Yeni normalleşmede A101’den işçiye 12 saat mesai dayatması

Yeni normalleşme süreciyle birlikte A-101 marketler zinciri işçilerin sabah 07.30’dan akşam 20.00’ye kadar çalışmasını istedi. Çalışanlar sendikaya yazdığı mektupta “12 saat mesai dayatılıyor” dedi.

a101 mesai

Yeni normalleşmede A101’den işçiye 12 saat mesai dayatması

Mağaza Market-Sen’in aktardığına göre Diyarbakır, İstanbul ve Antalya’da A-101’de çalışan işçilerin sendikaya yazdığı mektuplarda işçiler kendilerine 12 saat mesai dayatıldığını belirtti.


Diyarbakır’dan gelen mektupta “12 saat çalışıp çocuklarımın yüzünü bile doğru düzgün göremeden yatmak zorundayım” ifadeleri yer aldı. İstanbul’dan mektup yollayan işçi ise “Sabah saat 07.00’de mağazada mıyız diye bizi kontrol ettiler. Pos cihazının fotoğrafını çekip yöneticilerin bulunduğu gruplara attık. 07.00’de mağazaya gelip akşam ancak 20.30’da mağazayı kapatıyoruz” dedi.

Antalya’dan gelen mektupta da “Pandemi sebebiyle sayımız düştü. En yoğun mağazalardan biriyiz. Bizi 07.00’de çağırıyorlar. Raf düzenleyeceğiz, ürün sayacağız, sevkiyat bekleyeceğiz. Eve gidişimiz geceyi bulacak” dedi.

A101 çalışanları isyan etti

Sema Akyüz adındaki bir A101 çalışanı bugün Twitter’da bu paylaşımları yaptı. Sabah 7’de mağazayı açmak zorunda olduklarını belirten Akyüz, çoğu zaman gece saatlerine kadar çalıştıklarını ancak fazla mesai ücretlerini alamadıklarını söyledi.

Yeşilgazete.org’un haberine göre Diyarbakır’daki bir A101 işçisi yaşadıklarını şöyle anlattı:

“A101’de 4 senedir çalışıyorum. Bugüne kadar hakkımızın bir kere bile verildiğini görmedim. Kasaya bak, reyona koş, sevkiyata koş. Sabahtan akşama kadar bunların hepsini yapıyoruz. Dezenfektan kullanmaktan ellerimiz patladı. Bir gün olsun rahatça çalışabilmek istiyoruz. Ama baştakiler bizi saat 07.00’de mağazalara dikiyor. Evimden 06.00’da çıkmak zorundayım. 12 saat çalışıp çocuklarımın yüzünü bile doğru düzgün göremeden yatmak zorundayım. Bu işçilik değil kölelik. Bizi koronadan öldürmediler ama zulümle öldürecekler.”

‘İşe geç kalırsak duymadığımız laf kalmıyor’

Market zincirinin İstanbul’daki bir şubesinde çalışan bir işçi ise, çalışma saatlerinin düzenlenmesini talep ederek yaşadığı süreci şöyle anlattı:

“Ben markete yakın bir yerde oturmuyorum. Toplu taşımaya binmek zorundayım. En erken minibüs sabah 07.00’ye doğru geliyor. Eğer kaçırırsam sonraki minibüs 20 dakika sonra. İşe geç kalırsak duymadığımız laf kalmıyor. Bizi insan yerine koymadan azarlıyorlar. Bu sabah saat 07.00’de mağazada mıyız diye bizi kontrol ettiler. Pos cihazının fotoğrafını çekip yöneticilerin bulunduğu gruplara attık. Ben mağaza sorumlusuyum. Dün de 07.00’de mağazadaydım ama akşam ancak 20.30’da mağazayı kapattım. Bizim itirazımızı duymaları gerekiyor. Saatlerin düzenlenmesini istiyoruz.”

“Akşam 20.00’de çıktığımı hiç hatırlamıyorum”

Antalya’da çalışan bir üye de belirtilen mesai saatlerinden daha fazla süre çalıştıklarını kaydetti:

“Biz beş eleman çalışıyorduk, pandemi sebebiyle dörde düşürdüler. Her iş bizim üzerimize yığıldı. En yoğun mağazalardan biriyiz, müşteri eksik olmuyor. Bu yoğunluğa rağmen ‘İyi misiniz?’ diye suratımıza bakan bir kişi yok. Ben çocuklarıma ekmek götürmek için bunca şeye katlanıyorum.


İşsizlik var, kolay değil yeni iş bulmak. Dün sabah mağazayı 07.30’da açtık. Yöneticiler 07.30-20.00 diye program göndermiş ama bu gerçek değil. Bizi 07.00’de çağırıyorlar. Akşam 20.00’de çıktığımı hiç hatırlamıyorum. Yine bizi saatinde bırakmayacaklar. Raf düzenleyeceğiz, ürün sayacağız, sevkiyat bekleyeceğiz. Eve gidişimiz geceyi bulacak. Biz bugüne kadar sustuk. Sustuğumuz için hep üstümüze geldiler.

Suç biraz da bizde ama artık susmamamız gerekiyor. Onlar hep bize sendika yasak diye anlattı ama yasak olmadığını da öğrendik. Korkarak, çekinerek bir şey değişmedi bugüne kadar. Tüm yapılanlara ben yeter diyorum. Çoğalırsak bizi görecekler, bunu da biliyorum.”

Mağaza Market-Sen’den rapor

Öte yandan Mağaza Market-Sen 3 büyük şehir İstanbul, Ankara ve İzmir’de 2 buçuk ay boyunca 330 zincir marketi gezerek bir rapor hazırladı.

Rapora göre salgın sürecinde marketlerdeki çalışma koşulları daha da ağırlaştırıldı.

Raporda şu ifadelere yer verildi:

“Başta A101, BİM ve Şok olmak üzere zincir marketlerin birçoğu özellikle pandemi sürecinde eleman sayısını düşürdü. En yoğun marketlerde çoğunlukla 4 işçi çalıştırıldı. Cirosu düşük olan marketlerin birçoğunda ise 2 ya da 3 işçi çalıştı, kimi marketlerde işçi sayısı teke düşürüldü.”

İşçilerin iş yükünün artırıldığı belirtilen raporda “işçiler aynı anda birden fazla işe bakmak zorunda bırakıldı. Kasa, reyonlarda ürün yerleştirme, depo düzenlenmesi, mal sayımı, sevkiyatı bekleme gibi birçok farklı alandaki iş, az sayıda işçinin üzerine yıkıldı” ifadeleri yer aldı.

Ayrıca müşteri sayısının arttığı saatlerde işçilere müdürleri tarafından hızlı çalış baskısı yapıldığı aktarıldı.

Fazla mesailer ödenmiyor!

Rapora göre zincir marketlerde vardiya sistemi de geçerli olmadı. İşçiler marketin açılışından kapanışına kadar çalıştırılırken, market kapandıktan sonra da raf sayımı, ürün dizimi gibi işleri yapmak zorunda kaldı. Bu nedenle tam zamanlı çalıştırılan işçilere raf dizimi ve ürün sayımı olduğu günlerde 15 saate varan sürelerle çalıştırıldı. Raporda iş kanununa göre işçilerin haftalık 45 saat üzerinde çalıştırılmayacağı hatırlatarak şu ifadelere yer verildi:

“İşçiler vardiya sisteminde dahi yasal çalışma sürelerinin üzerinde çalıştırılıyor. Şok ve A101 marketler, işçilerin puantajlarına fazla mesai yaptıkları hiçbir saati yazmıyor. İşçi 12 saat çalışsa da 8 saat puantaj işleniyor. İşçilerin 8 saat çalıştığına dair imzası kimi zaman zorla alınıyor. 12 saat çalışan işçilere 8 saatlik mesaiye göre mola veriliyor.”


Ayrıca rapora göre raporlu ve çalışamaz durumda olan işçilerin raporu kabul edilmezken maaşları kesilen işçiler oldu. Koronavirüs temaslı işçilerin durumu ise görmezden gelindi. İşçiler ya işe çağrıldı ya da ücretlerinden kesildi.

Fazla mesai ücretleri ödenmiyor: Ucuzluk marketlerde emek bedava!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.