Türkiye’deki asgari ücret Avrupa’ya kıyasla ne durumda?

Asgari Ücret Komisyonu’nun 16 Aralık’taki dördüncü toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2022 yılında uygulanacak asgari ücretin 4250 TL olduğunu açıkladı. Peki Türkiye’deki asgari ücret Avrupa’ya kıyasla ne durumda?

avrupa asgari ücret

Erdoğan asgari ücretin yüzde 50 artırıldığını, asgari ücretten alınan gelir ve damga vergisinin kaldırıldığını söyledi.

“Bu artışla, çalışanlarımızı fiyat artışları karşısında ezdirmeme kararlılığımızı ortaya koyduğumuza inanıyorum” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Asgari ücrette tarihi bir artış yaparken işveren üzerindeki maliyetini 450 lira aşağıya çekmiş bulunuyoruz.”

2021 yılı asgari ücreti, bekar bir işçi için aylık brüt 3577,50 TL, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 2825,90 kuruş olarak uygulanıyordu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin daha önce Türkiye’de 6 milyon civarında asgari ücretli olduğunu söylemişti.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda beş işçi, beş işveren ve beş hükümet temsilcisi bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kasım ayında AKP Meclis Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada “Kamu işçilerine ve memurlarına verdiğimiz yüksek oranları zamlarla çalışanlarımızı enflasyona ezdirmemek için gereken çabayı gösteriyoruz. Asgari ücreti de benzer şekilde tespit ederek dar gelirlilerin üzerindeki yükü de hafifleteceğiz” demişti.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ise asgari ücretin net 5 bin 200 TL’ye yükseltilmesini talep etmişti.

2021 başında brüt asgari ücret, yüzde 21,56’lık zamla 3 bin 577 TL’ye yükselse de Türk Lirası’nın yıl içindeki değer kaybı, alım gücünün azalmasına yol açtı.

2016 başında Türkiye’de brüt asgari ücretin karşılığı 518 euro’ydu. 16 Aralık itibarıyla 4250 TL’lik asgari ücretin karşılığı ise yaklaşık 240 euroya kadar düştü.

Türkiye, Avrupa Birliği (AB) üyeleri ve birliğe aday ülkeler içinde asgari ücreti önceki yıllara göre daha düşük tek ülke.

asgari ücret ab

2016 başında Türkiye’deki asgari ücret 14 AB üyesi ve birliğe aday ülkeden daha yüksekti.

ab aday ülkeleri

1 Aralık 2021 itibarıyla Türkiye’de asgari ücret Arnavutluk’un da gerisine düşerek AB üyeleri ve adayları arasında en düşük seviyeye geriledi.

Asgari ücretin Türkiye özelinde ayrı bir önemi de var: Çalışanların çoğu asgari ücret civarında maaş alıyor.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) verilerine göre bu, AB ortalamasından 6 kat fazla.

asgari ücret maaş

Türkiye’de 2013 yılında ortalama maaş asgari ücretin kadınlarda 1,77, erkeklerde 2 katıyken bu oran 2019’da kadınlar için 1,24’e, erkekler için de 1,49’a düştü.

Türkiye’de işçilerin çoğu her yıl enflasyon oranında maaş zammı alıyor.

Asgari ücret ise son 19 yılda 2006, 2008 ve 2016 yılları dışında her zaman enflasyonun üzerinde zamlandı.

tüfe asgari

‘Genel tüketici enflasyonunu temel almak doğru değil’

Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde endüstri ilişkileri, emek tarihi ve çalışma hukuku üzerine çalışmalar yürüten Doç. Dr. Aziz Çelik, asgari ücrete zam yaparken genel tüketici enflasyonunu temel almanın doğru olmadığı görüşünde.

BBC Türkçe‘ye konuşan Çelik asgari ücretle geçinen kişilerin harcamalarında gıdanın çok daha yüksek bir payı olduğunu ve gıda enflasyonunun yüksek olduğu dönemlerde enflasyon oranındaki zammın yeterli kalmayabileceğini söylüyor.

Aziz Çelik, asgari ücret hesaplanırken ekonomik büyümenin de dikkate alınması ve işçilere bundan da pay verilmesi gerektiğini söylüyor.

Asgari ücret enflasyonun üzerinde zamlanırken, diğer işçi ve memurların genellikle enflasyon civarında zam alması ise onların maaşını asgari ücrete yaklaştırdı.

Hatta sosyal medyada asgari ücretin artmaması gerektiğini, artması durumunda kendi maaşlarının asgari ücret seviyesinde olacağını yazan kullanıcılar da oldu.


sendikal örgütlenme

Çelik, son yıllarda diğer ücretlerin yukarı çekilememesi nedeniyle işçilerin büyük bir kısmının asgari ücret aldığını, mimarlık ve mühendislik gibi uzun eğitimler gerektiren işlerin bile başlangıç maaşının asgari ücret seviyelerine düştüğünü, fakat burada çözümün asgari ücreti artırmamak değil, diğer maaşları da aynı oranda artırmak olduğunu söylüyor.

Aziz Çelik bunun yolunun da işçilerin sendikalarda örgütlenerek pazarlık güçlerini artırmasından geçtiğini anlatıyor.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (TÜRK-İŞ) Eylül 2021 hesaplamalarına göre bekar bir kişinin yaşama maliyeti aylık 3 bin 709 TL, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 3 bin 49 TL, aynı ailenin yoksulluk sınırı ise 9 bin 931 TL.

Bu durumda dört kişilik bir ailenin yoksulluktan kurtulması için iki ebeveynin de asgari ücretin neredeyse iki katı maaş alması gerekiyor.

Bu miktarlar büyük şehirlerde daha da yükseliyor.

2 Aralık’ta asgari ücret hakkında bir rapor yayımlayan DİSK, asgari ücretin 2003 yılında 25 Cumhuriyet altınına denk gelirken bunun 2021’de yedi altına gerilediğini belirtti.

DİSK 10 milyona yakın işçinin asgari ücret veya civarında maaş aldığını, özel sektör çalışanlarının yüzde 70’inin maaşlarının benzer bir konumda olduğu vurguladı ve Türkiye’de asgari ücretin ortalama ücrete dönüşmeye başladığına dikkat çekti.

DİSK, ekonomideki büyümenin işçilere yansıtılmadığını da ekledi:

“1974’te kişi başına milli gelirin yüzde 80,6’sı düzeyinde olan asgari ücret, 2021 yılında milli gelirin yüzde 54,5’ine geriledi. Asgari ücret kişi başına gelire paralel olarak artsaydı brüt asgari ücretin 2021 yılında 2.577 TL değil, 5 bin 645 TL olması gerekirdi.”

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, asgari ücretten alınan verginin kaldırılmasının yanı sıra asgari ücrete yılda bir yerine iki kere zam yapılmasını talep etmişti.

Öztrak, “Senenin başında asgari ücret 385 dolardı. Şimdi 291 dolar. Fark 94 dolar. Önce 94 doları millete iade et” demişti.

HDP ise milletvekilleri, cumhurbaşkanı ve bürokratların maaşlarının asgari ücretin üç katı ile sınırlandırılmasını talep etmişti.

DİSK verilerine göre Türkiye, AB ve aday ülkeleri içinde başbakan veya devlet başkanı maaşının asgari ücrete kıyasla en yüksek olduğu ülke.

Satın alma gücüne göre karşılaştırmak doğru mu?

Eurostat ülkelerdeki asgari ücreti satın alma gücü paritesine göre de karşılaştırıyor.

Bu listede Türkiye’deki asgari ücret Avrupa sıralamasında 10. sırada yer alıyor.

Peki ülkelerin asgari ücretlerini buna göre karşılaştırmak doğru mu? Türkiye’deki bir asgari ücretli, ay sonunu Portekiz veya Yunanistan’daki bir asgari ücretliden daha rahat mı getiriyor?

Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Ekonomist Prof. Erhan Aslanoğlu’nun bu sorulara yanıtı “Hayır”.

Aslanoğlu, satın alım gücü endeksinin yatırımcılara ülkelerin iç piyasalarını karşılaştırma imkanı verdiğini fakat asgari ücretler karşılaştırılırken satın alım gücüne göre verilerin değil, nominal verilerin karşılaştırılması gerektiğini söylüyor:

“Türkiye’deki asgari ücretin nominal olarak gerilemesi de, satın alma gücüne göre artması da TL’nin son dönemdeki aşırı değer kaybının bir yansıması. TL her yüzde 10 değer kaybettiğinde enflasyon yüzde 1,5-2 artıyor. Dolayısıyla Türkiye’deki temel mal ve hizmet fiyatları ile Avrupa’dakiler arasındaki fark artıyor.

“Bu Türkiye’nin iş gücü maliyetini Avrupa’ya kıyaslamaya yarıyor. Bunun artması, Türkiye’deki asgari ücretlinin refahında bir artışı ifade etmez. Türkiye’de yoksulluk sınırlarına baktığımızda asgari ücret bu sınırlara çok yakın, hatta dört kişilik bir ailenin ihtiyaçlarını karşılamaktan da uzak.

“Bir ülkedeki asgari ücret seviyesi nominal ücret seviyesi, yoksulluk sınırı veya minimum ihtiyaçlarını karşılama sınırına göre belirlenir. Satın alma paritesine göre bunları karşılaştırmak doğru değildir. Türkiye’nin kalkınması için nominal ücretlerin gerilemesi değil yükselmesi gerekmektedir.”


Bu haber BBC Türkçe’de ilk olarak 10 Kasım 2021’de yayımlanmıştı

Asgari ücret AGİ yasa teklifi: Herkesi asgari ücretten göstermeye teşvik eden bir düzenleme


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.