Erdoğan: Evet, hayat pahalılığı var ama insanların istediği her ürüne ulaşabildiği bir ülkede yaşıyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Vatandaşın en önemli şikayetinin hayat pahalılığı olduğunu biliyoruz. Ama insanların istediği her ürüne erişiminin olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Hayat pahalılığının önüne geçmek, vatandaşımızı enflasyona ezdirmemek boynumuzun borcudur.

erdoğan

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de ‘Kuruluşundan Günümüze AK Parti Milletvekilleri ve İl Başkanları Buluşması’nda konuştu. Erdoğan, “Evet, hayat pahalılığı var ama insanların istediği her ürüne ulaşabildiği bir ülkede yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında hayat pahalılığının olduğunu söyleyen Erdoğan, “Ama insanların istediği her ürüne erişiminin olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Hayat pahalılığının önüne geçmek, vatandaşımızı enflasyona ezdirmemek boynumuzun borcudur” ifadelerini kullandı.


Erdoğan, ayrıca “Elektrik, doğalgaz ve akaryakıt desteği için geçen yıl 165 milyar liralık kaynak kullandık. Vergi kayıplarıyla bu rakam 200 milyar liranın üzerindedir” dedi.

“Kadro değişimi, bayrak yarışıdır”

Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu:

• AK Parti’nin kadro değişimlerini bayrak yarışı olarak gördüğümüzü söylüyoruz. Sizlerle birlikte mahalle ve sandık temsilcisinden yönetim organlarındaki kardeşlerimize kadar beraber görev yaptığınız, şehrinize, bölgenize hizmet ettiğiniz herkes bu yarışta görev almıştır.

• AK Parti ailesi içinde yer alan her bir kardeşimin Türkiye’nin son 20 yılında elde edilen her bir kazanımda, zaferde payı, katkısı, rolü, hakkı vardır. Partimizi medeniyetimizin, tarihimizin ve ülkemizin tüm birikimini ortaya koyan bir büyük resim olarak değerlendiriyorum.

• Bu resmin içinde hangi renk, motif, çizgiyi bırakırsanız orada büyük eksiklik ortaya çıkar. Ağustos ayında 21. yılını geride bırakacağımız AK Partimizin çatısı altında sorumluluk üstlenmiş tüm kardeşlerimedir sözlerim. Türkiye’nin en büyük siyasi teşekkülü, dünyanın da belki en büyük sivil toplumu hareketi olan bu parti sizlerin evidir.

• İnsan kendi evine sahip çıkmak, büyütmek, güçlendirmek için herhalde davet beklemez. Ülkemizin en kıymetli birikimi, paha biçilmez zenginliği bugün buradadır. Bu değerli birikim ülkenin ve milletin çok büyük fedakarlık, bedellerle ayırdığı vakitle elde edilmiştir. Ne parti, ne ülke olarak böylesine bir hazineye sırt çeviremeyiz, böyle bir vebalin altına giremeyiz.

“Bir kez daha saflarınızı sıklaştırmaya özellikle davet ediyorum”

• Ülkeye hizmet etmek sadece unvanla, makam, mevkiyle olmaz. Anadolu’yu kendimize dervişi, ahisi, abdalıyla birlikte hep birlikte vatan yaptık. Milli mücadeleyi, ‘hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh bütün vatandır’ anlayışıyla kadın, erkek, her yaştan, her kökenden vatandaşımızın gayretiyle kazandık. Türkiye’yi vesayetin, darbecilerin geri kalmışlığından hep birlikte kurtardık.

• Bugün de içinden geçtiğimiz kritik dönemde aynı azimle çalışmamız, gayret göstermemiz gerekiyor. Bulunduğunuz çevrede gücü ve etkisi şöhretle, maddi değerle ölçülemeyecek değerde bir markasınız. Bu marka değerinin hakkını vermenizi istiyorum. Sizlerden evlatlarınıza, torunlarınıza miras bırakacağınız Türkiye için sahip olduğunuz güç, itibar, çevreyi, imkanları sonuna kadar kullanmanızı istiyorum.

• Aktif çalışma hayatınızı bitirip de köşenize çekildiğinde gurur içerisinde ‘her hal ve şart altında üzerime düşeni yaptım’ diyebileceğiniz bir gayret sarf edeceğinizi özellikle istiyorum. Sizlerden küçük cihadı bitirdiğinde büyük cihada başlamayı emreden medeniyet duruşu, kim var denildiğinde sağına soluna bakmadan ben varım diyebilecek dava adamı kararlılığı istiyorum.

• Sizleri bir kez daha saflarınızı sıklaştırmaya özellikle davet ediyorum. Buradaki her bir arkadaşımda ve temsil ettiği tüm kardeşlerimizde tüm bunları Allah için yapacak bir inanç, bir irade, bir adanmışlık, bir mücadele azmi olduğunu biliyorum. Biz bugüne kadar girdiğimiz her mücadelenin sizlerin desteğini, duasını, varlığını yanımızda hissederek verdik.

• Bölgemizin ve dünyanın ekonomik krizler, savaşlar, sosyal ve siyasi mühendislik oyunlarıyla yeniden şekillendirmeye çalışıldığı şu dönemde sizleri bir kez daha saflarımızı sıklaştırmaya özellikle davet ediyorum. Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümünde 2023 hedeflerimize ulaşmak, ülkemizin büyük emek ve zahmetle elde ettiği kazanımlarını korumak, büyük Türkiye inşasını tamamlamak için mücadele bayrağını yükseltelim diyorum.

“Aşamayacağımız hiçbir zorluk yok”

• Kendi içinde birlik, beraberlik, kardeşlik, dayanışmamızı güçlü tuttuğumuz sürece Allah’ın izniyle aşamayacağımız hiçbir zorluk, elde edemeyeceğimiz hiçbir zafer yoktur.


• Sizler başta olmak üzere AK Parti ailesinin her bir ferdi karşımızdaki muhalefetin tümünü cebinden çıkaracak birikime, enerjiye, kabiliyete, dirayete sahiptir. İnşallah 2023 Haziran’ında seçim zaferini beraberce kutlayacağız. Bu doğrultuda göstereceğiniz gayretler için her birinize şükranlarımı sunuyorum. Rabbim doğruların yardımcısıdır.

• Bugün düzenlenen Forum Metaverse toplantısında partililerimiz, akademisyenlerimiz, gençlerimizle geleceğin teknolojilerini konuştuk. Bizim gibi geçiş dönemi nesillerine düşen çok önemli görevler var. AK Parti iktidarına geldiğinde asırlık ihmalleri, altyapı ve üstyapı ihmallerini kucağında bulmuştu.

• Hemen planlarımızı hazırladık, kısa sürede Cumhuriyet döneminde yapılanların tamamında yapılanların üçe, beşe katlayan eser ve hizmetler ortaya koyduk. Tüm gayretlerimize rağmen arzu ettiğimiz yere gelmekte zorlanıyorduk. Kusura bakmayın, Cuma günü malum 1915 Çanakkale Köprüsü’nün açılışını yaptık, orada da şifa bulduk elhamdülillah. İnşallah bu hafta da Tokat Havalimanı’nın açılışını yapacağız. Bir de buna 2013’te başlayan kesintisiz devam eden kaos çıkarma, istikrarımızı bozma, güvenliğimizi zayıflatma girişimleri eklendi, hamdolsun hepsinin üstesinden geldik.

• Salgınla beraber küresel düzeyde yaşanan sarsıntı önümüze tarihi fırsat çıkardı. Yaşadığımız zorlu hadiselerin etkisiyle ekonomi programımızda köklü bir değişikliğe gitme zorunluluğu ile karşılaştık. Ülkemizi klasik, faiz, kur, enflasyon kabullerinin dışına çıkartarak kendi ihtiyaçlarımıza uygun, önümüze çıkan fırsatları değerlendirebilmemize imkan sağlayacak yeni bir ekonomi programını hayata geçirdik. Dünyanın salgınla sarsılan dengelerinin, bölgesel, siyasi ve ekonomik gerilimlerin ardından Ukrayna-Rusya savaşı gibi sıcak çatışmalarla iyice bozulduğu bir dönemdeyiz. Bu durumun olumsuz etkilerini de yaşıyoruz.

“Vatandaşın en önemli şikayetinin hayat pahalılığı olduğunu biliyoruz”

• Önce kurdaki istikrarsızlığı aldığımız tedbirler ve kurduğumuz mekanizmalarla önemli ölçüde kontrol altına aldık. Ardından hem kurdaki yükseliş hem de küresel emtia fiyatlarındaki dalgalanmanın tetiklediği hayat pahalılığına karşı vatandaşlarımızı koruma altına alacak politikalara yöneldik.

• Bu doğrultuda asgari ücret artışından memur ve işçi maaşlarına yapılan zamlara, sosyal desteklerin yelpazesinin genişletilmesinden enerji sübvansiyonlarına kadar pek çok adımı attık. Sadece elektrik, doğal gaz ve akaryakıt desteği için geçen yıl 165 milyar liralık bir kaynak kullandık. Vergi kayıplarıyla bu rakam 200 milyar liranın üzerindedir.

• Elektrik ve doğalgazda ciddi sübvansiyon yapıyoruz. Sadece bu iki alandaki destek rakamının yıl sonunda 300 milyar lirayı bulması bekleniyor. Ülkemiz bütçesi için bunlar çok büyük, çok önemli rakamlardır. Buna rağmen vatandaşlarımızın en önemli sıkıntısının, sancısının, şikayetinin, hayat pahalılığı olmaya devam ettiğini biliyoruz. İster küresel emtia fiyatlarındaki artıştan, ister içimizdeki bazı kesimlerin aç gözlülüğünden kaynaklansın hayat pahalılığının önüne geçmek, vatandaşımızı enflasyona ezdirmemek boynumuzun borcudur. Ukrayna’daki savaş başta olmak üzere bölgesel krizlerle uğraşırken vatandaşımızın günlük hayatını etkileyen sorunları asla ihmal etmiyoruz.

• Ancak bu hususları değerlendirirken şu gerçeklerin de asla unutulmaması gerektiğine inanıyoruz. Her şeyden önce Türkiye, insanlarının can ve mal güvenliği konusunda en küçük bir tereddüt yaşanmadığı bir ülkedir. Bunun yanında Türkiye, insanların yatırım, istihdam, üretim, ihracat için çalışırken devletinden her türlü desteği aldığı bir yerdir. Asıl önemlisi, Türkiye, istihdamı yani insanların çalışacak iş, evlerine götürecek ekmek, kirasını ödeyecek para, çocuklarına mahcup olmayacak geçim meselesini her şeyin önünde tutan bir ülkedir. Evet, hayat pahalılığı vardır ama insanların düne göre biraz daha az miktarda alabiliyor olsa da istedikleri her ürüne erişiminin olduğu bir ülkede yaşıyoruz.

Satın alma gücü mesajı

• Hayat pahalılığının olumsuz etkileri yanı başımızdaki Avrupa başta olmak üzere dünyanın her yerindeki insanlar tarafından hissediliyor. Her hesabı Türkiye ile gelişmiş Avrupa ülkelerindeki asgari ücret karşılaştırmasıyla yapanlar bir de bu mukayeseyi, insanların alışageldiği hayat biçimleri, satın alma güçleri bakımından yapsınlar da ortaya çıkan fotoğrafı görsünler.

• Kiradan benzine, yol parasından yiyeceğe, kıyafetten doğalgaza bu mukayeseyi yaptığınızda gerçek durum daha iyi anlaşılacaktır. İstihdamı yani insanımızın çalıştığı işini, oradan elde ettiği gelirini koruma öncelikli ekonomi politikamızı sürdüreceğiz. Sosyal destek programlarımızın etkinliğini artırarak hiçbir vatandaşımızın sahipsiz, aç, açıkta, umutsuz kalmadığı bir sistemle hedeflerimize doğru yürümeyi sürdüreceğiz.

• Salgın döneminde üretim ve lojistik gücümüzün cazibesi artmış, ihracatımız rekor üstüne rekor kırarak büyümüştür. Ukrayna kriziyle birlikte finans ve turizm gibi hizmet sektörlerinde de ülkemizin yıldızı yükselişe geçti. İnşallah bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirerek ülkemizin dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına çıkarma sözümüzü yerine getireceğiz.

• Seçim sürecine hem bu sıkıntılar hem bu fırsatlarla birlikte giriyor olmamız, kendimizi doğru şekilde anlatarak her kesimden insanımızın gönlünü kazanmamızın şart olduğuna işaret ediyor. Bu konuda en büyük desteği de sizlerden bekliyoruz.


• İnşallah hep beraber, kol kola, yürek yüreğe vermek suretiyle 2023’te hem Cumhurbaşkanlığını kazanarak hem Meclis’te Cumhur İttifakı’nı çoğunluğa geçirerek Türkiye’yi hak ettiği yere inşallah çıkartacağız. Ülkemizin son 20 yılına nasıl eserlerimizle mührümüzü bastıysak 2023’ten başlayarak geleceğine de yine biz damgamızı vuracağız. Rabbim birliğimizi, kardeşliğimizi son nefesimize kadar daim eylesin.

Nebati: Enflasyon baskısı altındayız, halledeceğiz; 20 yıldır hangi problemi çözmedik?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.