Uğur Dündar’dan ‘yazlık saray’ tepkisi: Böyle bir şatafat insanın vicdanını sızlatıyor!

Uğur Dündar’dan ‘yazlık saray’ tepkisi: İnsanların işsizlikten, açlıktan intihar ettikleri bir süreçte böyle bir şatafat insanın vicdanını sızlatıyor!

yazlık saray

Sözcü yazarı, gazeteci Uğur Dündar, Muğla’nın Marmaris ilçesi Okluk Koyu’na inşa edilen ve kamuoyu tarafından ‘Yazlık Saray’ olarak bilinen Cumhurbaşkanlığı Devlet Konuk Evi hakkında, “Halkın durumuna bakıldığında böyle bir debdebe, böyle bir şatafat insanın vicdanını sızlatıyor” dedi.

‘Yazlık Saray’ inşası için yıkılan, Turgut Özal’ın ikamet ettiği yazlık konut evini geçmişte röportaj için ziyaret ettiğini anlatan Dündar, “Yazlık konut, şimdiki görüntüleri paylaşılan o görkemli tesisin yanında müştemilat falan kalabilir” diye konuştu.


Tele 1’in Anında Manşet programına konuk olan Dündar, Okluk Koyu’nun eski halini bildiğini, bir televizyon röportajındaki yönetmenlik görevi için o dönem Turgut Özal’ın ikamet ettiği yazlık konutu ziyaret ettiğini belirterek şunları kaydetti:

“Gidince gözlerime inanamadım. Hani cennet tarifi yapılır ya… Zümrüt yeşillikler, envai çeşit ağaçlar, yeşilin her tonu ve masmavi, denizle kucaklaşan harikulade bir doğa. Bir ressam bile o güzellikleri fırçasıyla tuvale yansıtamaz. Öylesine güzel. Yazlık konut, şimdiki görüntüleri paylaşılan o görkemli tesisin yanında müştemilat falan kalabilir.”

“Gittiğimizde Semra Hanım ‘Ben mutfağa giriyorum, size kendi ellerime öğlen yemeği hazırlayacağım’ demişti”

Turgut Özal dönemindeki yazlık konutu, “Güvenlik mensuplarının bir veya ikisinin ancak barınabileceği, bir ailenin yaşayabileceği küçük ve 3-4 oda vardı” sözleriyle anlatan Uğur Dündar, “Gittiğimizde Semra Hanım ‘Ben mutfağa giriyorum, size kendi ellerime öğlen yemeği hazırlayacağım’ demişti. Nohutlu pilav yapmıştı, salata vardı. Küçük bir mutfaktı. Ne bir hizmetkâr ne bir garson gözümüze çarpmadı” diye konuştu.


Konutun inşa edildiği araziyi anlatan Dündar, “Ormanın içinden, yeşil bir rüyanın içinden geçerek oraya varmıştık. Merhum Özal oraya bir şey yapmaya kıyamadığını söylemişti” dedi.

“Müthiş bir ağaç katliamı yapılmış ve adeta otoban yapılmış”

Şimdiki anlatılanlara göre yüzlerce ağaç kesildiğini ifade eden Dündar, “Ağaçların her biri ulu ağaçlar. Müthiş bir ağaç katliamı yapılmış ve adeta otoban yapılmış. Biz oraya giderken jandarmalar ve güvenlik bariyerleri hatırlamıyorum. Sadece denizde koruma amaçlı zodyak bir bot vardı” diye konuştu.

“Neden o doğaya böylesine kıyıldı, sonuçta kısacık bir yaz tatili!”

“Neden o doğaya böylesine kıyıldı?” diye soran Dündar, “Sonuçta kısacık bir yaz tatili. Ben Atatürk’ün Yalova’daki yazlık evini de gezmiş bir insanım. Ben hayatımda bu kadar mütevazı bir yazlık bina görmedim. İçindeki mobilyalar, bir emekli memurun evinde bulunabilecek eşyalardı onlar. Atatürk’ün konakladığı diğer yerlerdeki sadelik ve tevazu… İnsan ister istemez bunları karşılaştırıyor. ‘Canım Türkiyem nereden nereye…’ demeden de edemiyor” şeklinde konuştu.

okluk sarayı

“İnsanların işsizlikten, açlıktan intihar ettikleri bir süreçte böyle bir şatafat insanın vicdanını sızlatıyor”

Dündar, sözlerini şöyle tamamladı:


“İnsanların işsizlikten, açlıktan intihar ettikleri bir süreçte ve gençlerin bu ülkede yaşamak istemediği bir süreçte yaşanıyor bunlar. Biraz halka yaklaşan bir bakış açısıyla, böyle bir debdebe, böyle bir şatafat insanın vicdanını sızlatıyor. Suni bir dünya yaratılmış, benim gördüğüm o.”

Marmaris Okluk’taki yazlık sarayın mimarı Şefik Birkiye, mimari görselleri paylaştı


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.