Ekonomist Mahfi Eğilmez, iktidarın yükselen dolar/TL kurunun cari açığı düşürme çabası olduğunu dile getirirken, “Kurun yükselişi ya da TL’nin dış değer kaybı hükümetin bu modelinde çözümün anahtarı olarak ortaya konuyor” dedi.
Dünyanın pek çok ülkesi faiz artışı ya da desteklerini çekme eğilimine girerken, Türkiye’de faizlerin dünyanın aksine düşürmesi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün akşam ekonomi ile ilgili yaptığı açıklamaların ardından dolar/TL sert dalgalanmalarla birlikte 12,48’i yükseldi.
“İhracatı artırıp, ithalatı düşürerek cari açığı kapatma çabaları”
Ekonomist Mahfi Eğilmez, iktidarın faizlerini düşürerek kuru yükselmeye ve bu yolla ihracatı artırıp ithalatı düşürerek cari açığı kapatma çabalarını değerlendirdi.
Bu uygulamayla cari açığın düşeceğini savunanlar için kurgulanan bu gelişme gerçekleşirse enflasyon üzerinde kur baskısının azalacağını dile getiren Eğilmez, piyasa temsilcilerinin hükümetle aynı görüşü paylaşmadığını dile getirdi.
Eğilmez, “Finans kesimi temsilcileri kurdaki serbest yükselişin ekonomide yeni sorunlar yaratacağını, dış borçların iç yükünü artıracağını, reel kesim temsilcileri ise kurdaki yükselişten destek alarak yerli üretimi ithalat yerine ikame etmenin kısa sürede mümkün olmayacağını, bu arada ithal girdi fiyatlarının artmasının maliyetleri ve enflasyonu yükselteceğini öne sürüyorlar” dedi.
Kamuoyu hükümetin yeni ekonomi politikasının bu şekilde olduğunu da ilk kez bu açıklamadan öğrendi
“2021 yılının Eylül ayından başlayarak Merkez Bankası yüzde 19 olan politika faizini peş peşe önce 18’e sonra 16’ya ve son olarak da 15’e düşürdü” diyen Eğilmez şöyle devam etti:
• Önceleri bu düşüşü enflasyondaki baz etkili düşüş beklentisine bağlamış görünürken bu beklentinin gerçekleşmeyeceği anlaşıldığında bu kez çekirdek enflasyon vurgusunu ön plana çıkardı. Çekirdek enflasyonda da beklenen düşüş gerçekleşmeyince Merkez Bankası Başkanı, bu kez faizi düşürerek kurun yükselmesine izin vereceklerini bunun cari açığı gerileteceğini ve bu yolla enflasyonda düşüş gerçekleşmesini beklediklerini açıkladı.
• Aslında kamuoyu hükümetin yeni ekonomi politikasının bu şekilde olduğunu da ilk kez bu açıklamadan öğrendi. Merkez bankası Balkanının bu açıklamaları sonradan hükümet yetkilileri tarafından da dile getirilmeye başlandı. Ne var ki herhangi bir ekonomi politikası metninde yer almadığı için bu söylenenlerin gerçekten bilerek izlenen bir politika mı yoksa ortaya çıkan sonuçlara göre uyumlandırılmış bir söylem mi olduğu konusu aydınlanmadı”
Eğilmez, “Türkiye, sabit kur rejimine özgü olan devalüasyonun dalgalı kurda da olabileceğini bir kez daha kanıtlamış bulunuyor” dedi.
Eğilmez, ülkenin risk derecesini gösteren CDS primi de yükselmeye devam ederken bugün itibarıyla Türkiye, dünyanın en riskli üç ülkesinden biri konumunda olduğunu ifade etti.