Korona virüsten korunarak tatil yapmanın püf noktaları

Pandemi önlemlerinin azalmasıyla harekete geçen milyonlar, turistik tesislerde doluluk oranını yükseltirken Dr. Öğr.Üyesi İpek Ada Alver, salgından korunarak tatil yapmak için kalabalık oteller yerine kamp, bungalov ve yazlıkların, havuz yerine ise temiz denizlerin tercih edilmesini önerdi.

tatil

Altınbaş Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Mikrobiyolog İpek Ada Alver, son dönemde Türkiye’de Covid-19 aşı çalışmalarında hızlı bir ilerlemenin yaşandığını, seyahat ve sokağa çıkma kısıtlarının da kademe kademe azaltıldığını söyledi. Bu gelişmelerin umutlandırdığı milyonlarca çalışanın turizm sezonunun açılışını beklediğini hatırlatan Alver, “Bu beklentiye bağlı olarak halen otel, pansiyon ve kamp alanlarında neredeyse yer kalmamış durumda” dedi.

Mutant virüs uyarısı

Tatil planı yapanları uyaran İpek Ada Alver’e göre, giderek artan iyimserliğe rağmen, koronavirüse karşı önlemlerden vazgeçmek için henüz erken. Alver, “Normalleşme adımları ve aşı uygulandıktan sonra koronavirüse yakalanmayacağım ya da bulaştırmayacağım şeklindeki yanlış düşünceler önlem alınmamasına, vaka sayılarında artışa ve yeni koronavirüs mutantlarının açığa çıkmasına neden olabilir” diye konuştu.


Tatilde bulaşı ortamı

Giderek artan doluluk oranlarıyla tatil beldeleri virüs bulaşmasına uygun yerler haline geldi. Seyahate bağlı enfeksiyonlar yeni pandemilerin ortaya çıkmasında ya da bulaşın yayılmasında en önemli etken. Koronavirüs de seyahat ilişkili enfeksiyonlardan biri.

Bu yaz koronavirüs endişesini de beraberinizde taşımak istemiyorsanız, kalabalık tatil beldelerinden ve turistik otellerden uzak günlük kiralık, haftalık kiralık veya aylık kiralık ev, daire, bungalov, kiralık ya da devremülk yazlık, tekne ya da karavan gibi daha sakin mekanların tercih edilmesi bulaşı azaltacaktır.

Önlemler alınmış mı?

İpek Ada Alver, her şeye rağmen kalabalık ortamlarda tatil tercih etmek durumunda kalacaklara da, koronavirüs bulaşmasına karşı tüm önlemlerin alındığı mekanları tercih etmelerini önerdi. Alver, şöyle konuştu: “Yoğun ziyaretçi alan tatil bölgelerinde turistlere kapalı alanlarda dahi maske takma zorunluluğunun olmaması, yapılan en büyük yanlışlardan biri. Ülke ayırt etmeksizin tüm bireylerin maske, mesafe ve hijyen koşullarına özen göstermesi gerekiyor.”

Aşınızı mutlaka yaptırın

Vatandaşlara, tatile çıkmadan önce mutlaka aşılarını yaptırmaları tavsiyesinde bulunan Dr. Öğr.Üyesi İpek Ada Alver, “Aşı sırasınız yaklaştıysa tatili ötelemeyi tercih edin. Aşıdan sonra da en az iki hafta daha bekleyip öyle tatile çıkılmasını öneriyoruz” dedi.


Şezlong temizliğine dikkat

Maske ve dezenfektanı tatil valizinde yerini alacak en önemli unsurlar arasında sayan İpek Ada Alver, “Restoran, kafe, gösteri merkezi gibi alanlarda mesafeli oturmaya, maske takmaya özen gösterin. Plaj havluları, çarşaf-nevresim takımları kişiye özel ve dezenfekte olmalı. Şezlonglar da sık sık dezenfekte edilmeli” diye konuştu.

Açık büfe servis riskli

Tatil yerlerindeki restoran ve kafelerin de önlemlerin alınmadığı takdirde bulaşı açısından en riskli yerler arasında bulunduğunu kaydeden İpek Ada Alver, şunları söyledi:

“Bulaş, sadece kişilerarası temastan değil, çatal, kaşık, tabak, bardak gibi yapıların ve gıdaların hijyeni ile de alakalı bir durum. Yeme-içmede kullanılan eşyaların yüksek sıcaklıklarda yıkanması ve kişiye özel kapalı paketlerde sunulması ya da tek kullanımlık olması şart. İnsanlar arası ve gıdalarla temasını arttıracağı için açık büfe servis tercih edilmemeli.”

Havuz yerine deniz

Giderek artan müsilajın, insanları denize girmekten alıkoyabileceğine işaret eden İpek Ada Alver, havuzların da diğer bulaşıcı hastalıklara davetiye çıkarabileceği endişelerine yol açtığını vurguladı. İpek Ada Alver, “Havuz mu deniz mi” sorusuna cevap arayanlara şöyle seslendi:


“Denizlerimizde şu sıralar müsilajın suyun kalitesini bozup hastalık yapıcı mikroorganizmaları da beraberinde getirmesi tehlikesi mevcut. Havuzlar ise durgun su olduklarından koronavirüs ve daha pek çok mantar, bakteri, parazit ve virüs gibi mikroorganizmalar bulaşabilir. O yüzden bu yaz Marmara Denizi hariç diğer bölgelerde denizler tercih edilmeli.”

İçişleri Bakanlığı’ndan yeni genelge: 1 Temmuz itibariyle kalkacak yasaklar


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.