Erdoğan: CHP, insanımızı kutuplaştırmaya çalışıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan: CHP, insanımızı kutuplaştırmaya çalışıyor. CHP Başkanı kamu kurumlarına mafyavari baskınlar düzenliyor. Bu şekilde milletimizi sindirebileceklerini sanıyorlar. Milletin inanç değerlerini hedef alarak başarısızlıklarını örtmenin hesabını yapıyorlar.

erdoğan

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adnan Menderes Üniversitesi Atatürk Kongre Merkezinde düzenlenen partisinin Aydın Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda konuştu.

Konuşmasına, Aydınlılara olan sevgisini dile getirerek başlayan Erdoğan, “Bu can bu tende oldukça bu sevda yolunda inşallah ölene kadar beraber yürüyeceğiz” dedi.


Partili gençlerin “AK gençlik seninle gurur duyuyor” sözleri üzerine, “Gençler, ben de sizlerle gurur duyuyorum. Rabbime hamdolsun bana sizler gibi bir teşkilatı nasip etti. Ana kademesiyle, kadın kollarıyla, gençleriyle hamdolsun” diye konuştu.

Aydın’ın tüm ilçe ve mahallelerinde yaşayan vatandaşlara selamlarını ileten Erdoğan, bugün 2i5 yıllık hasretin ardından, tekrar Aydın’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Erdoğan, Aydın türküsünde geçen, “Yar yoluna gideyim, beni aşka düşüren gül yüzünü göreyim” sözlerini anımsatarak, “İşte bugün gül yüzünüzü görmeye geldik. Bugün Aydınla kucaklaşmaya, hasret gidermeye, hasbihal etmeye geldik. ‘Dostun evi gönüllerdir’ diyerek, Aydın’a gönüller yapmaya, gönüller kazanmaya geldik. Aydın’ı gerçekten çok özlemiştik, bugün gördük ki Aydın da bizi özlemiş” ifadelerini kullandı.

Aydın’a geldiği andan itibaren nereye baksa Aydınlıların heyecanına şahitlik ettiklerini belirten Erdoğan, son 20 yıldır olduğu gibi bugün de Aydın’ın kendilerine gönüllerini açıp, efelere yakışan bir muhabbetle bağrına bastığını söyledi.

Aydın’ın yollara, caddelere, balkonlara taşan büyük sevdasına bugün yeniden şahit olduklarını dile getiren Erdoğan, tüm Aydın’a en kalbi teşekkürlerini iletti.

Erdoğan, 81 vilayetin 84 milyon vatandaşıyla tüm Türkiye’ye olan sevgisini anlatarak, Şair Mehmet Akif Ersoy’un “Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda/ Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda/ Canı, cananı bütün varımı alsın da Hüda/ Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda” dizelerini okudu.

Kendilerine bu güzel ülkeye hizmet etme şerefini bahşettiği, vefakar, cefakar yol ve dava arkadaşları nasip ettiği için de hamdettiğini dile getiren Erdoğan, “Rabbim salonlara, meydanlara sığmayan şu hasbi muhabbetimizi, muhteşem dayanışmamızı daim eylesin” ifadesini kullandı.

‘Anadolu insanının yüzü ilk kez onun döneminde güldü’

Aydın’ın merhum Adnan Menderes gibi vatan millet sevdalısı bir devlet adamını yetiştirmiş, Türk siyasetine kazandırmış özel bir şehir olduğunun altını çizen Erdoğan, merhum başbakan Adnan Menderes’i bir kez daha özlemle yad ettiklerini söyledi.

Toplantıdan sonra açılışını yapacakları, Adnan Menderes müzesi ile Menderes’in ismini ve mirasını gelecek nesillere aktaracak, bir eseri daha Aydın’a kazandırmanın mutluluğunu yaşayacaklarını belirten Erdoğan, şöyle konuştu: “Rahmetli Menderes, gönül kumaşı ipekten dokunmuş, milletine karşı müşfik bu ülkeye meftun, çalışkan, ufuk ve dert sahibi bir siyasetçiydi. Milletimizi inim inim inleten tek parti faşizminin ardından Anadolu insanının yüzü ilk kez onun döneminde güldü. Tek parti karanlığından sonra milletimiz onun yüzünde aydınlığı gördü. Umudu gördü, ilk defa kendinden bir parça gördüm. Türkiye, hizmetle, eserle yatırımla ilk kez onun zamanında tanıştı. Yokluk ve yoksulluğun pençesinde kıvranan köylümüz ayağındaki çarığı ilk defa Menderes’le birlikte çıkardı. İmam hatip okulları ilk kez onun döneminde açıldı. Ezan-ı Muhammedi aslına uygun şekilde 18 yıl sonra ilk kez onun zamanında okundu. Demokrasimiz, tek parti bakiyesi birçok utancından onun mücadelesi sayesinde kurtuldu. Bugün yüz akımız olan pek çok kurumun kalkınma altyapısının, hak ve özgürlüklerin altında merhum Menderes’in imzası vardır.”

‘Türkiye’yi ekonomik, siyasal, sosyal, diplomatik olarak çok ileri seviyelere taşımıştır’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu’yu yolla, elektrikle, traktörle, okula tarımla, makineleşme ile yaygın bir şekilde tanıştıranın da yine Menderes olduğuna işaret ederek, “Karşılaştığı onca zorluğa onca engele rağmen. Türkiye’yi ekonomik olarak, siyasal, sosyal, diplomatik olarak çok ileri seviyelere taşımıştır. 10 yıl süren başbakanlığı döneminde Adnan Menderes, hizmetleriyle, samimiyetiyle, çalışkanlığıyla, halka yakınlığıyla milletimizin gönlünde taht kurmuştur” diye konuştu.

İdam edilmesinin üzerinden geçen 60 seneye rağmen milletin Menderes’i unutmadığını, hep hayırla, hep özlemle hatırladığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: “Milletimiz Menderes’i unutmadığı gibi yalan haberlerle, ahlaksız iftiralarla, kışkırtmayla darbeye ortam hazırlayanları da unutmamıştır. Bilhassa Dümbüllü İsmail Tiyatrosu’ndan hiçbir farkı olmayan Yassıada mahkemeleri ile onu idama götürenleri asla unutmamıştır. Bugün Adnan Menderes ismi geçince nasıl yediden yetmişe insanımızın tamamının yüreğine kor bir ateş düşüyorsa onu idam sehpasına götürenleri hatırlayınca da aynı şekilde öfkesi kabarıyor.”

Erdoğan, “Ey düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın/ gündüz geceye muhtaç bana da sen lazımsın” dizelerini hatırlatarak, “Milletimiz, sözde yargı kararlarıyla işlenen bu cinayetin faillerini aradan geçen 60 seneye rağmen halen hınçla, nefretle, lanet ederek hatırlıyor. Ey CHP, bunun bedelini ama bu dünyada ama ebedi alemde ödeyeceksiniz. Öyle ucuza değil” diye konuştu.


AK Parti’de siyaset yapan herkesin eski başbakanlardan Adnan Menderes ve yol arkadaşlarına kurulan tuzakları çok iyi öğrenmesi gerektiğine işaret eden Erdoğan, o karanlık günler ne kadar iyi bilinirse bugün CHP’nin yürüttüğü “kirli siyasetin” dinamiklerinin de o derece iyi anlaşılacağını söyledi.

Erdoğan, “Tarih kitaplarına ve gazete arşivlerine şöyle bir bakarsak aslında 60 yılda garp cephesinde değişen hiçbir şeyin olmadığını daha iyi görürüz” diye konuştu.

Menderes, eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar, eski Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve eski Maliye Bakanı Hasan Polatkan’a yönelik iftiraları hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti: “CHP’li siyasetçiler 27 Mayıs öncesinde sizlere çok tanıdık gelen bunlar gibi yüzlerce iftirayı, yüzlerce yalanı adeta milletin üstüne boca ettiler. Ne Menderes’in vatan topraklarını satması söz konusuydu ne sözü edilen siyasetçilerin hesabında öyle bir para vardı ne altın kaplama araba mevcuttu ne öğrenciler öldürülüp kıyma makinalarına atılmıştı. Bunların hepsi, bugün olduğu gibi CHP’nin kuyruklu yalanlarından, utanç verici iftiralarından ibaretti. Biliyorsunuz bunların düsturu, mümkün olan en büyük yalanı söylemek, bunu sürekli tekrar etmek üzerine kuruludur. Nitekim bu dönemde CHP’li siyasetçiler ve onlardan aşağı kalmayan basın yayın organları her gün iğrenç ithamlarla Menderes’i yıpratmaya, milletin gözünde itibarsız hale getirmeye çalışmıştır. Dönemin CHP Genel Başkanı, kamu görevlileri üzerinden baskı kurarak devleti işlemez, hizmet veremez hale getirmek istemiştir.”

‘CHP, bugün de insanımızı kutuplaştırmaya çalışıyor’

Dünyanın, Türkiye’nin ve her şeyin değiştiğini ancak CHP’nin siyaset tarzının hiç değişmediğini vurgulayan Erdoğan, bu bayat senaryonun farklı oyuncular vasıtasıyla hala sahnelenmek istendiğini dile getirdi.

Erdoğan, 1960 darbesine giden yolun taşlarını döşeyen CHP’nin, bugün de Türkiye’nin siyasi iklimini zehirlemeye ve insanları kutuplaştırmaya çalıştığını belirterek, şöyle devam etti: “Bizzat CHP Genel Başkanı, kamu kurumlarına mafyavari baskınlar düzenleyerek, kamu görevlilerini alenen tehdit ederek devleti felç etmek için canhıraş bir gayret gösteriyor. Siyasette kaybettiklerini gördükçe tehdit çıtasını biraz daha yükseğe çıkartarak milletimizi sindirebileceklerini sanıyorlar? Sağa sola sürekli saldırarak, insanımızı rencide ederek, milletin inanç değerlerini hedef alarak başarısızlıklarını örtmenin hesabını yapıyorlar. Dünya değişti, Türkiye değişti, her şey değişti ama CHP’nin siyaset tarzı değişmedi. CHP, bugün de insanımızı kutuplaştırmaya çalışıyor. CHP Başkanı kamu kurumlarına mafyavari baskınlar düzenliyor. Bu şekilde milletimizi sindirebileceklerini sanıyorlar. Milletin inanç değerlerini hedef alarak başarısızlıklarını örtmenin hesabını yapıyorlar. Türkiye’nin artık eski Türkiye olduğunu bir türlü hesap edemiyorlar.”

‘Milletin halka rağmen halkçılığa izin vermeyeceğini kavrayamıyorlar’

Milletin basiret ve feraset ile CHP’nin oynadığı oyunu gördüğünü, derin hafızasına tüm olup biteni nakşettiğini kaydeden Erdoğan, CHP’nin bir türlü bunu idrak edemediğini ifade etti.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “15 Temmuz destanı ile beraber Türkiye’de artık demokrasi dışı tüm yol ve yöntemlerin kapandığını göremiyorlar. Bu milletin bir daha asla vandallığa, şiddete, teröre, vesayete, faşizme, halka rağmen halkçılığa izin vermeyeceğini kavrayamıyorlar. Güya siyaset yapıyorlar fakat Türk siyasetini okumaktan bile acizler. Güya milletvekilliği sıfatını taşıyorlar ama bu milletin hassasiyetlerini, bu milletin sabır sınırlarını göremeyecek kadar millete yabancılar. Popülizm yaparak, tutamayacakları sözleri vererek, halka açıkça yalan söyleyerek iktidar kapısını aralayacaklarını zannediyorlar.”

‘Çiftçiye elektrik vaadinizi hemen şimdi gerçekleştirin’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dindar nesil dedikçe CHP’nin kudurduğunu ve çıldırdığını ifade ederek, şöyle devam etti: “Öyle ki artık dilleri ile akılları arasındaki bağ tamamen kopmuş durumda. Daha yönettikleri belediyelerde vatandaş temel hizmetleri bile alamazken şimdi çıkmışlar, çiftçiye elektriği bedava vermekten bahsediyorlar. Biz de Bay Kemal ve yoldaşlarına diyoruz ki ‘Halep oradaysa arşın da burada. Madem böyle bir vaadiniz var, gelin bu çılgın projenizi şu an yönettiğiniz büyükşehir belediyelerinde hemen başlatın. Şayet sözünüzde samimiyseniz gelin ücretsiz elektriği benim Aydınlı çiftçi kardeşlerime verin. Aydın çiftçi şehri, hadi ver benim Aydınlı çiftçi kardeşime. Bugün Belediye Başkanı hanımefendiye, ‘Elektriği ücretsiz vermeye başladınız mı?’ dedim. CHP’ye gönül veren kardeşlerime söyleyin. İpe un sermeyin, 2024’ü de beklemeyin. Gelin bu vaadinizi hemen şimdi gerçekleştirin. Elinizden tutan mı var? Size engel olan mı var? Hadi yapsanıza, hadi verin bakalım bedava. Benim çiftçime elektriği ücretsiz olarak verin bakalım. Bunun hesabını sorun onlara. Yapamazlar, veremezler. Meydanlarda söyledikleri diğer tüm ‘namus sözleri’ gibi bunu da hayata geçiremezler.”

Muhalefetin millet ve ülkeye hizmet gibi bir derdinin olmadığını söyleyen Erdoğan, muhalefetin Türkiye’nin meselelerine çözüm bulmak gibi bir niyeti olmadığını dile getirdi. Muhalefetin sadece günü kurtarmanın, kaset kumpasıyla altlarına serilen sıcak koltuklarını korumanın peşinde olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: “Bunlar tüm ilkelerini, prensiplerini çiğneme pahasına siyasi ömürlerini birkaç sene daha uzatmanın derdindeler. Bunlar, çıkarları uğruna bölücü örgütün siyasi uzantılarına avukatlık yapacak, koltuk değnekliği yapacak kadar kontrolü kaybettiler. Ne yaparlarsa yapsınlar çanlar Bay Kemal ve yandaşları için çalmaya çoktan başlamıştır. Ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar 2023’te kendilerini sandıkta bekleyen akıbetten kurtulamayacaklar. 27 Mayıs’a yalanla, iftirayla, kışkırtmayla zemin hazırlayanlar gibi Bay Kemal ve yandaşları da hem siyasetten hem milletin hafızasından silinip gidecekler.”

‘Kendi gündemimize odaklanmalıyız’

Kendilerine düşenin safları sıklaştırmak olduğunu belirten Erdoğan, “Bunun için hepimizin çok çalışması, mücadele etmesi, kapı kapı dolaşarak Aydınlı kardeşlerimizin her birine mesajlarımızı ulaştırması gerekir. Şunu söyleyeceksiniz, Genel Başkanınız elektriği ücretsiz vermekten bahsetti. Almaya başladınız mı? Ücretsiz elektrik geliyor mu? Hesabını sormayacak mısınız? Kapsını çalmadığımız, gönlüne girmediğimiz her insanımızın vebalinin üzerimizde olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız” dedi.

Muhalefetin, medyanın ve diğer çevrelerin dar ve kısır gündemlerinin içine hapsolma tuzağına düşülmemesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, “Vaktimizi ve enerjimizi kendi çalışmalarımızı daha ileriye taşımak için kullanmalı, kendi gündemimize odaklanmalıyız. Muhalefetin çapsızlığı ve beceriksizliği ortadayken bizim yapmamız gereken en önemli husus şehrimize ve ülkemize kazandırdığımız hizmetleri vatandaşlarımıza hakkıyla anlatmaktır” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, iftira ve yalanın hızlı yayıldığını ancak ne kadar büyük olursa olsun hiçbir yalanın hakikatler kadar etkili ve ikna edici olmadığını söyleyerek “Azmin, gayretin ve cesaretin önünde hiçbir engel duramaz. Nitekim çalıştıkça, emek verdikçe, sahte gündemler yerine kendi meselelerimizi odaklandıkça bunun olumlu neticelerini de alıyoruz” diye konuştu.


AK Gençliğin son bir yılda 18-30 yaş arasında olan 180 bin üye kazandığını bildiren Erdoğan, “Sadece son 4 ayda 100 bin gencimiz AK Parti ailesine katıldı. Siyasi partiler içinde açık ara farkla gençlerin ilgi odağı olan parti AK Parti’dir. Kadını erkeği, genci yaşlısıyla halihazırda 11.5 milyona ulaşan toplam üye sayımızı artırmak için tempomuzu biraz daha artıracağız” dedi.

Erdoğan: Her alanda yaptığımız yüksek artışlarla insanımızı önemli ölçüde rahatlattık


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.