Euro 2020: Herkes “Neden olmuyor” diye soruyor

Euro 2020 UEFA Avrupa Futbol Şampiyonası başladı. Ama galiba bizim için başlamasıyla bitmesi bir olacak.

euro 2020

Pandemi nedeniyle bir yıl ertelenen ve 2021 Haziranında oynanan Euro 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın en azından belli sayıda seyirci ile oynanıyor olması, işin keyifli boyutlarından biri.

İlk karşılaşmamızı İtalya ile oynadık ve 3-0 kaybettik. Kaybetmek doğaldır. Doğal olmayan oynamadan/oynayamadan kaybetmektir. İşin acı ve sorgulanması gereken yönü bu olsa gerektir. Ardından Galler müsabakasına çıktık. Oynamaya çalıştığımız dakikalar oldu. Ama müsabakanın bütününde yine savruk ve yine taktik oyun anlayışından ve bütünlükten yoksun bir “oynayamama hali” bizi fazlasıyla çok üzdü.


Şimdi gruptan çıkmak için -5 averajla İsviçre’nin önüne geçmenin hayalleri ve umutları peşine düştüğümüz gerçeğini, İsviçre’yi farklı yenerek sağlamamız gerekiyor. Ama bu gerçeği değiştirmeye asla yetmeyecek. Nedir o gerçek? Oynayamıyoruz olma gerçeği. Çünkü bizim kültürel ve oyun kültürüne ilişkin belli bir oyun anlayışımız, oyun biçimimiz ve oyun sürekliliğimiz yok.


Şimdi herkes soruyor, “Neden olmuyor?” diye. On yıllardır cevabı belli olan ama gerekenlerin yapılmadığı bir soru bu. Olması için yapılması gerekenler ile yapılmaması gereken ama yapılan o kadar çok şey var ki. Biz de bu bağlamda spor ve futbol fotoğrafına biraz daha geniş cepheden bakmaya çalışarak olması ve olmaması gerekenleri özetlemeye çalıştık. Ne alakası var? Diye düşünenler çıkabilir. Zaten sorun da burada. Olaylar ve olgular arasında ilişkiyi kurup, hayatı buna göre düzenleyemediğimiz sürece, genel hayatımız da, futbol hayatımız da bu şekliye devam edip gidecektir. Düzeninin neyse futbolunuz o’dur çünkü.

Evet neden olmuyor?

  1. Okullarımızda beden eğitimi dersi yok. Okulöncesi ve ilkokullarda açık alan oyunları hiç yok. Temel hareket becerileri, koordinatif ve kognitif özellikler sorunlu. Çocuklar her gün spor yapma imkanlarından ve düzenlerinden yoksunlar. Bundan olabilir mi?
  2. Altyapılarınız yok. Olanlar da dostlar alış verişte görsün diye var. Altyapı ligleri eziyet gibi geliyor herkese. Altyapılar işlevsel değil, çünkü üstyapı zihniyeti berbat olduğu sürece altyapılar işlevsel değil. Bundan olabilir mi?
  3. Altyapı eğitimcileri de eğitime muhtaç. Antrenörlük bir meslek değil. Hele altyapı antrenörlüğü hiç değil. Özlük hakları yok. Karın tokluğuna çalışıyorlar.
    Bundan olabilir mi?
  4. Çocuklar altyapılarda yaşlarına ve gelişim özelliklerine göre eğitim alma problemi yaşıyorlar. Dahası adam kayırma, daha çocuk yaşlarda başlıyor. Bundan olabilir mi?
  5. Yetenek gelişimi diye bir şey unutulmuş… On yıllardan beri yetenek avcılığı diye bir şey başlamış.
    Çocuklar yeterli ortam ve yeterli eğitimle ve doğru seçimle özelliklerini geliştirirler. Ama bu emek ve zaman ister.
    Bundan olabilir mi?
  6. Üstyapı takımlarınızda oynayan altyapı oyuncularının sayısına bakınız. Hele hele kendi kulübünün altyapısından gelip, kendi kulübünün üstyapı takımında oynayan oyuncu sayısına bakınız.
    Bundan olabilir mi?
  7. Oyun kültürü geliştirememekten olabilir mi?
    Futbolu bir oyun ve kendine has bir oyun şeklinde oynayamamaktan olabilir mi?
    Oyun terbiyesi (oyunun karakterine bağlılık) oluşturamamaktan olabilir mi?
  8. Çünkü, altyapılar üst yapıyı belirlemez. Üstyapılar altyapıyı belirler ve hayatiyetini onunla sürdürürler. Üstyapınız neyse altyapınız odur. Her şey içten dışa, baştan ayağa belirlenir. Aşağıdan yukarı şekillenir. İşin biyolojisi, doğası budur.

Dolayısıyla bu bağlamda doğru soru, “Neden olsun?” sorusudur.

EURO 2020 ekonomisi: Avrupa Futbol Şampiyonası