Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a: Türkiye’nin temel sorunu seni ve beslemelerini doyurmak. Doyuramıyoruz ya. Milyarları, dolarları veriyoruz, doymuyorsunuz ya!
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendilerine yönelik kullandığı “Aç olarak dolaşanları buyurun siz de doyuruverin” ifadesini eleştirdi. “Bizim doyurmamız için senin oradan ayrılman lazım” diyen Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin temel sorunu seni ve beslemelerini doyurmak. Doyuramıyoruz ya” ifadesini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Sözlerine başlarken Ergene Nehri‘nden aldıkları su örneğini gösteren Kılıçdaroğlu, “Ergene nehrinin kaynağından alınan su, içilecek su. Allah’ın bize verdiği su. Bu kirlettiğimiz su. Bizim kirlettiğimiz su. Adaleti burada görüyorsunuz. Nasıl olur da bu su, bu hale gelir? Bu suyu bu halden bu hale kim getirdi, kimler getirdi? Kim bu ülkeyi yönetiyor? Bu ülkeyi yönetenler nerede?” diye sordu.
Kılıçdaroğlu, bu konuda daha önce yapılan açıklamalara değinerek “Meydanlarda toplantı yapıyorlar Ergene Nehri’nin suyu içilecek hale geldi diye. Buyurun beyler için, içebiliyorsanız” ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, devamında adalet kavramının önemine vurgu yaptı. “Eğer bir ülkede adalet varsa, can ve mal güvenliği var demektir. Kimse düşüncesinden ötürü hapse atılmaz. Kimse farklı bir şey söyledi diye üniversiteden atılmaz. Biz aklımızı kullanmayacağız da ne yapacağız? Devleti yönetenlerin adalet konusunda sorumluluğu vardır” diyen Kılıçdaroğlu, Hz. Ali’nin “Devletin dini adalettir” sözünü hatırlattı. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
- “2002’de Ergene nehrindeki kirlilik için araştırma komisyonu kuruldu. CHP’li vekiller önergeyi verdi, AK Partili vekiller katıldı ve komisyon kuruldu. 2003’te rapor bitti, TBMM’de okundu ve ‘Gereği yapılsın’ dendi. 2003, hangi yıldayız? 2021. 2003’te bu kadar kirli değildi, şimdi daha kirli.”
Kılıçdaroğlu, Didim Belediye Başkanı Deniz Atabay‘a yönelik düzenlenen saldırıyla ilgili de konuştu. “Didim Belediye Başkanımız, Didim’e yapılan iki kuleyi yıkmak istediği için saldırıya uğradı” açıklamasında bulunan Kılıçdaroğlu, “Onlar bizim üzerimize mafyalarla gelebilirler, Sanıyorlar ki ‘geri adım attırabiliriz.’ Ya siz Kuvayi Milliye ruhunun bu topraklardan olduğunu bilmiyor musunuz? Sizin feriştahınız gelse bize geri adım attıramazlar” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, “Parayla tutulan adamlarda insanlık yoktur arkadaşlar. Yeraltı dünyasına teslim olmak ayrı, vatandaşın yanında olup mücadele etmek ayrıdır. Haram parayla karnını duyurmak ayrı, kul hakkı yememek ayrıdır. 19 yıldır iktidardalar, istedikleri gibi devleti yönetiyorlar. Önlerine engel çıktı mı? Hiçbir engel çıkmadı” dedi.
‘Kul hakkı yiyen hiç kimse CHP’ye oy vermesin’
Kılıçdaroğlu, Türkiye’deki işsizliğe de dikkati çekti. “Milyonlar işsizken, saray beslemeleri 4 yerden 5 yerden maaş alıyorlarsa AK Parti’ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum; sizin vicdanınız el veriyor mu?” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
- “Ya yolsuzlukların ortağı olacaksın sandığa gidince ya da adaletten yana olacaksın. Çok açık ve net söylüyorum; kul hakkı yiyen hiç kimse CHP’ye oy vermesin. Haram oya ihtiyacımız yok. Helal oya ihtiyacımız var.
‘Şeytanın aklına gelmeyecek yolsuzluk yöntemlerini hayata geçiriyorlar’
- Devlette liyakatı bozduğunuz andan itibaren bürokrasiyi yapacağınız yolsuzluklara hazır hale getirirsiniz. Peki devletin tepe noktasındaki kişiler yolsuzluk konusunda bürokrasiyi yönlendirip yolsuzluğu gerçekleştirirlerse bu adalet midir? Vicdan bunu kabul eder mi, ahlak bunu kabuk eder mi? Adaletsizliğin daniskasını yazıyorlar, yolsuzluğun daniskasını yazıyorlar. Şeytanın aklına gelmeyecek yolsuzluk yöntemlerini hayata geçiriyorlar.”
‘Ne işi var arkeoloğun Merkez Bankası’nda? Kazı mı yapacak, 128 milyar doları mı arayacak orada?’
Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndaki (TCMB) 128 milyar doların akıbetine değindi. “128 milyar dolar gitti. Nereye gitti? ‘Bu sorulur mu?’ diyorlar. Ne soracağız? Nereye gitti bu para, bilmiyoruz. Ülkücü kardeşlerime sesleniyorum, bu mudur adalet?” diye soran Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
- “Sizin hakkınızı savunmak bizim görevimiz. Siyasetçinin görevi. Adımızın üzerinde belli. ‘Milletvekili’ Milletin vekili soru soramıyor. Bir kişi düşünün. Karısı cumhurbaşkanı başdanışmanı, arkeolog ama Merkez Bankası Banka Meclis üyeliği’ne seçildi. Ne işi var arkeologun Merkez Bankası’nda? Kazı mı yapacak Merkez Bankası’nda? 128 milyar doları mı arayacak? Kimsin sen, kim seni oraya atıyor? İşi ehline vermiyorsunuz.”
Kılıçdaroğlu, herkesin vergi verdiğini, devleti yönetinlerin de vergi vermesi gerektiğini söyledi. “Vatandaş şöyle ya da böyle vergiden kaçınabilir, ama devleti yönetenlerin vergiden kaçınma gibi bir hakları yoktur. Man Adası’nda Erdoğan’ın ailesi dünyanın parasını kazandılar. Niye Man Adası’nda 1 sterlinlik şirket koruyorlar, niye, vergi sıfır? Çocuğuna sakız alırken, çikolata alırken vergi veriyorsun, otobüse binerken vergi veriyorsun, ama devleti yönetenler ve ailesi Man Adası’ndan milyon dolarları getirirler ve bir kuruş vergi ödemiyor. Bu mu adalet?” diye konuşan Kılıçdaroğlu’nun, açıklamalarının devamında öne çıkanlar şöyle:
Mehmet Cengiz tepkisi: Hatırlarsanız milletin anasına küfretmişti, adam küfrettikçe aldığı ihale arttı
“- Beşli çete son 19 yılda en az 220 milyar liralık ihale aldı. Bu kadar dümeni çeviren insanlar 220 milyar liralık ihale verdiklerinde oradan nasiplenmezler mi? Türkiye lağım kokmuyor mu? Her tarafta rüşvetin nasıl döndüğü söylenmiyor mu? 220 milyar lira arkadaşlar, bir devleti yeniden inşa edersiniz. Beş kişiye veriyorsunuz sadece. AK Parti ve MHP’ye oy veren kardeşlerime seslenmek isterim, bu mu adalet? Daha acı olanı, bunlardan birisi hatırlarsanız milletin anasına küfretmişti. Adam küfrettikçe aldığı ihale arttı. Şimdi ben yine AK Parti’ye ve MHP’ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum. Bu mudur adalet? Ananıza babanıza küfredecekler, devletin bütün imkanlarını vereceksiniz onlara. Ne kadar vergi ödediklerini de bilmiyoruz, gizli.
‘Bayrağımız ve vatanımız konusunda sorunu olmayan herkesle kucaklaşmaya hazırız’
– Biz yeniden yurtta barış, dünyada barış politikasına döneceğiz. Bölgemize barışı getireceğiz, terörü bitireceğiz. Hiçbir ayrım yapmayacağız, herkesi baş tacı yapacağız. İki temel kırmızı çizgimiz var. Bayrağımız ve vatanımız. Bayrağımız ve vatanımız konusunda sorunu olmayan herkesle kucaklaşmaya hazırız.
– Değerli arkadaşlarım, 19 yıldır devleti tek başlarına yönetiyorlar. Nereye geldik? 10 milyonu aşkın işsizimiz var. 19 yıl devleti yöneteceksin, milyarlarca lira parayı kullanacaksın. Normalde herkesin iş sahibi olması gerekirken, üretime dönük yatırım yapmayacaksın, 10 milyonun üzerine işsiz yaratacaksın. Son üç yılda 867 bin kişi çalışırken işinden oldu.
‘7 milyon 769 bin 346 kişi 1192 lira 50 kuruştan az aylık alıyor’
– 19 yılın sonunda bakın, devletin resmi rakamlarını vereceğim. 19 yılın sonunda aylık geliri, asgari ücretin üçte birinden az olan. Yani aylık geliri 1192 lira 50 kuruştan az olan kişi sayısı, 7 milyon 769 bin 346 kişi. AK Partili kardeşlerim bir daha duysunlar. Şimdi bu vatandaşların vicdanına sesleniyorum. Bu mu adalet? Kendi yandaşları, kendi akrabaları bir yerden, üç yerden, beş yerden maaş alırken doymuyorlar. 7 milyon 769 bin 346 kişi 1192 lira 50 kuruştan az aylık alıyor ya. Aylık geliri bu kadar.
‘Erdoğan rüşveti alanı çok iyi biliyor’
– (Mafyadan 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçi iddiası) İçişleri Bakanı diyorsa ‘Burada rüşvet var’ bunu ortaya çıkarmak devletin namusudur ya. Devletin namusunu yerle yeksan ettiniz. Erdoğan hiç sormuyor bunu. Sen atadın. Atadığın adamı çağır sor. Sonra bazı açıklamalar geldi her ay değil efendim çok daha büyük paralar veriyoruz diye. Şu devletteki çürümeye bakın. Erdoğan rüşveti alanı çok iyi biliyor. Eğer onu ortaya çıkarıp görevine son vermezse rüşvet çarkının bir parçasıdır arkadaşlar.
– Açıklama yapıyor Erdoğan, ‘Suç örgütleri mensupları üzerinden tartışmayız’ diyor. Ya kardeşim, açıklamayı yapan bu ülkenin İçişleri Bakanı. Ben sana İçişleri Bakanı’nı soruyorum. Sen ‘İçişleri Bakanı da suç örgütlerinden birisidir’ diyorsa e zaten mesele yok o zaman.
‘Bizim doyurmamız için senin oradan ayrılman lazım kardeşim’
– Erdoğan ‘Neymiş, millet açmış. Buyurun siz de de doyuruverin’ diyor. Bizim doyurmamız için senin oradan ayrılman lazım kardeşim. Zaten seni doyurmak bir sorun. Türkiye’nin temel sorunu seni ve beslemelerini doyurmak. Doyuramıyoruz ya. Milyarları dolarları veriyoruz, doymuyorsunuz ya.
‘Bu ülkede ampul sönecek, patlayacak ve güneş doğacak’
– Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda göreceksiniz. Bu ülkede ampul sönecek, patlayacak ve güneş doğacak. Millet rahat edecek. Millet bize rahatlıkla ‘Paramı nereye harcadınız?’ diye soracak.”