Üniversitelere temel oluşturan ilk kurum Platon’un kurduğu Akademi’dir. Abbasiler döneminde de bugünkü üniversitelere benzer kurumlar var olmuştur. Fakat üniversite adını taşıyan ve bugünkü anlamdaki üniversitelere en yakın örneği oluşturan ilk eğitim kurumu 1088’de Bologna’da kurulmuştur. Bu tarih Avrupa’da Orta Çağ’ın yaşandığı döneme denk gelmektedir.
İlerlemede üniversitelerin rolü nedir?
Orta Çağ, Avrupa için özgür düşüncenin baskılandığı, pozitif bilimlerin serbestçe yapılamadığı karanlık bir dönemdi. Orta Çağ ifadesi sadece periyodik bir zaman diliminin değil aynı zamanda bir zihniyetin de adıdır. Bu dönemde tüm Avrupa, feodalizmin ve kilise egemenliğinin baskısı altındadır.
Bologna Üniversitesi, işte bu Orta Çağ Avrupası’nda özgür düşüncenin ve bilimsel faaliyetlerin serbestçe var olabildiği önemli merkezlerinden biri olmuştur. Rönesans’ın İtalya’da başlamasının nedenlerinden birisi de belki de budur. Bologna Üniversitesini daha sonra Paris ve Oxford Üniversiteleri takip etti ve bu kurumlar tüm Avrupa’ya yayıldı.
Türkiye’ye bunlara benzer kurumların geldiği tarih ise ancak 19. yüzyıldır. Bu dönem, ülkenin yüzünün kısmen batıya döndürüldüğü ve oradaki gelişmelerin takip edilip uygulanmaya çalışıldığı dönemdir.
Bu kurumların gerçek anlamda yerleşmesi ve yaygınlaşması ise ancak Cumhuriyet dönemiyle birlikte mümkün olabilmiştir. Atatürk devrimleri her alanda olduğu gibi üniversiteler konusunda da etkisini göstermiş ve ülkeyi geleceğe taşıyacak önemli kurumların temeli atılmıştır.
Daha önce bahsettiğim üzere Dünya’da bügünkü anlamdaki üniversitelere en yakın örneği oluşturan ilk kurum İtalya’daki Bologna Üniversitesidir. Kuruluş tarihi 1088 olarak gösterilen bu kurum halen faaliyettedir ve günümüzde 23 fakültesi ve 80.000 civarı öğrencisi vardır.
Bu üniversitede önemli hukukçular ve doğa bilimcileri ders vermiştir ve Dante Alighieri, Albrecht Dürer, Guido Guinizelli, Carlo Goldoni, Coluccio Salutati, Nicolaus Copernicus, Francesco Petrarca gibi önemli kişiler bu üniversitede eğitim almıştır. Bu üniversitede ilk olarak hukuk alanında eğitim verilmeye başlanmıştır.
14. yüzyıldan itibaren ise mantık, astronomi tıp, retorik, felsefe, aritmetik, dilbilgisi gibi alanlarda öğrenci yetiştirilmiş ve 17. yüzyılda ise mimarlık ve resim bölümleri faaliyete geçmiştir. Bugün bu üniversitenin bölümleri Bologna’nın çeşitli yerlerine yayılmıştır.
Orta Çağ’ı modern çağlara bağlayan Rönesans döneminin ve ardından gelen Aydınlanma Çağı’nın gerçekleşmesinde üniversitelerin rolü çok büyüktür. Bologna Üniversitesi ve ardından kurulan diğer Avrupa üniversiteleri de modern anlamda bir üniversite eğitiminin başladığı ilk kurumlar olarak bu gelişmede önemli bir yere sahiptir.
Özgür düşüncenin var olmadığı, bilimsel araştırmaların serbestçe yapılamadığı bir ülkenin ilerleyebilmesi mümkün değildir. Orta Çağ karanlığını yenen, özgür düşüncenin ve hümanizmin yayıldığı merkezler olan üniversiteler tarihin her döneminde bu önemli rolünü sürdürecektir.