Dolar ve Euro’daki düşüş akşam pazarına yansımadı!

Dolar ve Euro’daki düşüş akşam pazarına yansımadı: “Dolar çıkmış ne, düşmüş ne? Dolarımız mı var? Milleti mağdur ediyorlar. Hakkımızı da helal etmiyoruz bunu da bilsinler.”

dolar düşüş

Video aşağıda – Dolar kurundaki değer kaybı çarşı pazara yansımadı. Ucuz sebze, meyve almak için akşam karanlığında pazara giden vatandaşlar, hala fiyatların çok yüksek olduğunu söyledi. Vatandaşlar, “Para yok, açız aç. Yazıyorlar, dolar dolar. Dolar çıkmış ne, düşmüş ne? Dolarımız mı var? Biz dolarla çalışmıyoruz ki bugün ekmek parasını bulsak ona şükrederiz. Dolarla marketin pazarın ne ilgisi var ya? Milleti mağdur ediyorlar. Hakkımızı da helal etmiyoruz bunu da bilsinler. Halkımız acından ölüyor yazık insanlara. Devlet büyüklerimiz de maalesef hala ‘Şükretmeyi, azla yetinmeyi bilin’ diyor. Allah ıslah etsin o insanları” diye konuştu.

Uzun zamandır rekor kıran döviz kurları nedeniyle, çarşı pazarda fiyatlar hızla yükselirken, vatandaşın alım gücü düştü. Hükümetin açıkladığı yeni ekonomik önlemlere bağlı olarak döviz gerilerken, artan fiyatlarda ise düşüş yaşanmadı. Daha ucuz alışveriş yapabilmek, ucuz sebze-meyve almak için semt pazarına akşam saatlerinde, hava karardıktan sonra giden vatandaşlar da dövizdeki gerilemenin fiyatlara yansımadığını gördü. Vatandaş alamadığı, esnaf da satamadığı için dertli.


İstanbul Bağcılar Yeni Mahalle Salı Pazar’ında ANKA Haber Ajansı’na konuşan vatandaşlar şunları söyledi:

“PARA YOK AÇIZ AÇ, BUGÜN EKMEK PARASINI BULSAK ONA ŞÜKREDERİZ”

Vatandaş: Para yok açız aç. Düşün yumurta kaç lira olmuş biliyor musun? 45 lira. Yumurta bile almadık alamayız. Bir sürü külfet (aile nüfusu) bunu bir hafta nasıl idare edeceğiz. Yazıyorlar dolar dolar. Dolar çıkmış ne düşmüş ne? Dolarımız mı var? Biz dolarla çalışmıyoruz ki. Bugün ekmek parasını bulsak ona şükrederiz. (Dişlerini gösteriyor) Böyle geziyorum. Para yok ki dış yaptırayım. Bak utanıyorum ki konuşayım.”

“MARKETLER GİBİ YÜKSEK FİYATA SATMAK İSTEMİYORUZ”

Pazarcı: Biz de fiyatlar gene ucuz yani. Marketler gibi yüksek fiyata satmak istemiyoruz. Müşteri alabilsin, bütçesine göre. Mesela marul tane 4 lira ise yine 4 liraya vermeye razıyız. İnsanların bütçesine bakıyoruz, marketlerde 10 lira bu.

“ÇOCUĞU KOMŞUYA BIRAKTIM BU SAATTE GELDİM PAZARA”

Vatandaş: Dolarla marketin pazarın ne ilgisi var ya? Şaştım kurudum. Çocuk bezi ile ne ilgisi var, elma ile ne ilgisi var, kıvırcıkla ne ilgisi var, ben buna şaştım. Yalandan, dolardan bahsetmişler. Dolar düştü, neden sebzeler düşmedi, etkisini görmedik. Daha da artmış, 5 kuruş da koymuşlar üzerine. Yok yok herkes yalan söylüyor. Al karnabahara bak, 7 lira, 5 lira. Önceden 2,5 liraya alıyordum. Satan da haklı alan da haklı. Baştakilerin düşünmesi lazım. Nerede… Onunun karnı tok. Komşuya çocuğumu bıraktım bu saatte bilerek geldim daha uygun oluyor diye. Gündüz gelseydim karnabahar 10 liraydı şimdi oldu 5 lira anladın mı kızım.

“HALKI BU KADAR RENCİDE ETMEYE KİMSENİN HAKKI YOK”

Vatandaş: Gerçekten ben o kadar şaşıyorum ki halkı bu kadar rencide etmeye kimsenin hakkı yok. Markete gittim yumurtayı 45 liraya aldım. Neden böyle? Dolar yükseldi. Dolarla ne alakası var? Milleti kandırmasınlar.

“MİLLETİ MAĞDUR EDİYORLAR, HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ”

Vatandaş: Dolar indi, milleti kandırmasınlar. Bazı insanlar var şu an akşam ekmeğini bulamıyor, onları da düşünmeleri gerekiyor. Ben şu an gerçekten çok zor durumdayım. Yemin ederim daha kiramı ödememişim, doğal gazımı, suyumu kesmişler. Evimde çocuklarım mağdur. İki kızım var onlara bakamıyorum. Dolarla hiçbir alakası yok, onlar kendileri fiyatları yükseltiyorlar. Markette ‘Fiyatları değiştiriyoruz dolar yükselmiş’ diyorlar. Erdoğan eğer milleti düşünüyorsa fiyatları düşürecek. Nereye gitsek dolar yükseldi, dolarla hiçbir alakası yok ki onlar kendiliğinden fiyatları yükseltiyorlar sadece. Milleti mağdur ediyorlar. Ne gerek var ki bunlara? Ama hakkımızı da helal etmiyoruz bunu da bilsinler.

“BİZİ POŞET FİYATLARI VURDU”

Pazarcı: Bizi sadece poşet vurdu. Bunun kilosu 35 lira olmuş. Bize en büyük sıkıntı yapan bu.


“PIRASA ALSAK ISPANAK ALAMIYORUZ, ISPANAK ALSAK PIRASA ALAMIYORUZ”

Vatandaş: Ya biz hiçbir şey alamıyoruz valla pırasa alsak, ıspanak almıyoruz, ıspanak alsak, pırasa alamıyoruz. Yani doları düşürüp de milleti kandırmanın bir anlamı yok. Önemli olan bunları indirsin ya halkımız açından ölüyor yazık insanlara. Burada her şeyin doğrusunu konuşalım. Mecbur bu saate geliyoruz. Yoksa ben bu saate neden çıkayım pazara? Bu saate daha uygun, bakın halkımız neden bu kadar kalabalık, bu saate ucuzluyor diye. Yoksa bunların hepsi 5 lira, 7 lira, 10 lira. Alamıyoruz inan ki bu saate çıktık anca biraz indirim olmuş. Yoksa bu halkın hepsi kan ağlıyor. Aç, susuz… Hiç kimseden korkmuyorum ben zaten açsam açım. 10 liradan aşağıya bir şey görmüyorum. Sabah geldim 8 lira, 10 lira bir daha eve gittim şimdi bu saate geldim. Her şey pahalı.

“CUMHURBAŞKANINA SESLENİYORUM BİRAZ YARDIMCI OLSUN HALKINA”   

Vatandaş: Gidişatımız hiç iyi değil. Buradan Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum, biraz yardımcı olsun halkına. Asgari ücret ile geçinmek kolay değil. Kiralar almış başını gidiyor. 2 bin lira kira veriyorum, bin lira faturalar. İki tane çocuğum okula gidiyor, elde kalıyor 500 lira. 500 lirayla nasıl geçineceğim? Pazara mı gideyim, hastaneye mi gideyim, ilaç mı alayım ne yapayım? Kolaysa kendileri baksınlar. Kolay mı? Şu kadar şey aldım 60 lira. Bekleyin ucuzlayacak.

“PARAMIZ OLSA ERKEN GİDERİZ PAZARA”

Vatandaş: Emekli parasıyla nasıl geçineceğim? Bak bu saate çıkıyoruz, paramız olsa herkes gibi erken gideriz pazara. Ne memnun olacağız kızım ya? Dolarla mı geliyor bunlar? (Tezgâhları gösteriyor) Türkiye’den bunlar, dolarla mı alınıyor? Dolar bahane. Kendi ürettiğimiz ürünler. Yapacak bir şey yok, herkesin eline geçmiş bir fırsat değerlendiriyor. Nasıl soyacağız diye vatandaşı uğraşıyorlar. Bak arabama hiçbir şey alamadım, bir elma aldım bir de portakal, başka hiçbir şey almadım. Bak bomboş. Çünkü alınacak gibi değil ki. Emekli maaşıyla nasıl geçineceksin? Faturalara yetişemiyorsun bir defa.

“BAŞLARINI YASTIĞA KOYDUKLARINDA ACABA VİCDANLARI RAHAT MI?”

Vatandaş: Geçen bir kızla konuştum ’60 lirayla pazara gittim hiçbir şey alamadım’ diyor. Bizde olduğu halde, 200 lira, 300 lirayla geldiğimiz halde memnun değiliz. Onların halini düşününce ben çok üzülüyorum. ‘Sağlıklı beslenme’ diyorlar ama insanlar beslenemiyor yetersiz besleniyorlar ne yazık ki. Ekmek almış başını gidiyor. Şu anda düşünün bir ekmeği 3 TL yapmışlar insanlar nasıl geçinsin? Ben şahsen kendilerine söylüyorum şu anda başımızdaki bizi yöneten insanlara söylüyorum, bu şartlarda acaba kendileri geçinebilirler mi? ‘Allah vicdan versin’ diyorum. ‘Asgari ücret 4 bin lira’ diyorlar.

Bu yöneticiler hiç mi Hz. Ömer’in hayatını okumadılar

Şu anda Türkiye de diyelim ki bir memur ne kadar maaş alıyor? 5 bin lira. 5 bin lira ile insanlar acaba nasıl geçiniyorlar bir düşünsünler. Sadece memur adam ya. Yıllarını veriyor, okuyor 5 bin liraya çalışıyor. Öğretmen nasıl geçinsin ya? 4 çocuğu var. 4 çocuk diye teşvik ediyorlar ‘4 çocuk yapın’ diyorlar. Bu adam 5 bin TL alıyor nasıl geçinsin? Şu anda kiralar aldı başını gidiyor. Bir ev 2 bin liradan aşağı değil. Bu insanlık mı? Gelsinler 5 bin lira ile geçinsinler. Benim ağabeyim öğretmen, geçinemiyor. Eşi çalışmak zorunda kaldı. Şu anda yeğenim anneme geldi, o bakıyor. Annesiz, babasız, daha çocuk 4 yaşında. Kendi vicdanlarını sorgulasınlar. Bu yöneticiler hiç mi Hz. Ömer’in hayatını okumadılar. Başlarını yastığa koyduklarında acaba vicdanları rahat mı? Lütfen kendilerini sorgulasınlar. Gelsin 5 bin liraya kendileri geçinsinler, sonra insanlara ‘Tasarruflu olun’ desinler. Adam alıyor kaç bin dolar marka mont, çanta kullanıyor, insanlara gelince ‘Siz şükredin.’ Neden? Biraz da siz şükredin biraz da siz verin insanlara.

“DEVLET BÜYÜKLERİMİZ ‘ŞÜKRETMEYİ, AZLA YETİNMEYİ BİLİN’ DİYOR, ALLAH ISLAH ETSİN O İNSANLARI”

Vatandaş: Nasıl geçineceğiz bilmiyorum. Pazara bu saatlerde geliyoruz ki bir şeyleri uygun fiyata, ucuza alalım diye. Kiralar uçtu. Kimse kimsenin halini anlamıyor. Devlet büyüklerimiz maalesef, ‘Şükretmeyi bilin’, ‘Azla yetinmeyi bilin’ diyorlar. Allah ıslah etsin o insanları. Ne diyelim Allah’a havale olsunlar.

“GEÇ SAATTE GELİYORUZ, UYGUN FİYATA ALALIM DİYE”

Vatandaş: Her şey çok pahalı, alamıyoruz. Allah yardımcımız olsun. Bu saatte, geç geliyoruz biz de uygun alalım diye.

“ÇOK PAHALI”


Vatandaş: Çok pahalı. Her zaman 50 lira ile geldiğimizde bir çanta doldurup gidiyorduk, şimdi 50 liraya mandalina, kıvırcık, portakal aldım.

Türkiye’de en çok dolar alan şehirler listesi


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.