Küresel ısınmaya ilişkin çarpıcı araştırma: 40 yaşın altındakiler felaketlerle dolu bir hayata hazır olmalı

Belçika’da yapılan yeni bir araştırma, 2020 yılından sonra doğan çocukların yaşamları boyunca büyükanne ve büyükbabalarından 7 kat daha fazla aşırı sıcak hava dalgası ve diğer iklim felaketlerine maruz kalacağını gösterdi. Çalışmada ayrıca 40 yaş altındaki insanların da bu tür aşırı iklim olaylarına sürekli hazır olması gerektiği belirtildi. Bununla birlikte, bilim insanları ilk kez farklı yaş gruplarına dikkat çekerek iklim krizinin yol açtığı nesiller arası adaletsizliğe dikkat çekti.

Küresel ısınma

Brüksel’deki Vrije Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, 2020’de doğan çocuklar yaşadıkları ülkede karbon salınımını azaltma hedefine ulaşılmış olsa da hayatları boyunca ortalama 30 aşırı sıcak hava dalgasını deneyimleyecek.

Bu, 1960’ta doğan birinden 7 kat daha fazla sıcak hava dalgasına maruz kalmaları anlamına geliyor.


Yeni doğanlar tehlike altında

Son yıllarda doğan bebekleri ayrıca şu an 60 yaşında olan birinden iki kat daha fazla kuraklık ve yangınla, üç kat fazla sel ve gıda kıtlığıyla baş etmek zorunda kalacak.

Yine de küresel ısınmayı 1,5 santigrat derecede tutmak için sera gazı salınımların hızlıca azaltılması, bugünün çocuklarının deneyimleyeceği sıcak hava dalgalarını neredeyse yarıya indiriyor.

iklim değişikliği

40 yaşın altındakiler felaketlerle dolu bir hayata hazır olmalı

Araştırmayı yürüten profesör Wim Thiery, “Bugün 40 yaşın altındaki insanlar, sıcak hava dalgası, kuraklık, sel ve gıda kıtlığı gibi beklenmedik olaylarla dolu bir yaşama hazır olmalılar” dedi.


Araştırma ekibinde yer alan Potsdam’daki İklim Etki Araştırması Enstitüsü’nden Dr. Katja Frieler ise, “İyi haber şu: Eğer ısınmayı fosil yakıt kullanmayı azaltarak 1,5 santigrat derecede tutabilirsek çocuklarımızın omzundaki iklim yükünü hafifletmiş oluruz” diye konuştu.

afrika kuraklık

Afrika’daki çocuklar daha fazla risk altında

İklimin nasıl deneyimleneceğinin yaşanılan bölgeye göre farklılık göstereceği de araştırmada ortaya kondu. 2016 ve 2020 yılları arasında Avrupa ve Asya’da dünyaya gelen 53 milyon çocuk, 4 kat daha fazla olağanüstü hava koşullarını deneyimleyecek.

Afrika’da aynı yıllar arasında doğan 172 milyon çocuk ise 5.7 kat daha fazla bu koşulları tecrübe etmiş olacak.

Kasım’da İskoçya’nın Glasgow şehrinde düzenlenecek Birleşmiş Milletler Cop26 İklim Zirvesi’nde en fazla kirliliğe yol açan ülkelerden salınımı daha fazla azaltmaları talep edilecek.


Dünyanın dört bir yanındaki gelişmekte olan ülkelerde yaşayan gençler, küresel ısınmaya en az katkısı olup sonuçlarını en fazla yaşayacak nesil olarak zirve yaklaşırken protesto gösterileri düzenleyerek soruna dikkat çekmeyi amaçlıyor.

Küresel ısınma nasıl önlenir? 15 bireysel çözüm önerisi


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.