TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, son çeyrekte enflasyonun düşüş eğilimine gireceğini düşündüklerini açıkladı. Rezervlerle ilgili de konuşan Kavcıoğlu, “Rezervlerimiz 115-120 milyar dolar seviyesine gelmiştir” dedi. Kavcıoğlu, “Reel sektörün borçlu olması salt olumsuz bir durum değildir” açıklamasında bulundu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası ekonomi toplantısına katıldı.
Kavcıoğlu, burada yaptığı açıklamada, “Kısa vadede enflasyon görünümünde etkili olan geçici unsurların etkisini yitireceğini ve son çeyrekte enflasyonun düşüş eğilimine gireceğini düşünüyoruz” dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası ekonomi toplantısına katıldı.
Merkez Bankası’nın rezervlerine de değinen Kavcıoğlu, şunları kaydetti:
“Türkiye ekonomisinde enflasyon, rezervler ve risk primi alanında iyileşme aralığı olduğunu görüyoruz. Cari dengedeki iyileşmeye ek olarak, enflasyon ve rezerv konusundaki çabalarımızda aşama kaydettikçe risk priminde de iyileşme süreci devam edecektir. Rezervlerimiz 115-120 milyar dolar seviyesine gelmiştir.”
Kavcıoğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:
“Dünya ekonomisi aşılanmayla toparlandı”
“Dünya ekonomisindeki aktivite aşılamanın hız kazanmasıyla toparlandı. Küresel ekonomi genele yayılan toparlanma eğilimi gösteriyor. Bu durum ihracatımızın artışına katkı veren olumlu bir gelişmedir. Türkiye’nin dış talep görünümü iyileşiyor. Türkiye destekleyici maliye ve para politikalarının yanında, salgını kontrol altına almada başarılı olan ülkeler arasında yer almaktadır.”
“Türkiye belirgin reel faiz veren ülkelerin başında”
“Türkiye ekonomisinde enflasyon, rezervler ve risk primi alanında iyileşme aralığı olduğunu görüyoruz. Cari dengedeki iyileşmeye ek olarak, enflasyon ve rezerv konusundaki çabalarımızda aşama kaydettikçe risk priminde de iyileşme süreci devam edecektir. Türkiye belirgin reel faiz veren ülkelerin başında gelmektedir. Küresel olarak 289 trilyon dolara ulaşan borç dünya gelirinin yüzde 360’ını aşmıştır.”
“Reel sektörün borçlu olması salt olumsuz bir durum değildir”
“Kamu ve hane halkı borçluluğunda gelişmiş ülkelerin yüksek seviyelerde olduğu, Türkiye’nin ise bu konuda gelişmiş ülkelerden belirgin şekilde olumlu ayrıştığı görülmektedir. Türkiye’de reel kesimde borçluluk yüksek. Reel sektörün borçlu olması salt olumsuz bir durum değildir, reel kesimin borç çevirme oranı oldukça yüksektir.
Virüs varyantları salgının seyri açısından risk oluşturuyor. Fakat Türkiye iyi bir performans sergiliyor. Tüm merkez bankaları gibi salgının seyrini izliyoruz. Türkiye’de aşılama performansıyla birlikte açılmanın başlamasına rağmen vaka sayıları görece düşük seyrediyor.”
“Büyüme performansımızla birçok ülkeyi geride bıraktık”
“Türkiye baz etkisinin katkısıyla ikinci çeyrekte yüzde 21,7 büyüdü. İlk çeyreğe göre büyüme yüzde 0,9 oldu. Dönemlik büyümeye hem iç talep hem de dış talep katkı verdi.Avrupa’da büyüme güçlü oldu. Bir çok ülkeyi geride bıraktık. OECD içiresinde, İngiltere ardından en yüksek büyümeyi kaydeden ülke olduğumuzu söyleyelim. Yıllık büyümede makine-teçhizat yatırımları göze çarpmaktadır. Net ihracat büyümeye olumlu katkı vermeye devam ediyor.
Öncü göstergeler ekonomik aktivitenin güçlü sürdüğüne işaret ediyor. Sektörel güven endekslerinde son aylarda hizmetler ve perakende sektöründe kayda değer bir iyileşme görünüyor. İkinci çeyrek yatırımların büyümeye önemli oranda katkı verdiğini gösteriyor. Firmalarımızın yatırım ve istihdam eğilimleri geçmiş yıllara göre oldukça yükselmiş durumda. 3. çeyrek için bu eğilimlerin sürdüğünü memnuniyetle gözlemliyoruz.”
“Aşılanma risk algının düzelmesinde önemli rol oynadı”
“Kredi faiz oranlarındaki yükseklik krediye erişimi sınırlandırmaktadır. Aşılamadaki güçlü ivme Türkiye’ye ilişkin risk algısının düzelmesinde önemli rol oynadı. Bu kapsamda turizmden olumlu sinyaller alıyoruz.
İhracattaki güçlü artış ivmesi ve turizmdeki gelişmelerle yılın geri kalanında cari fazla vermeyi öngörüyoruz. Ağustos ayında yıllık enflasyon gıda grubunda belirgin arttı. Üretici enflasyonu ise yükselişine devam etti. Kısa vadede enflasyon görünümünde etkili olan geçici unsurların etkisini yitireceğini ve son çeyrekte enflasyonun düşüş eğilimine gireceğini düşünüyoruz. Gıda dışı enflasyonun yılın geri kalanında da manşet enflasyonun altında kalmaya devam etmesini bekliyoruz.”
“ÜFE’deki artışta emtia fiyatları ve salgın koşulları etkili oldu”
“Küresel merkez bankacılığında, para politikası duruşu belirlenirken, para politikasının etkisi dışında olan kısa vadeli arızi unsurlardan arındırılmış çekirdek enflasyon göstergeleri esas alınır. Özellikle salgının getirdiği olağanüstü koşullar, az önce bahsettiğim sebeplerden ötürü, enflasyonun kısa vadeli oynaklıklardan arındırılmış ana eğilimini ölçmeye yarayan çekirdek enflasyon göstergelerinin önemini artırmakta. ÜFE’deki artışta emtia fiyatları ve salgın koşulları etkili oldu.
Para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve bunların orta vadeli enflasyon hedefimizle uyumlu seyretmesine ilişkin analizler yanında, önümüzdeki dönemde arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına biraz daha fazla ağırlık verilecektir.”