görüldü, 5 ürünün fiyatı azaldı.
Söz konusu dönemde fiyatı en çok artan ürün yüzde 674,4 ile hazır sütlü tatlılar oldu. Bu ürünün kilogram fiyatı 20 liraya yaklaştı. Hazır sütlü tatlıları yaklaşık yüzde 100,9 ile karnabahar, yüzde 83,9 ile ıspanak, yüzde 82,2 ile yumurta, yüzde 70,8 ile portakal, yüzde 63,5 ile pırasa ve yüzde 60,4 ile mercimek izledi.
Kıvırcıkta yaklaşık yüzde 59,9, kırmızı lahanada yüzde 57,6, kabak çekirdeğinde yüzde 52,6, patlıcanda yüzde 52,07, ayçiçeği yağında yüzde 51,8, mısırözü yağında yüzde 50, kabakta yüzde 49,3, çarliston biberde yüzde 49,1 fiyat artışı oldu.
Bu dönemde domates fiyatları yüzde 42,2, süt fiyatları yüzde 2,5 ve kuzu eti yüzde 21,2 yükseldi.
En sert düşüş limonda
Bu dönemde dış ticaretinde düzenlemeler yapılan limon fiyatı ise yüzde 8,08 azaldı. Limonu yüzde 4,5 ile ayran, yüzde 4,14 ile Antep fıstığı, yüzde 1,6 ile yoğurt izledi.
Öte yandan bir önceki yılın zam şampiyonu olan sarımsağın fiyatı ise geçen yıl yüzde 0,7 düşüş gösterdi.
2020’de fiyatı en fazla artan ilk 10 ürün şöyle:
Kuraklığa karşı acil önlem alınmalı!
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, önümüzdeki aylarda tarımsal kuraklığın olumsuz etkilerinin görüleceğini tahmin ettiklerini ifade ederek, şunları söyledi:
• Kuraklığın kış ekilişlerinde verim kayıpları meydana getirmesi beklenmektedir. Kuraklık böyle devam ederse, ilkbaharda ekilecek, suya daha çok ihtiyaç duyan ürünlerde de sıkıntı yaşanacaktır.
• Kuraklığın dünyada ve ülkemizde ciddi bir gıda krizine yol açması ihtimalinin çok farkında olmadığımızı görüyoruz. Ülkemizde yaşayan tüm vatandaşlarımızı etkileyecek olan böyle bir krizin olumsuz etkilerinden korunmak için acil olarak, daha fazla zaman kaybetmeden gerekli önlemleri almalıyız.
• Kuraklığın boyutları artarsa paramız olsa bile tarlada ve marketlerde ürün bulamaz hale gelebiliriz. Kuraklığa karşı bu önlemleri alamazsak, gelecekte bu durum, tarımsal üretimi sekteye uğratacak, gıda güvenliği endişesini taşımamıza neden olacaktır.
• Pandemi süreci ve kuraklıkla birlikte ülkelerin gıda milliyetçiliğini daha çok etkileyecektir. Gıda stoklama başlayacaktır, bu süreçte gıda güvencesini sağlamak yerli üretimin artırılmasından geçmektedir.”
Vahşi sulama yöntemleri bırakılmalı!
Özellikle suyun yüzde 74’ünü kullanan tarım sektöründe ivedi olarak gerekli yatırımların yapılması ve tedbirlerin alınması gerektiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
• Ülkemizde tarımsal sulamada sulama randımanı yetersizdir. Sulama sistemlerinin yüzde 72’si açık sistemdir. Bu durum su israfına neden olmaktadır. Acilen eski ve atıl vaziyette olan bu yapılar yenilenmeli, kapalı sistemlere geçilmelidir.
• Tarım sektöründe verim kaybına ve toprakta tuzlanmaya neden olan vahşi sulama yöntemleri bırakılmalıdır. Tarım sektörü hiç zaman kaybetmeden yağmurlama ve damla sulama sistemlerini kullanmaya geçmelidir.
• Bunun için gerekli teşvikler ve krediler artırılarak çiftçimize ulaştırılmalıdır. Türkiye’de tarım alanlarının yüzde 70’i kuru tarımda olduğu için tarımsal kuraklıkla mücadele etmede sulamanın önemi büyüktür.
• Boşa akıp giden suları toplamak için barajlar ve göletler yapılmalıdır. Sulama yatırımları ivedilikle bitirilmelidir. Aşırı su isteyen bitkilerden kopmalar yaşanabilir.
• Özellikle su sıkıntısının fazla olduğu bölgelerden başlanarak kuraklığa dayanıklı kültür bitkilerinin tarımı teşvik edilmeli gerekirse üreticiye ürün gelirleri arasındaki fark destek olarak verilmelidir.
• Önümüzdeki yıllarda kuraklığın etkisiyle ülkelerarası su ihtilafları büyük boyutlara ulaşabilir. Türkiye su kaynaklarının korunması ve değerlendirilmesi ile ilgili projeksiyonlarını şimdiden hazırlamalıdır.
Markette 37, üreticide 28 üründe fiyat artışı
2020 yılında markette 42 ürünün 37’sinde fiyat artışı, 5’inde fiyat azalışı ve üreticide ise, 34 ürünün 28’inde fiyat artışı ile 5’inde ise fiyat azalışının meydana geldiğini kaydeden Bayraktar, şöyle dedi:
Üreticide sadece patateste fiyat değişmedi. Yaptığımız tespitlere göre, 2020 yılında, fiyatı en fazla artan ürün marketlerde ve üreticide portakal olurken, fiyatı en fazla düşen ürün ise marketlerde Antep fıstığı, üreticide yeşil soğan oldu.
2020 yılında, markette fiyat düşüşü yüzde 15,98 ile en fazla Antep fıstığında meydana geldi. Antep fıstığındaki fiyat düşüşünü yüzde 12,35 ile kuru soğan, yüzde 3,98 ile limon, yüzde 2,28 ile yeşil soğan, yüzde 1,91 ile domates takip etti.
Fiyatı en çok artan tarım ürünleri
• Geçen yıl markette, en fazla fiyat artışı ise yüzde 79,39 ile portakalda görüldü.
• Fiyat artışını yüzde 75,25 ile ıspanak,
• yüzde 74,78 ile marul,
• yüzde 74,40 ile yumurta,
• yüzde 62,44 ile lahana,
• yüzde 59,23 ile elma,
• yüzde 54,70 ile patlıcan,
• yüzde 53,01 ile mısırözü yağı,
• yüzde 52,86 ile kabak,
• yüzde, 49,80 ile sivri biber,
• yüzde 46,40 ile pırasa,
yüzde 45,33 ile ayçiçek yağı,
• yüzde 40,55 ile maydanoz,
• yüzde 40,51 ile mandalina,
yüzde 40,11 ile karnabahar,
• yüzde 36,08 ile kaşar peyniri,
• yüzde 25,21 ile pirinç,
• yüzde 23,15 ile salatalık,
• yüzde 20,87 ile kuru incir,
• yüzde 20,70 ile kuru üzüm,
• yüzde 20,42 ile havuç,
• yüzde 20,15 ile zeytinyağı,
• yüzde 18,82 ile kuzu eti,
• yüzde 18,06 ile tavuk eti,
• yüzde 15,59 ile dana eti,
• yüzde 14,50 ile kırmızı mercimek,
• yüzde 11,85 ile yeşil mercimek,
• yüzde 9,90 ile kuru fasulye,
• yüzde 8,72 ile kuru kayısı,
• yüzde 8,17 ile toz şeker,
• yüzde 7,28 ile tereyağı,
• yüzde 7,25 ile beyaz peynir,
• yüzde 6,09 ile nohut,
• yüzde 4 ile fındık,
• yüzde 2,76 ile patates,
• yüzde 2,35 ile yoğurt,
• yüzde 0,98 ile süt izledi.
Üreticide fiyatı en fazla düşen ürün kabak oldu
Bayraktar, 2020 yılında, üretici fiyatlarına bakıldığında yüzde 40 azalmayla fiyatı en fazla düşen ürünün kabak olduğunu belirterek, “Yeşil soğandaki fiyat düşüşünü, yüzde 28,57 ile kuru soğan, yüzde 27,29 ile Antep fıstığı, yüzde 16,67 ile maydanoz, yüzde 9,41 ile domates takip etti. Geçen yıl, üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 152,63 ile portakalda görüldü.
Portakaldaki fiyat artışını yüzde 124,56 ile lahana, yüzde 110 ile kuru kayısı, yüzde 102,25 ile kabak, yüzde 88,46 ile kuru incir, yüzde 88,27 ile mandalina, yüzde 80,34 ile yeşil mercimek, yüzde 78,15 ile yumurta, yüzde 73,91 ile ıspanak, yüzde 73,18 ile pırasa, yüzde 62,31 ile sivri biber, yüzde 50,52 ile nohut, yüzde 47,11 ile kırmızı mercimek, yüzde 45,81 ile zeytinyağı, yüzde 39,17 ile pirinç, yüzde 36,36 ile patlıcan, yüzde 34,97 ile elma, yüzde 30,36 ile karnabahar, yüzde 30 ile kuru fasulye, yüzde 27,03 ile fındık, yüzde 20 ile marul, yüzde 19,29 ile kuzu eti, yüzde 15,54 ile dana eti, yüzde 13,92 ile limon, yüzde 11,84 ile salatalık, yüzde 11,36 ile havuç, yüzde 7,35 ile süt izledi” dedi.
Kışlık sebzelerde talebin yüksek olması fiyata yansıdı
2020 yılında üretici fiyatlarına bakıldığında genel olarak görülen artışta en önemli etkenin artan üretim maliyetleri olduğuna değinen Bayraktar, şunları söyledi:
Ürün bazında ise, en fazla fiyat artışı portakalda görüldü. Mayıs ayında meydana gelen aşırı sıcaklıkların rekoltede düşüşe yol açması fiyatlarda artışa yol açtı.
Lahana, ıspanak, pırasa, karnabahar gibi kışlık sebzelerde talebin iyi olması fiyata yansıdı. Kuru kayısı, kuru üzüm ve fındıkta Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından fiyat açıklanması ve alım yapılması fiyatı etkiledi. Kuru incirde rekoltede kısmen yaşanan düşüş ile kalitenin iyi olması fiyatı artırdı. 2020 yılında fiyatı en fazla düşen ürünler yeşil soğan ve kuru soğan oldu.
Bu ürünleri Antep fıstığı, maydanoz ve domates takip etti. Yeşil soğan, kuru soğan, maydanozda pandemi nedeniyle oteller ve lokantalara getirilen kısıtlamalar etkili oldu. Pandemi nedeniyle yaşanan süreç gıdanın ve gıdaya erişimin ne denli önemli olduğu bir kez daha göz önüne sermiştir.
Çiftçimizin de istikrarlı bir gelir elde edip ürünlerini sorunsuz bir şekilde pazarlayabilmeli, tüketicimiz de makul fiyatlarla ürün tüketebilmelidir. (DHA)