Fatih Altaylı: Mustafa Sarıgül en azından TikTok’ta popüler oldu, Tansu Çiller onu bile olamaz

Fatih Altaylı: Mustafa Sarıgül en azından TikTok’ta popüler oldu, Tansu Çiller onu bile olamaz. Muhtemelen Türkiye tarihinin gelmiş geçmiş en kötü performans gösteren Başbakanıdır!

Tansu Çiller

HaberTürk yazarı Fatih Altaylı, siyasete döneceği konuşulan eski Başbakan Tansu Çiller’in “Türkiye tarihinin gelmiş geçmiş en kötü performans gösteren Başbakanı” olduğunu savundu. Altaylı, “Sarıgül en azından Tik Tok’ta popüler oldu. Çiller onu bile olamaz” dedi.

Fatih Altaylı, yazısında “Hanımefendi 20 senedir ortalıkta olmadığı, siyasetten uzak kaldığı ve yazları Bodrum’da yatında, kışları ise yalısında geçirdiği için yeni nesil kendisini pek tanımaz. Muhtemelen Türkiye tarihinin gelmiş geçmiş en kötü performans gösteren Başbakanıdır. Demirel’in Cumhurbaşkanı olması ile medya desteği ile Başbakanlık koltuğuna oturmuş, 1994’te ülkeye tarihin en büyük krizini yaşatmış, 28 Şubat kararlarından kendine güç ve siyasi çıkar devşirmeye kalkışmış bir Başbakan’dı” dedi.


Altaylı, şu ifadeleri kullandı:

• Başbakanlığı döneminde ülkeyi yönetenin geçmişinde bir banka batırma skandalı olan kocası Ö. Uçuran Çiller olduğu bilinmeyen bir şey değildi. İş dünyası ile ilişkiler, görüşmeler, her türlü ihale Özer Uçuran Çiller’den geçerdi. Özelleştirme ihale zarfları, ilgili kurumlarda ya da makamlarda değil evde açılırdı.

• Çeteler, mafya, ülkenin dört yanında cirit atardı, faili meçhuller onun döneminde zirve yapmıştı. Sonra köşesine çekildi. Eşi Uçuran Çiller ise sağlıklı yaşam, Hint felsefesi gibi konulara yöneldi, bir anlamda uçtu, guru oldu. Bu konuda kitaplar yazdı.

• Şimdi 84 yaşında ve son hatırladığım geçen yıl sonunda yoğun bakımdaydı. Allah şifa versin. Ve şimdi yeniden siyasete girecekmiş. Genç seçmeni bölmek için 76 yaşında geçmişi başarısızlıklarla dolu bir ‘yeniden lider’…

• Üstelik de onun ‘Liderliği!’ döneminde ülke ekonomisini ve haliyle aile ekonomisini yöneten kocası artık bu işleri yapamayacak durumdayken. Bu yüzden bu soru bana sorulunca beni bir gülme alıyor. Sizi almıyorsa ve bu dönüşü ciddiye alıyorsanız sizde bir sorun var demektir. Şu kadarını söyleyeyim, Sarıgül en azından Tik Tok’ta popüler oldu. Çiller onu bile olamaz.”

Tansu Çiller’in partisinin ismi kulislere sızdı

Siyasete döneceği konuşulan Tansu Çiller’in yeni partisinin ismi kulislere sızdı. Kulislerde partinin ismi Büyük Türkiye Partisi olacağı öne sürülürken, şu anda kurulu olan bir siyasi parti ile anlaşma yapıldığı iddia edildi.

Eski Başbakan Tansu Çiller’in yeniden siyasete döneceği iddiası gündemdeki yerini koruyor. Çiller’in son dönemde parti kurmaya ilişkin görüşmeler yaptığı belirtilirken, kulislerde yeni partinin isminin Büyük Türkiye Partisi olacağı öne sürüldü.

Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz, eski Başbakan Tansu Çiller’in partinin başına geçmek için kendisiyle görüştüğünü fakat bunu kabul etmediklerini belirtmişti. Öz, “İlerleyen sohbette anladım ki partinin başına geçmek istiyor, bizim de onun himayesinde çalışmamızı istiyor. Tabii ben bunu kabul edemem” demişti.

“Ben milletimi özledim” çıkışı

Öte yandan Çiller, iktidara yakınlığıyla bilinen ATV’deki programda, “Bu millet bana sadece ilk kadın başbakanlığı görevini vermedi. İlk kadın hazine bakanı, ilk kadın içişleri bakanı, ilk kadın başbakan yardımcısı ve sonrasında ilk kadın başbakanlığı verdi. Ben milletimi özledim. Beni aktif siyasete katmak için geçmişte de otobüslerle geldiler. Eğer ülkemi büyük bir sıkıntıda görmezsem, ona çözüm üretebilecek bir katkım olmazsa, bana bir talep de olmazsa siyasetle meşgul olmam. Ancak gelinen noktada dünyanın o kadar çok farklılaştığını, nelere meyillendiğini gördükçe, ben artık milletime bir şeyler vermek istiyorum. Her şeyden daha fazla tecrübelerimi paylaşmak istiyorum” demişti.

Tansu Çiller’in yeni kuracağı partisinin ismi belli iddiası

Cumhuriyet yazarı Balbay, Çiller’in yeni partisinin Büyük Türkiye Partisi olacağını öne sürdü.


Parti çalışmalarına ilişkin kulis bilgilerini açıklayan Balbay, “Bir iki ay içinde örgütlenmeyi planlıyorlar. 7 bölge için örgütlenme başkanı atadılar. Bu örgütlenme başkanları il başkanlıklarını oluşturma çabası içine girdi” ifadelerini kullandı.

Balbay şöyle devam etti: “Kurultayın iki ay içinde yapılması planlanıyor. Haziran ya da sonbaharda seçim iklimi olabilir. Erdoğan, 6 partili ittifakın iyi görünen bir hava oluşturduğunu gördü.”

“Şu an kurulu bir parti ile anlaşılmış”

Öte yandan Aydınlık yazarı İsmet Özçelik, 10 Mart’taki yazısında Çiller’in partisine ilişkin kendisine gelen kulis bilgilerini aktardı.

“Uzun süredir bir çalışma yapılıyor. Demirel’e yakın bazı isimler…” diyen Özçelik, “Doğru Yol Partisi’nin eski yöneticileri… Çiller döneminin bürokratları… Toplantı üstüne toplantı yapıyorlar. Partinin tüzük taslağı bile yazılmış. İçlerinden bazıları Çiller’le de temas halinde. Aslında çalışmaları beraber yürütüyorlar demek daha doğru…” ifadelerini kullandı.

“Partinin adı da düşünülmüş” diyerek devam eden Özçelik, şunları söyledi: “Demokrat Parti ile anlaşma yanlış bulunmuş. “İçinde 12 Eylül ürünü ANAP var” denmiş. Başka isimler de tartışılmış. En sonunda Demirel’in, 12 Eylül sonrası kurdurduğu, Darbecilerce yasaklanan, “Büyük Türkiye Partisi” isminde karar kılınmış. Şu anda kurulu bir parti ile anlaşılmış. Düğmeye basılırsa hemen kongresi yapılacakmış. Adı, tüzüğü ve yöneticileri değişecekmiş.”

Çalışmalara katılanlardan eski bir siyasetçi ile görüşmesini bildiren Özçelik, şunları aktardı:

“Kurulu bir parti ile anlaşmamız tamam. Yeni partinin adının, Büyük Türkiye Partisi olacağı da doğru. Bu isim önemli. 12 Eylül sonrası Demirel’in yasaklanan partisi. Hem Türkiye’yi kapsıyor, hem de ‘Büyük Türkiye’ hayalini. Bizim hesaplamalarımız şöyle. İlk anda en az yüzde 5 destek görürüz. Sonrası bizim performansımıza bağlı.”

Büyük Türkiye Partisi’nin tarihi

Büyük Türkiye Partisi, 12 Eylül Askeri Darbesi’den sonra kapatılmış Adalet Partisi’nin (AP) siyasi mirasçısı olarak kurulan sağcı bir siyasi parti.

Millî Güvenlik Konseyi’nin (MGK) siyasi partilerin kuruluşuna izin vermesinden kısa bir süre sonra, 20 Mayıs 1983’te kuruldu. Amblemi sağ el olan partinin başına emekli orgeneral Ali Fethi Esener getirilmiş, kuruluş çalışmalarını 12 Eylül’ün yasaklılarından Süleyman Demirel ile yakınlığı bilinen Hüsamettin Cindoruk, Mehmet Gölhan, Necmettin Cevheri, Nahit Menteşe ve diğer bazı AP yönetcileri yürütmüştü. Bildirimin hemen ardından AP’nin yöneticilerinden eski Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil ve 143 arkadaşı partiye katıldı.

BTP, kapatılmış eski bir siyasi partinin devamı olduğu gerekçesiyle MGK’nın 79 sayılı kararıyla 31 Mayıs 1983’te kapatıldı.

Ayrıca kurucuların MGK’nın yazılı izni olmaksızın yeni bir partinin kurucusu olmaları, bir partinin herhangi bir kademesinde görev almaları, seçimlerde aday olmaları yasaklandı; partinin kurucularından Hüsamettin Cindoruk ve Mehmet Gölhan ile Süleyman Demirel ve İhsan Sabri Çağlayangil 2 Haziran-1 Ekim 1983 arasında Çanakkale, Zincirbozan’da zorunlu ikamete tabi tutuldu.


Aynı isimde 14 Haziran 1996’da kurulan başka bir parti, 9 Ocak 1997’de kurucular kurulu tarafından feshedilirken, 6 Haziran 2016’da aynı isimde başka bir parti kuruldu.

Tansu Çiller: Her tarafı kucaklayan bir merkez sağ oluşumu gerekiyor


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.