Üniversitelerde yüz yüze eğitimde hibrit model: YÖK Başkanı detayları açıkladı

Üniversitelerde yüz yüze eğitimin detaylarını açıklayan YÖK Başkanı Erol Özvar, “Üniversitelerimizde, derslerin yüzde 40’ı veya herhangi bir dersin yüzde 40’ı uzaktan eğitim yoluyla yapılabilecek. Böylece üniversitelerimizde harmanlanmış (hibrit) eğitim usulleriyle eğitim öğretim faaliyetleri yürütülebilecek” dedi.

üniversitelerin açılması

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, 1,5 yıl öncesinde olduğu gibi 2021-2022 eğitim öğretim döneminde üniversitelerde yüz yüze eğitime geçileceğini, kampüslerde Covid-19 ile ilgili sürecin dijital sistemlerle yakından izleneceğini bildirdi.

Erol Özvar, AA muhabirine, 2021-2022 akademik yılında üniversitelerde yüz yüze eğitimin başlatılmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.


Yeni akademik yılın tüm öğrenciler, veliler ve öğretim elemanları için hayırlı olmasını dileyen Özvar, bu yıl Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarına göre üniversiteye yeni başlayacak öğrencileri tebrik etti.

Üniversite kayıtlarının tamamlanmasının ardından boş kontenjanlar için iki kez daha ek yerleştirme yapılacağını hatırlatan Özvar, “İlk yerleştirme işlemleri neticesinde herhangi bir programa yerleşemeyen gençlerimizin de asla morallerini bozmamalarını, ek yerleştirmeler konusunda dikkatlice çalışmalarını, aileleriyle, yakınlarıyla istişareler yapmak suretiyle tercihlerini yapmalarını vurgulamak isterim. Merkezi yerleştirmede kendisine bir yer bulamayan öğrencilerimiz de inşallah bu ek yerleştirmelerde başvurularını tamamlayacak ve böylelikle yükseköğretim hayatında gelecekleri için program tercih etme şansı yakalayacaklar” dedi.

Bu yıl ikinci ek yerleştirme için baraj puanlarının düşürüldüğüne işaret eden Özvar, “İkinci ek yerleştirme, öğrencilerimize bir fırsat doğurdu. Umarım gönüllerine göre, hayallerine göre uygun bir programa yerleşmiş olurlar” diye konuştu.

“Uzaktan eğitim, yükseköğretimin bir parçasıdır, kendisi değil!”

Üniversitelerde öğrencilerin 1,5 yıldır uzaktan eğitim yoluyla derslerine devam ettiğini dile getiren Özvar, şu ifadeleri kullandı:

“Bu süreç gerçekten kolay olmayan bir süreçti. Ancak bu süreci üniversitelerimizin başarılı yönettiği kanaatini taşıyorum. Öğrencilerimiz de sabırla derslerine devam etti. Uzaktan eğitim, yükseköğretimin bir parçasıdır, kendisi değil. Uzaktan eğitimin, yükseköğretimde yüz yüze eğitimin yerini alması veya onu ikame etmesi beklenemez. Örgün eğitimde asıl olan yüz yüze eğitimdir. YÖK olarak bütün üniversitelerimizde yüz yüze eğitimin esas olduğunu, kural olduğunu düşünüyoruz. Ama tabii şartlar bazen örgün eğitimde olduğu gibi yüz yüze eğitimin yapılmasına imkan vermeyebilir. Nitekim geçtiğimiz 1,5 yıl boyunca Covid-19 salgını nedeniyle eğitimi bütünüyle uzaktan öğretim usulüyle yapmaya çalıştık ve başardık. Şimdi 2021-2022 akademik yılında bütün üniversitelerimizde aldığımız karara göre eğitim ve öğretim yüz yüze yapılacak. Artık eğitim ve öğretimin üniversitelerde yüz yüze, yani öğrencilerimizin arkadaşlarıyla beraber, öğretim üyeleriyle beraber, kampüsün içerisinde, fakültelerde, bütün sosyal alanlarda yapılmasını arzu ediyoruz. 1,5 yıl öncesinde üniversitelerimizde nasıl yüz yüze eğitim yapıyorsak bu sene de eğitim öğretim bu şekilde başlatılacak. Öğrencilerimizi heyecanla üniversitelerimize bekliyoruz.”

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de Covid-19 salgın sürecinin devam ettiğini belirten Özvar, “Bu gerçek, ancak bu gerçekle yükseköğretimde eğitim ve öğretimin devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

Hibrit eğitim usulleri nasıl olacak?

Prof. Dr. Özvar, üniversitelerde salgın sürecinde sağlıklı kampüs uygulamaları konusunda YÖK, TSE ve Sağlık Bakanlığı ile geçen yıl hazırlanan rehberin güncellendiğini ve yeni duruma uyarlandığını belirtti.

YÖK’ün çerçeve kararlarını içeren iki rehberin, uygulamalarda üniversite yönetimlerine yol gösterici mahiyette olduğuna değinen Özvar, “Üniversitelerimizin kampüs ve derslik binalarında maske ve mesafe kurallarına uyulması, tıbbi danışmanlık verilebilmesi, dersliklerin mümkün mertebe havalandırılması, ders saatlerinin sınırlı tutulması, blok derslerin yapılmaması, mutlaka ara vererek dersliklerin havalandırılmasının sağlanması, basit gibi görünen ancak salgının yayılmasını azaltmada büyük önem taşıyan önlemlerdir. Havalandırma koşulları iyi olmayan amfi ve dersliklerle laboratuvarlarda maksimum kişi sayısı ve kapasitenin aşılmaması, öğrencilerin gruplara bölünmesi de yine önemli uygulamalardır” değerlendirmesini yaptı.


Rehberde, Covid-19 tedbirlerinin yanı sıra eğitim öğretim süreçlerine ilişkin detayların yer aldığını anlatan Özvar, şu bilgileri verdi:

“Gerekli mevzuat çalışmalarını tamamladık”

“Üniversitelerimizde artık eğitim öğretim yüz yüze yapılacak. Üniversitelerde derslerin bir kısmını uzaktan eğitim usulleriyle yapabilmeleri için gerekli mevzuat çalışmalarını da tamamladık ve üniversitelerimizle paylaştık. Üniversitelerimizde, derslerin yüzde 40’ı veya herhangi bir dersin yüzde 40’ı uzaktan eğitim yoluyla yapılabilecek. Yani bu şekilde üniversitelerimizde yüz yüze eğitim devam ederken bir taraftan da öğrencilerimiz dersin bir kısmını uzaktan eğitim usulleriyle alabilecek. Böylece üniversitelerimizde harmanlanmış (hibrit) eğitim usulleriyle eğitim öğretim faaliyetleri yürütülebilecek.”

Harmanlanmış eğitimin, yüz yüze eğitimin yanı sıra bir ders veya derslerin bir kısmının internet yoluyla yapılması olduğunu dile getiren Özvar, uzaktan eğitimin sadece çevrim içi değil, derslere ait eğitim materyallerin bir bölümünün sisteme önceden yüklenmesi yoluyla da olabileceğini söyledi. Özvar, böylece öğrencilerin diledikleri zaman canlı dersler olmadan bu derslere ve notlara ulaşabileceğini ifade etti.

Üniversitelerin derslerin bir kısmını yüz yüze verirken “senkron” denilen aynı anda çevrim içi olarak da öğrencilerine ulaştırabileceğini, ayrıca “asenkron” yani derslerin video kayıtlarının izlenmesinin önünü açan uygulamalar yapabileceğini belirten Özvar, “Böylece yüz yüze eğitimin yanı sıra çevrim içi, senkron ve asenkron gibi uzaktan eğitim yöntemleriyle öğretimin daha zengin şekilde yürütülmesine imkan sağlanacak. Covid-19 süreci içinde üniversitelerimiz, bu öğretim yöntemlerinden diledikleri şekilde istifade edebilecek.” diye konuştu.

“Üniversitelerimizin tüm bileşenlerinin aşı olmasını bekliyoruz”

YÖK Başkanı Prof. Dr. Özvar, Covid-19 salgını sürecinde yüz yüze eğitimde tüm üniversite çalışanları ve öğrencilerin sağlığını korumanın önemine işaret ederek, “Üniversite çok büyük bir ekosistemdir. Bu ekosistemde, öğretim elemanlarımız, idari personelimiz, öğrencilerimiz, üniversite-sanayi iş birliği çerçevesinde yakın temasta olan firmalar, tedarikçi kurumlar gibi pek çok paydaş bulunur. Bu ekosistemin her bir parçasından hepimiz birbirimize karşı sorumluyuz.” değerlendirmesinde bulundu.

Paydaşların her birinden, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın defaatle dile getirdiği aşı konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmesini beklediklerini ifade eden Özvar, “Üniversitelerimizdeki öğretim elemanlarımıza, idari personelimize ve öğrencilerimize aşı konusunda seslenmek istiyorum. Üniversitelerimizin tüm bileşenlerinin aşı olmasını bekliyoruz. Aşı konusunda hassasiyet gösterirlerse, öğrencilerimiz aşılarını olurlarsa, maske, mesafe ve temizlik kurallarına dikkat ederlerse üniversitelerde yüz yüze eğitim öğretimi çok daha rahat, çok daha sağlıklı bir şekilde yürütebiliriz.” diye konuştu.

“Salgının seyrini HES kodu üzerinden takip edebilecek”

Erol Özvar, kampüslerde, Covid-19 süreçlerinin takibinin nasıl yapılacağına ilişkin soru üzerine, şunları kaydetti:

“Gerek YÖK olarak gerek üniversiteler olarak öğrencilerimiz, öğretim elemanlarımız ve idari personelimizle ilgili Covid-19 verileri, HES kodu üzerinden takip edilecek. Bildiğiniz gibi kampüslere, yerleşkelere kimlik ibraz etmek suretiyle girilebilir. Üniversitelerimiz de bu konuda HES kodu çalışmalarını Sağlık Bakanlığı ile yürütmektedir. Bu konuda çok gelişmiş bir iletişim altyapımız bulunuyor. YÖK’ün koordinasyonunda üniversitelerimiz, Sağlık Bakanlığı ile şu anda protokol yapmış durumda.

Üniversitelerimiz, Covid-19 ile ilgili anlık dijital verileri güncellenmiş bir şekilde Sağlık Bakanlığından alabilecek. Üniversiteler, kendi öğretim elemanları, idari personel ve öğrencileriyle alakalı Covid-19 aşı, risk, enfekte ya da karantina gibi durumlara ait dijital verileri Sağlık Bakanlığından takip edebilecek. Böylelikle üniversitelerimiz, kendi öğrenci ve öğretim elemanı nüfusuyla ilgili salgının seyrini yakından izleyebilecek. Bu fevkalade önemli bir düzenlemedir. Bu dijital verilerle bizler aslında Covid-19’u üniversite ölçeğinde, kampüs ölçeğinde takip etme imkanına sahip oluyoruz. Covid-19 ile alakalı dijital yönetim usulünü üniversitelere getirmiş oluyoruz. Bu sistemle üniversitelerimiz, salgın şartlarında çok daha etkin bir yönetime kavuşmuş olacak.”

Üniversitelerde pozitif vaka çıkması durumunda ne yapılacak?


Prof. Dr. Özvar, kampüslerde pozitif vaka halinde yapılması gerekenlerin ne olacağına ilişkin soru üzerine ise “Sağlık Bakanlığı, sosyal alanlarda, kapalı alanlarda bir vaka ortaya çıktığında hangi tedbirlerin alınacağını bizlerle paylaşmaktadır. Bu durumda Sağlık Bakanlığının yayımladığı rehbere göre hareket edilecek. Bunun somut adımlarını üniversitelerimiz eğitim öğretim dönemi başlamadan hemen önce bütün öğrencileriyle paylaşacak. Bütün pozitif vaka durumları karşısında nelerin yapılacağı masada şu anda bulunmaktadır” dedi.

MEB duyurdu: Covid hastası ve temaslısı öğrencilere mazeret izni


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.