Yargıtay’ın “rıza var” gerekçesiyle beraat ettirdiği şeyhe, cinsel istismar suçundan 55 yıl hapis cezası

Daha önce 5 kişiye cinsel istismardan 62 yıl ceza alan ancak Yargıtay’ın “rızaları var” diyerek beraat ettirdiği Süleyman Işık, yeniden yargılandı. Mahkeme kendini şeyh olarak tanıtan Işık’a 55 yıl hapis cezası verdi.

şeyh cinsel istismar

Konya’da kendisini şeyh olarak tanıtıp, 5 kişiye cinsel istismarda bulunduğu suçlamasıyla 62 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan ancak Yargıtay 14’üncü Ceza Dairesince eylemlerin “rızayla gerçekleştiği” gerekçesiyle beraat kararı ile tahliye edilen Süleyman Işık, yerel mahkemede yeniden yargılandı. Süleyman Işık, davada bu kez 4 kişiye cinsel istismar suçundan 55 yıl hapse çarptırıldı.

Başbakanlık İletişim Merkezine (BİMER) şikayette bulunan bir kişi, sohbetlerine katıldığı, kendisini “şeyh” diye tanıtan Süleyman Işık’ın, erkeklere cinsel istismarda bulunduğunu ileri sürdü. Başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Işık, 2008 ve 2017 yılları arasında 17 ile 22 yaşlarında 5 kişiye ‘cinsel istismarda bulunduğu’ iddiasıyla tutuklandı.


Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan ve kendisine iftira atıldığını öne süren Süleyman Işık, 5 kişiye yönelik ‘cinsel istismar’ suçundan 62 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Işık’a, el konulan bilgisayarında bulunan görüntülerle ilgili olarak da ‘müstehcenlik’ suçundan 1 yıl hapis ve 100 TL adli para cezası verildi.

Yargıtay, beraat kararı vermişti

Şubat ayında yerel mahkemenin kararını değerlendiren Yargıtay 14’üncü Ceza Dairesi “cinsel istismar” suçlarının, mağdurların rızasıyla gerçekleştiğine kanaat getirip Süleyman Işık’ın beraatine ve tahliyesine karar verdi.

Kararda, “Kendisini din alimi olarak tanıtan sanığın, akıl ve ruh sağlığı yerinde olan mağdurlara karşı gerçekleştirdiği cinsel ilişkiye girme eylemleri sırasında cebir veya tehdit kullanmadığı gibi mağdurların da bu yönde bir iddialarının bulunmaması, sanığın kendisine itibar edilmesini sağlamak amacıyla sarf ettiği sözlerin aldatıcı nitelikten uzak olması ve eylemlerini mağdurların rızası ile gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında ilk derece mahkemesince sanığın mağdurlardan A., Y. ve M.’ye yönelik eylemlerinden beraatine, mağdur R.’ye karşı 15- 18 yaş aralığında gerçekleştirdiği cinsel ilişkiye girme eylemleri ‘reşit olmayanla cinsel ilişki’ kabul edilip, 5237 sayılı TCK’nın 73/1 maddesinde düzenlenen altı aylık kanuni şikayet süresini geçtiği gözetilerek, bu suçtan görülen kamu davasının düşürülmesine, mağdurun 18 yaşından büyük olduğu dönemde gerçekleşen cinsel saldırı eylemlerinden ise beraatine karar verilmesi” denildi.


Yargıtay’ın verdiği karar dosyası yeniden Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mağdurlardan birinin zamanında karara itiraz etmemesi üzerine Işık, Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4 kişiye ‘cinsel istismar’ suçundan yeniden yargılandı. 1 Ekim Cuma günü görülen duruşmaya katılan Süleyman Işık, savunmasında suçlamaları kabul etmedi. Işık, “Suçlamaları kabul etmiyorum. Mağdurlara bu eylemi yapmış olsaydım uzun süre devam ettiği iddia edilen bu eylemler bakımından neden daha önce şikayette bulunmamışlar, bunu sorgulamak lazım. Ayrıca doktor raporlarında da mağdurların iddialarını doğrulayan bir bulgu yoktur. Suça konu eylemlerin hiçbirisi gerçekleşmemiştir. Bu nedenle atılı suçlardan beraatime karar verilmesini talep ediyorum” dedi.

Mahkeme, Işık’ı, 4 kişiye yönelik ‘cinsel istismar’ suçundan toplam 55 yıl hapis cezasına çarptırdı.

“Yargıtay cinsel istismar olayını kabul etti”

Mağdurlardan birinin avukatı Hakkı Ünalmış, “Süleyman Işık, Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı. Bu yargılama sonucunda, o dönem çocuk olan mağdurlara yönelik suçtan dolayı 62 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Karar, karşı taraf yönünden Yargıtay’a gönderildi. Yargıtay, o zaman çocuk yaşta olan benim müvekkillerimin cinsel istismara uğramış olduklarını kabul etti. Fakat kanunlardaki şikayet süresini aşmış olduğu, bu nedenle davanın düşmesi gerektiği gerekçesiyle davayı düşürmek istedi. Diğer müştekilerin de rızasıyla gerçekleşmesi, hiçbir tepki göstermemeleri nedeniyle Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararının yerinde olmadığı öne sürülerek davanın düşürülmesine karar veriliyor. Tutuklu olan sanık serbest bırakılıyor. Bu bozma kararından sonra dava yeniden aynı mahkemeye havale edildi. Dava dosyası havale edilirken, Yargıtay Mahkemesinin iki üyesi de bozma kararına karşı olduklarını beyan etti” dedi.

Yerel mahkeme kararının arkasında durdu

Kararı değerlendiren avukat Ünalmış sözlerini şöyle sürdürdü:


“Gerekçelerden biri neden zamanında şikayetçi olunmadığı yönündeydi. Cemaat şeyhi insanları o kadar baskı altında bırakmış ki, mahkemede bile onun karşısında titriyorlardı. Yani şikayet etmelerine imkan yoktu. Zira sanık, hem manevi yönden koskoca bir şeyhe karşı gelmenin günahından bahsediyor hem de bu duyulursa size zarar veririm, diye tehdit ediyor. İyi ki Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı ve heyeti, eski kararlarında direndiler. Bozma kararına uymadılar. Bakalım Yargıtay’a gidince kararı onayacak mı, tekrar bozacak mı göreceğiz. Sadece bir müştekinin, Konya Bölge Adliye Mahkemesi kararına itiraz etmemesi üzerine cezasında azalmış oldu. Tahliye kararı verilmiş olduğu için şu anda dışarıda. Ben son duruşmada tekrar tutuklanmasını talep etmiş olsam da gerekçeli karar henüz çıkmadı. Bu karardan sonra da tutuklanması için tekrar başvuru yapacağım.”

Çocuğa istismar davasında mahkemeden ‘mağdurun rızası var’ kararı


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.