SPK Başkan Yardımcısı Ali İhsan Güngör, düzenleyici otoritenin kripto para piyasaları üzerinde bazı çalışmalar yürüttüğünü belirtti. Güngör platform kuruluşunda yapılacak denetimlerin ve varlıkların karşılıklarının saklanması konusunun düzenlemenin temel unsurlarını oluşturacağını belirtti.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi tarafından düzenlenen ‘Kripto Varlıklarda Düzenleme Arayışı’ başlıklı etkinlikte konuşan Sermaye Piyasaları Kurulu (SPK) Başkan Yardımcısı Ali İhsan Güngör, konuşmasında düzenleyici otoritenin kripto para piyasaları üzerinde bazı çalışmalar yürüttüğünü belirtti.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi tarafından bugün ‘Kripto Varlıklarda Düzenleme Arayışı’ isimli bir online etkinlik düzenlendi. Etkinliğin konuşmacılarından biri olan SPK Başkan Yardımcısı Ali İhsan Güngör devletin düzenlemeye yönelik bakış açısına ilişkin açıklamalarda bulundu.
“Düzenleme, teveccühü artırır endişesi vardı”
Güngör konuşmasında, “Finansal piyasalarda devlet tarafından düzenlenen bir alan olduğunda vatandaşlar tarafından bir teveccüh oluşuyor. ‘Buradaki aracılık faaliyetlerinde piyasa bozucu faaliyetler veya uyuşmazlık olursa devlet bu işleri çözer’ yaklaşımı oluşuyor. İzleme ve uluslararası kurumların raporlama süreci devam ederken devletin herhangi bir düzenlemeye gitmemesinin pozitif tarafı da o. Fiyat değişimlerine baktığımızda 2018 yılında büyük bir yatırımcı teveccühü olsaydı belki de büyük mağduriyetler yaşanacaktı.” dedi.
Uluslararası kurumların da bu varlıkları ‘fiyat hareketleri manipülatif ve fiyat hareketleri öngörülemez varlıklar’ olarak değerlendirdiğini bildiren Güngör, uluslararası raporların aynı zamanda güçlü bir tüketici grubuna işaret ettiğini ve bu tüketici grubunun korunması için gereken önlemlerin alınması gerekliliğine vurgu yaptığını belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kullanıcı sayılarının artmasıyla ‘düzenleme teveccühe neden olur’ kaygısı ortadan kalktı. Geldiğimiz aşamada bir düzenleme konusu gündeme gelecek.
Düzenlemenin bir alanı, varlıkların çıkartılması yani halka satışı. Diğer alanı da alım satımının yapıldığı platformlar.
Varlıkların çıkartılması işin karmaşık tarafı. Kripto varlıkları çıkartanlar bu varlıklar karşılığında ne vadediyorlar? Bunların içinde para olduğu iddiasında olanlar var. Bunların en bilineni Bitcoin. Teter örneğinde olduğu gibi karşılığında bankada para tuttuğunu iddia edenler var. Ethereum bazlı olanlar da sistemdeki belirli imkanlara erişim tanıyorlar.
Dünyada genel olarak düzenleme konusunda ‘araçtan bağımsızlık ilkesi’ hakim. O ilke de, ‘kripto varlık evreninde satılan varlıklar ve bu satışla ilgili vaatlere bakılması ve o vaatlere göre mevcut hukuk düzeninde bunun yeri ne ise o hukuku uygulamak’ şeklinde özetlenebilir.
Bizde de bir düzenleme söz konusu olursa bu ilke benimsenecek gibi görünüyor. Türkiye’de hangi varlıkların ödeme aracı olarak kullanılabileceğine ilişkin belirlemeler konusunda Merkez Bankası yetkili. Çıkardığı yönetmeliklerle de bu konudaki tavrını koydu. Bizim de bazı incelemelerimiz oldu.”
“Herkesin platform kuramaması gerek”
Düzenleyici bakış açısının diğer tarafında ise platformlar olduğunu ifade eden Güngör, “Platformlarda alım satım faaliyeti yapılıyor. Bu alım satım faaliyetinin güvenli bir ortamda yapılması lazım. Herkesin bu platformları kuramaması lazım. Yöneticilerinin bir takım suçlara karışmaması, teknik altyapılarının belli düzeyde olması gibi şartlar gerekiyor. Bunlar bizim bir borsa veya aracı kurumda aradığımız şartlar” ifadelerini kullandı.
Kripto varlıklarla ilgili en önemli husus saklama olduğunu belirten Güngör konuşmasına şöyle devam etti:
“Sermaye piyasası alanındaki varlıkların alım satım sonucunda bu varlıklar Merkezi Kayıt Kuruluşu’nda saklanıyor. Herhangi bir suistimal riski söz konusu olduğu zaman bu suistimali tespit edebileceğimiz merkezi bir sistem var. O sistemde idari işlem tesis edip onu geri alma imkanımız bile var. Kripto varlık örneğinde Todex örneğinde gördüğümüz gibi saklama konusu düzenleme alanını en çok zorlayan taraflardan birisi. Bu alanda yapılacak düzenlemede saklama konusu çözülmesi gereken en önemli konu.
Saklanan varlık çok büyük ve bunların transferi çok kolay. Yapılacak düzenlemede saklama konusu ciddi bir şekilde ele alınıp orada bu alana özgü teknik yapıya uygun bir düzenleme getirmemiz gerekiyor. Bu bizi zorluyor.
Bizi ikinci en çok zorlayan husus, volatilitenin fazla olması ve bu yapının sınır ötesi hareketliliği. Geleneksel bir hisse senedi piyasasında yaşanan hareketliliğin temelinde bir sebep olup olmadığı araştırılır. Ayrıca hareketler ulusal düzeyde gerçekleştiği için alan satan kişileri de takip edebiliriz. Ama kriptoya baktığımızda Elon Musk’ın bir twitiyle çok büyük fiyat dalgalanmaları gözlemleyebiliyoruz. “Biz bu alanı düzenliyoruz” dediğimizde vatandaşta oluşan algı, “fiyat miktar hareketleri konusunda düzenleyici otoritemiz var” olacak. Bizim bu konudaki analiz yapabilme kabiliyetimiz ve zorlama kapasitemiz bizi zorlayan unsurlardan bazıları.”
“Çalışmalar var”
“Düzenleyiciyi zorlayan unsurlara çeşitli çözümler getirilebilir” diyen Güngör, “Üzerinde çalışılıyor ve tartışılıyor. Düzenleyici alanda görünen o ki, bu ilgi karşısında bir düzenleme yapma gereği hissediliyor. Bu hisse karşılık çalışmalar var.” ifadelerini kullandı.
Güngör ayrıca, “Düzenleme ile ilgili kamu otoritelerini zorlayan taraflar da var.” dedi.
SPK’dan açıklama
Konu ile ilgili açıklama yapan SPK Güngör’ün Türkiye’deki düzenleme çalışmalarının içeriği ile ilgili herhangi bir açıklamada bulunmadığını belirtti.
Açıklama şöyle:
“Bugün bazı sosyal medya mecraları ve internet sitelerinde Kurul Başkan Yardımcımız Ali İhsan Güngör’ün kripto varlıklara ilişkin olarak ülkemizde yürütülen yasal düzenlemenin detayları hakkında bilgi verdiği ve fiyat manipülasyonlarına karşı denetleyici ve önleyici mekanizmaların kurulacağını ifade ettiği şeklinde haberler yer almaktadır.
Kurul Başkan Yardımcımız Ankara Üniversitesince “Kripto Varlıklarda Düzenleme Arayışı” temasıyla düzenlenen çalıştayda kripto varlıklara ilişkin olarak uluslararası kuruluşların çalışmaları, potansiyel düzenleme alanları ve bunların zorluklarıyla ilgili bilgiler paylaşmış olup, ülkemizdeki düzenleme çalışmalarının içeriği ile ilgili herhangi bir açıklamada bulunmamıştır. Sosyal medya mecralarında ve haber sitelerinde bu konuda yer alan ifadeler gerçeği yansıtmamaktadır.” (Sözcü)