Birçok insan tüm senenin stresini atabilmek için yaz tatilinde güzel bir yere gitmenin hayalini kurar. Genellikle deniz kenarını tercih eden insanların iki seçeneği vardır. Ya önceden bir yazlık alıp hayatı boyunca tüm tatillerini orda geçirir. Ya da devre mülk aracılığıyla tatillerine gitmektedirler. Tatil planları sadece bununla kalmayıp aynı zamanda turların düzenlendiği milli bayramlar ve yaz turları, tekne turları gibi fırsatlarla da yapılmaktadır.
Tatil dolandırıcılığı konusunda hukuki haklarınızı biliyor musunuz?
Önceden insanlar telefonla aranarak tatil çekilişine katılmaları sağlanmaktaydı. Şimdi ise tatil kurumları aracılığı ile ve internet üzerinden yapılan sahte siteler üzerinden tatil dolandırıcılığı yapılmaktadır.
Günümüzde devre mülk dolandırıcılığı çok fazladır. Anket düzenleme veya telefonla aranarak tatil çekilişi adı altında yapılan dolandırıcılık ciddi bir suç tipi olup bu suç Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmektedir. Yapılan anket sonucunda bir ücretsiz tatil kazandığını iddia edilmekte ve kendisinden para tahsilatı yapılmaktadır.
Devre mülk satışı için arandığında ise satış ofislerine çağırılarak bir sözleşme imzalatılmakta, kişiden sözleşme için bir bedel alınmaktadır. Ancak sözleşmede vaat edilen teslimler yerine getirilememekte ve kişi ödediği parayı geri almak için hukuk mahkemelerinde dava yoluna gitmektedir.
Devre mülk sözleşmeleri Tüketiciyi Koruma Kanunu’nda düzenlenen bir çeşit sözleşmedir. Kanunda düzenlenen bu sözleşmeler bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir. Devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olması bu maddenin uygulanmasını engellememektedir.
Bir diğer dolandırıcılık paket turlara ilişkindir. Birkaç günlük tatil turlarıyla ücreti olduğundan az göstererek, tur esnasında birçok masraf adı altında vatandaştan para alınmaktadır. Online alışverişin yaygınlaşmasını fırsat bilen dolandırıcılar gösterişli web siteleri ile sahte tatil paketlerini satarak amaçlarına ulaşabilmektedir. Ya da yine bir paket tur sözleşmesi düzenleyerek vatandaştan para tahsil edilmekte ancak sunulan bir tatil hizmeti olmamaktadır. Tüketici Koruma Kanunu’nda paket tur sözleşmeleri şöyle düzenlenmiştir:
“Paket tur sözleşmesi, paket tur düzenleyicileri veya aracıları tarafından aşağıdaki hizmetlerden en az ikisinin birlikte, her şeyin dâhil olduğu fiyatla satıldığı veya satımının vaat edildiği ve hizmetin yirmi dört saatten uzun bir süreyi kapsadığı veya gecelik konaklamayı içerdiği sözleşmelerdir.”
Tatil aracılığı ile vatandaşı aldatma ve hata yoluyla dolandırmak hukuken Türk Ceza Kanunu’ndaki dolandırıcılık suçuna girmektedir. Özellikle suç ve cezası, Türk Ceza Kanunu 157. 158. Ve 159. Maddelerde açıklanmıştır. Ceza Kanunu Madde 157 dolandırıcılığı şöyle hüküm altına almıştır: “Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası verilir.” Vatandaşı kandırarak, aldatarak onun parasını alıp onu kendi çıkarı için zarara uğratarak kendisi için yarar sağlayan, zenginleşen kimse dolandırıcılık suçunu işlemektedir.
Tatil firmasını kullanarak veya tatil kurumu gibiymiş görünen firmaların dolandırıcılığı ise TCK 158. Madde kapsamında değerlendirilmekte ve nitelikli dolandırıcılık sayılarak daha fazla ceza gerektirmektedir. Her türlü bu şekilde dolandırıcılık suçundan zarar gören vatandaş ispat sayılabilecek evraklarla savcılığa, dolandırıldığını öğrendiğinden 6 ay içerisinde başvurarak şikayetçi olabilmektedir. Savcılığın delilleri yeterli görmesi durumunda soruşturma kovuşturma aşamasına dönecektir.
Tatil dolandırıcılığı durumunda hukuki olarak ne yapılmalı?
Devre mülk veya paket tur sözleşmelerini imzalayan ve bu sözleşmelerden zarara uğrayan vatandaş, Asliye Hukuk veya Tüketici Hukuk Mahkemelerinde olmak ve zarara uğradığını ispat etmek üzere dava açabilir, sözleşmenin feshini isteyebilir. Sözleşmenin feshini isterken aldatıldığını, yanıltıldığını ileri sürebilir. Özellikle devre mülk hisseli satış sözleşmeleri gibi hukuki sorunlarda hukuk mahkemeleri yetkilidir. Devre mülkü satışı yapan firmalara yönelik nasıl hareket edileceği ile ilgili karşı karşıya kalan vatandaşlar parasal sınıra göre Tüketici Hakem Heyetleri’ne başvurup sözleşmeyi iptal ettirebilirler ki bu da bizi Tüketici Hakkındaki Kanun’a ve Tüketicinin seçimlik haklarına götürmektedir.
Kanunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiş olup tatil parasını ödeyip tatil hizmeti alamayan tüketicinin seçimlik hakları şunlardır.
- Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
- Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
- Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,
- İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme.
Tüm senenin yorgunluğunu atmak isterken parasından ve tatil zamanından mahrum olan vatandaşların daha dikkatli olup tatil dolandırıcılığının büyümesine fırsat vermemeleri ve Tüketici Koruma Kanunu ile Türk Ceza Kanunu’ndan doğan şikâyet ve dava haklarını kullanmaları gerekmektedir.
Av. Elvan Kılıç