Soygunda dünya rekoru: Samsun’da yaşayan iki kardeş bankanın açığını kullanarak 16 milyar lirayı hesaplarına geçirdi

Samsun’da yaşayan iki kardeş, hesapları bulunan bankanın mobil uygulamasındaki açığı fark etti. 70’e yakın işlem yaparak 16 milyar TL’yi kendi hesaplarına aktaran abi-kardeş yüklü miktarda parayı da o sırada harcadı. Lüks otomobil alan, ev için pazarlık yapan kardeşler, borçlu akrabalarına bile para verdi.

gezek kardeşler

Soygunda dünya rekoru: Samsun’da yaşayan iki kardeş bankanın açığını kullanarak 16 milyar lirayı hesaplarına geçirdi

Samsun’da yaşanan ilginç olayda iki kardeş tesadüf eseri mobil bankacılık uygulamasının açığını buldu. Bunu “fırsata” çeviren abi-kardeş, 70’e yakın işlem yaparak 16 milyar lirayı mevduat hesabına aktarmayı başardı.


Parayı kullanıp kullanamayacaklarını merak eden ve hesaptan nakit çekmeyi deneyen kardeşler, önce 100 bin TL’ye lüks akıllı telefon aldı, sonra da 300 bin liralık otomobil için pazarlık etti. Bu arada 2 gün hesaplarında duran parayla, borçlu akrabalarına da yardım etti. İşte ilginç haberin detayları…

Bankanın açığıyla milyarlarca lirayı transfer ettiler

Recep (26) ve Emre Gezek kardeşler özel bir bankada açtıkları yatırım hesabından milyarlarca lirayı, buldukları açıkla kendi hesaplarına aktardı. Olayın ortaya çıkmasıyla kardeşler hakkında Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’nda soruşturma başlatıldı. Bankanın genel merkezi İstanbul’da olduğu için soruşturmaya İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda devam edildi. Banka hesapları dondurulan iki kardeş, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Para çekmek isterken fark etti

Soruşturma dosyasına göre Samsun’da bir akaryakıt istasyonunda çalışan Recep G., kendi adına açtığı banka hesabını ağabeyi Emre G. ile ortak kullanıyordu. Emre G., para çekmek isterken tesadüf eseri bankanın bir açığını buldu. Bulduğu açıkla istediği miktarda parayı hesabına geçirebildiğini fark eden Emre G., 2 günde yaklaşık 70 işlem yapıp açıktan yararlanarak hesabına toplam 16 milyar TL aktardı. Bu parayla önce cep telefonu, sonra da lüks otomobil alan kardeşler bazı akrabaların da borçlarını ödedi.

“Kafama göre miktar yazdım hesabıma geçti”

gezek kardeşler

Emre G., para çekerken bulduğu açığı savcılıktaki ifadesinde şöyle anlattı:

Banka hesabını kardeşim Recep G., 2018 yılında petrol istasyonunda çalışmaya başladığında maaşının yatması için Antalya Konyaaltı’ndaki banka şubesinden açtırmıştı. Kardeşim buraya gelince hesabı ortak kullanmaya başladık. 26 Şubat günü hesaba mobil bankacılık sisteminden erişim yaptım. Hesabın bakiyesi sıfırdı. Para yoktu. Daha sonra ben yatırım hesabına baktım. Hisse senedi hesabından para çek yazan menüden, para çekmek istedim. O kısma tıkladım. Miktar yazma kısmı çıktı. Oraya ben de kafama göre miktarlar yazdım. Her yazdığım para miktarı, mevduat hesabı kısmına geçti. Bu şekilde bu işlemi yaklaşık 60-70 kez tekrarladım. Her defasında talebim gerçekleşti.

“Cep telefonu ve otomobil yapmak için havale yaptım”

Ben bu paralar ile aynı gün cep telefonu, otomobil almak için 300 bin TL havale yaptım. Ben parayı havale yaptıktan sonra hesaba bloke konduğu için parayı hesabına aktaramadı ve para geri bizim hesabımıza geldi. 40 bin TL’ye kadar ATM’lerden nakit çektim. Aynı gün akşam hesaba yine mobil bankacılıktan erişim yaptım. Hesabın yatırım menüsünden sabah yaptığım gibi hisse senedi para çek kısmından para çekmek istedim, ancak ret verdi.

“16 milyar TL hesabıma yansıdı”

Cumartesiyi pazara bağlayan gece yani 27 Şubat günü gece saat 01.00 sıralarında hesaba yine erişim yapıp aynı menüden hisse senedi para çek menüsünden 7.000.000.000,00 TL (7 milyar lira) yazdım çek diye tıkladım ‘onaylanmıştır’ dedi ve yazdığım miktar hesabımın mevduat hesabına bakiye olarak geçti. İki defa çekim talebinde bulundum hesabıma iki sefer para yansıdı. Hesapta cumartesi yaptığım çekim işlemleri ile birlikte 16.000.000.000,00 TL (16 milyar lira) para yansıdı.

“Kimin borcu varsa bize gelsin”

Bu durumu aile büyüklerimize anlattık. ‘Kimin borcu varsa bize gelsin’ dedik 80 bin TL parayı borcu olan, ekonomik durumu kötü olan akrabalara aynı hesap üzerinden EFT/havale yaptık. Ben ve kardeşim bu işlemleri yaparken hesap blokeleniyordu. Bankayı aradığımızda ‘güvenlik sebebiyle hesaplar blokelenmiştir’ diyordu. Biz blokenin kaldırılması için talepte bulunduğumuzda blokeyi kaldırıp hesabı aktifleştirdiler.

“Bankadan arayıp paranın kaynağını sordular”

Pazartesi günü yani 28 Şubat günü hesap kardeşim Recep G. adına kayıtlı olduğu için bankadan kardeşim Recep G.’yi aradılar. Kardeşime ‘hesabına yüklü miktarda para girişleri var, bunun kaynağı nedir bilginiz var mı?’ diye sordular. Kardeşimde ‘haberim var’ dedi. Banka görevlisi ‘nereden geldi’ diye kardeşime sordu. O da yatırım hesabından mevduat hesabına aktardığını söyledi. Banka görevlisi kardeşime ‘bu kadar yatırımınız var mıydı’ dedi. Kardeşim de ‘olmasa çekemezdim’ dedi. Banka görevlisi ‘paranın karşılıksız olduğunu’ söyledi. Kardeşim de kimseyi dolandırmadığını, kendi hesapları arasında yaptığı işlem olduğunu söyledi. Bu görüşme esnasında hesap blokelendi” dedi.

“Çok şaşırdım inanmadım”

Recep G. ise ifadesinde şunları söyledi:

26 Şubat günü evden ayrılıp işe gittim. Ben iş yerinde iken kardeşim hesabıma erişim yapmış. Yatırım hesabıma erişim yaptığında hisse senedi para çek kısmına miktarlar yazıp çekim talebinde bulunmuş. Yaptığı işlemler sonucu hesapta 800.000.000,00 TL (800 milyon lira) civarı para bakiye meydana geldiğini bana söyledi. Ben bu duruma çok şaşırdım ‘nasıl oldu anlat’ dediğimde, bana hesabın yatırım hesabı menüsünden hisse senedi para çek kısmına miktarlar yazıp ‘çek’ dediğinde paranın hesabın mevduat hesabı bölümüne bakiye olarak yansıdığını söyledi. Ben inanmadım. Kardeşim hesaba erişim yapıp benim başka bir bankaya ait hesabıma 100 bin TL havale yaptı. Bu havale miktarı başka bankadaki hesabıma bakiye olarak yansıdı. Hesaptan çıktık.

“Bu işlemi nasıl yaptın göster”

Bir süre sonra dışarı çıkıp, banka hesabımdan ATM’den 10 bin TL çektik. Sonra bir teknoloji mağazasına gidip 100 bin TL’ye üç adet telefon aldık. Telefonun ücretini pos cihazından ödedik. Eve döndük ve kardeşime ‘bu işlemi nasıl yaptın göster’ dedim. O da hesaba erişim yaptı. Yatırım hesabı bölümünden hisse senedi para çek menüsüne girdi. 7.000.000.000,00 TL (7 milyar lira) yazdı, onayla dedi ve mevduat hesabıma bu miktar bakiye olarak geçti. Tekrar aynı işlemi yaptı yine 7.000.000.000,00 TL hesabımın mevduat hesabı bölümüne bakiye olarak yansıdı. Hesapta bakiye miktarı yaklaşık 16.000.000.000,00 TL (16 milyar lira) oldu. Hesapta başka işlem yapmadık ve çıkış yaptık.

“Araç almak için galeriyle görüştük”

Cumartesiyi pazara bağlayan gece tarih değiştiği için tekrar dışarı çıkıp yine ATM’den 5 bin TL ben çektim. Kardeşim de kendi hesabına aktardığı bankasına ait kartından 8 bin TL çekti ve eve geri geldik. Ben pazar sabah tekrar saat 06.00 sıralarında işe gittim. Saat 16.00’ya kadar hesaptan hiçbir işlem yapmadık. Ben eve geldikten sonra araç almak için kardeşimin iletişim kurduğu bir oto galeri ile görüştük. Pazarlık yaptık 300 bin TL’ye anlaştık. Parayı hesaptan galeri sahibinin hesabına havale yaptık. Para hesabına geçti. Biz arabayı pazartesi teslim alacaktık daha sonra galeri sahibinin hesabına banka bloke koyduğu için araba alamadık. Ayrıca akrabalara haber verip ‘borcu olanlar bize haber verin yardım edeceğiz’ dedik. Akrabalara bu hesaptan yaklaşık 80 bin TL (seksen bin lira) havale yaptık. Hesabın ekstresine bakıldığında tespit edilir. Para gönderdiğimiz akrabalardan parayı çekip kullananlar oldu.” (İHA)

“Soygunda dünya rekoru kırdılar”

Hürriyet yazarı Sefer Levent, Samsun’da Recep Gezek ve Emre Gezek isimli kardeşlerin bir bankadan 16 milyar lirayı nasıl hesabına geçirdiklerine dair bir köşe yazısı kaleme aldı.


Levent, bugünkü köşe yazısında Gezek kardeşlerin dolandırıcılık ile suçlandığı duruma dair çıkarımlarını şu ifadelerle anlattı:

Samsun’da bir benzin istasyonunda çalışan Recep Gezek ve ağabeyi Emre Gezek 16 milyar TL gibi bir rakamı nasıl oldu da hesaplarına aktarabildi. Bu tarihi soygunu müthiş bir habere imza atarak ortaya çıkaran Musa Kesler ile yaptığım görüşmeden çıkardığım sonuçlar şöyle:

• Olay yaklaşık bir ay önce 26-28 Şubat arasında gerçekleşmiş.

• Eldeki veriler bankanın yatırım bölümü ile mevduat bölümü arasındaki yazılım hatasından kaynaklandığını düşündürüyor. Yani olayda bir hackleme ya da hacker girişimi yok. Varsa soruşturmanın başka safhalarında ortaya çıkar.

• Olay mahkemeye yansıdı. Ayrıntıların süreç içinde netleşeceğini belirtmemizde fayda var.

• Tarihi soygun girişimi hafta sonu olduğu için banka, hesaplarındaki korkunç mevduat patlamasını çok geç fark ediyor.

• İki kardeş iki günde 70’e yakın sözde transfer işlemi yapıp sonunda 16 milyar TL’yi yatırım bankacılığından mevduat hesaplarına aktarmayı başarıyor.

• Banka başta bir anormallik olduğunu anlıyor transferler devam ederken hesaba bloke uyguluyor ama yine de ne olduğunu kestiremiyor. Kardeşlerin uyarısıyla da blokeyi kaldırıyor. Sonradan tekrar bloke koyuyor ama transferler çoktan yapılmış…

“Polise yakalanmasalar”

• 2 Mart’ta ‘çok para taşıdıkları için’ silahla polise yakalanmasalar belki de iki kardeş şimdiye çoktan sırra kadem basmıştı. Yakalanırlar mıydı, paranın ne kadarı kurtarılırdı, bilemem.

Tarihteki en büyük soygunlara baktım:

• 2003’te Irak Savaşı başlamadan önce yağmalanan Merkez Bankası’ndan çalınan para 920 milyon dolar.

• Bağdat’taki Es Salaam Bank’tan bizzat bankanın güvenlik birimlerinin de işbirliği ile çalınan miktar ise 282 milyon dolardı.

• 1987 yılında Knigtsbridge’e giren soyguncular banka görevlileri ve müşterilerini rehin alarak kiralık kasaları boşalttı. Bu soygunun değeri ise 98 milyon dolardı.

• Brezilya Merkez Bankası’na 78 metre tünel kazıp ulaşan soyguncular 71 milyon doları çaldılar.

• Bugüne kadarki en büyük kripto para soygunu ise geçtiğimiz yılın ağustos ayında yaşandı. Poly Network üzerinden 610 milyon dolarlık token çalındı. Şirket tüm parayı iade etmesi için hecker’a iş teklifinde bulundu. Böylece para geri alındı.


Özetle ne sanal alemde ne de gerçekte, ne kripto ne de banknot ister tünel kazarak ister merkez bankası yağmalayarak bu kadar parayı çalan ya da hesabına geçiren olmamış. Samsunlu kardeşler rekora imza atmış!

CHP’li Engin Altay: La Casa de Papel’i aratmayan soygun hikayesi! İndigo Dergisi’ni Facebook, Twitter, Instagram ve Telegram hesaplarımızdan takip edebilirsiniz! 


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.