Vaka sayısındaki artışa dikkat çeken uzmanlar, Delta varyantının da etkisiyle sonbahardan önce Covid-19 salgınında dördüncü dalganın başlayabileceğini belirtti.
1 Temmuz’da tedbirlerin büyük kısmının kaldırıldığı Türkiye’de uzmanlar, daha bulaşıcı olduğu bilinen Delta varyantına işaret ederek ağustos ayında yeni bir pik uyarısı yapmaya devam ediyor. Özellikle de hareketliliğin arttığı bayram günleriyle ilgili vaka sayısında artış yaşanmasından endişe ediliyor.
Son olarak, Covid-19 testlerinde pozitiflik oranı 10 günde iki kat artmış, tekrar 5 binlerin üstünde seyretmeye başlayan günlük vaka sayısının dün 8 bin 151 olduğu açıklanmıştı.
‘Sonbaharı beklemeyecek’
Hürriyet’ten Fulya Soybaş’a konuşan İstanbul Üniversitesi (Çapa) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, şunları kaydetti:
“Kontrolsüz açılma ve Delta varyantının da etkisiyle İngiltere’de son 24 saatte 40 binden fazla vaka görüldü. Türkiye’de de durum benzer. Vaka sayıları geçtiğimiz haftaya kıyasla yüzde 30’luk bir artış ile 8 binin üzerine çıktı, haftaya 10 bini görürüz. Hele de bayramdan sonraki ikinci hafta bu sayılar fırlayacak çünkü sahil kesimlerinden gelen görüntüler akıl alır gibi değil! Maske yok. Mesafe yok. İki doz aşılamada istenen rakamlara henüz ulaşamadık. Ağustos ortası 20 binli rakamları görürsek şaşırmayın. dördüncü dalga sonbaharı beklemeyecek.”
‘Kaçınılmaz olur’
Tükek, şöyle devam etti: “Bir kısım hâlâ virüsü yok sayıyor. Bir kısım, ‘Ne olacaksa olsun’ kafasında. Bir kısım aşıya karşı komplo teorileri içinde. Bu bakış açılarıyla bu maç buradan zor döner! dördüncü dalgaya doğru hızla gidiyoruz, karamsarlık içerisindeyim. Onca emek umarım boşa gitmez. Salgını durdurabilmenin çaresi kurallara uymak ve aşı olmak. Aşı olanlar hasta olsalar da hastalığı çok hafif atlatıyorlar. Aşı olmayanların ise hem kendileri hem de çevresindekiler büyük riskte. İnsanlar aşıyı reddettikçe yeni varyantlar türüyor. Bu yeni varyantlar aşılı, aşısız hepimizi riske sokuyor. Yakın gelecekte aşı zorunluluğu, aşı kartı uygulamaları kaçınılmaz olur ve olmalı. Bir yıl daha kaybedecek lüksümüz yok.”