Şehir hastaneleri için 1 yılda ödenen para ile 1000 yataklı 8 hastane yapılabilirdi!

Sağlık Bakanlığı, şehir hastaneleri için 2020’de müteahhitlik şirketlerine 8,7 milyar TL kira ve hizmet bedeli ödedi. Müteahhitlik şirketlerine 1 yılda ödenen tutar ile 1000 yataklı 8 hastane yapılabilirdi.

Şehir hastaneleri

Şehir hastaneleri için 1 yılda ödenen para ile 1000 yataklı 8 hastane yapılabilirdi!

Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç yazdı: Şehrin içindeki hastaneleri kapatma pahasına, şehrin dışında inşa edilen ve abartılı büyüklükleri ile salgınla mücadelede rolleri tartışmalı olan şehir hastanelerinin öne çıkarılma gerekçesi müteahhitlik şirketlerine ödenen kira ve hizmet bedellerinin bütçeye, dolayısı ile halka getirdiği yükün görülmesinin, bilinmesinin ve tartışılmasının istenmemesidir.


Mücadele, hastanelerin yanı sıra esas olarak filyasyon ve aşılama hizmetlerinin verildiği birinci basamakta gerçekleşir. Bu alanın güçlendirilmesi için insan gücü takviyesi ve kaynak aktarımı gerekli. Oysa AKP iktidarı, yanlış bir tercihle kira ve hizmet bedeli adı altında Sağlık Bakanlığı bütçesinden giderek artan oranlarda kaynağı şehir hastanelerinin sahibi olan müteahhitlere vermekte.

Şehir hastanelerinde kiracı olan Sağlık Bakanlığı, 2018’de 2,2 milyar TL, 2019’da 5 milyar TL, 2020’de 8,7 milyar TL kira ve hizmet bedelleri olarak ödedi. 2021 yılı için de kira ve hizmet bedellerinin karşılığı olarak Sağlık Bakanlığı bütçesinde 16,4 milyar TL ödenek ayrıldı.

1000 yataklı 8 şehir hastanesi yapılabilirdi

Sağlık Bakanlığı bütçe giderlerinin fonksiyonel sınıflandırılması tablosuna göre, şehir hastanelerinin kira ve hizmet bedelleri yıllar itibarıyla katlanarak arttı. Kira ve hizmet bedelleri 25 yıl boyunca enflasyon ve döviz kuruna bağlı olarak, her yeni açılacak hastaneyle birlikte artarak ödeneceği düşünülürse, toplumun ne kadar büyük bir maliyetle karşı karşıya bırakıldığı daha iyi anlaşılacak.

Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle yapılan şehir hastaneleri için 2020 yılında ödediği toplam 8,7 milyar TL kira ve hizmet bedeli ile Sağlık Bakanlığı genel bütçe kapsamında 21/b usulüne göre bin yataklı 8 şehir hastanesi yaptırabilmekte. (2020 yılında genel bütçeden 21/b usulüyle ihale edilen 900 yataklı Samsun Şehir Hastanesi’ne gelen en düşük teklif 1 milyar 69 milyon TL iken bin yataklı Antalya Şehir Hastanesi’ne gelen en düşük teklif ise 1 milyar 21 milyon TL’dir.)

KÖİ yönteminde, risk ve maliyet kamu üzerinde kalmakta ancak gelir garantisi yöntemi ile kâr özel şirketlere verilmekte. Şehir hastanelerinin ihalelerini alan şirketlere, maliyet finansmanı için kiralar yoluyla hazine garantisi, miktara bağlı hizmetler için de hastanelerin yüzde 70 doluluk oranında çalıştırılacağı garantisi verilmekte.


Şehir hastanesi sözleşmeleri baştan beri titizlikle gizlendiği için hasta garantisi ile ilgili tartışmalarda AKP’li yöneticiler bu durumu sürekli inkâr etmekteydi. Ancak açıklanan Sağlık Bakanlığı 2019 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu, AKP’li yöneticilerin iddiasını çökertmiştir. Bu raporda miktara bağlı hizmetlerde yıllık yüzde 70 doluluk oranının dayanak gösterildiği belirtildi.

Dünya acaba neyimizi kıskanıyor?

Türkiye’nin pandemi ile geçirdiği bir yıllık süreçte bırakın salgını kontrol altına almayı hâlâ baskılamayı bile başaramadı. Erken dönemde başlatılan, ekonomik çıkarları insan yaşamına yeğleyerek gerçekleştirilen “yeni normalleşme” uygulamalarının ardından vaka ve ölüm sayılarındaki artış göz önüne alındığında tabii ki Türkiye’yi başarılı ülkeler arasında saymak mümkün görünmemekte.

Vatandaşlarına 3- 5 maskeyi bile dağıtamayan, test için IBAN numarası veren, artan vaka ve ölüm sayılarını gizleyerek süreci şeffaf yönetmeyen ve böylece bilimsel uygulamaların önünü kapayan, aşı tedariki konusundaki acizlik içinde çelişkili ve birbirini tutmayan açıklamalar yapan bir salgın yönetiminin nesini dünya takdir etsin?

Hizmet ödeme garantileri: Ticari sır!

Şehir hastanelerine ilişkin sözleşmelere göre hizmet bedellerinin ödemeleri miktara bağlı ve miktara bağlı olmayan hizmetler kapsamındaki işler şeklinde gerçekleşmekte.

Miktara bağlı hizmetler kapsamındaki bazı işler:

Tıbbi destek hizmetleri kapsamında gerçekleştirilen sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmetleri, yemek, çamaşır, tıbbi atık işleri, kemoterapi ilaç hazırlama, Total Parenteral Nutrition (TPN) hazırlama hizmetleri, laboratuvar, görüntüleme ile fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri için görevli şirkete yüzde 70 hasta yatak doluluk oranında talep garantisi verildi.

Miktara bağlı olmayan hizmetler kapsamındaki bazı işler:


Bina ve arazi hizmetleri, bakım ve onarım hizmeti, mefruşat hizmeti, yer ve bahçe bakım hizmetleri, ilaçlama hizmetleri, otopark hizmetleri, temizlik hizmetleri, güvenlik hizmetleri, hasta yönlendirme ve refakat, taşıma hizmetleri ve diğer tıbbi ekipman destek hizmetleri. Bugünlerde sık sık reklamı yapılan ve salgınla mücadelede bir başarı hikâyesi yazdığı iddia edilen şehir hastanelerinin kökü dışarıda. Bunlar İngiltere’den ithal edilen KÖİ modeline göre yapılmakta. AKP Genel Başkanı ve Sağlık Bakanı, pandemi süresince İngiltere’deki sağlık sistemindeki olumsuzlukları ve ölüm oranı örnekleri vererek, karşılaştırma yapmakta ve ülkemizin ne kadar başarılı olduğunu kamuoyuna anlatmakta. Ancak ‘15 yıllık hayalim’ dedikleri şehir hastaneleri modelinin İngiltere’den ithal edildiği hiç dile getirilmemekte. (Kaynak: BirGün / Dr. Ergün DEMİR / Dr. Güray KILIÇ)

Sağlık Bakanlığı: Şehir hastanelerine 2020’de 8,7 milyar TL ödendi


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.